27 Ekim 2009 Salı

KAYNAK ANALİZİ



YAPI İŞLETMESİNDE KAYNAK ANALİZİ
veya bir başka deyişle
KAMU İHALELERİNDE YAKLAŞIK MALİYET

Bir ürün elde etmek için ihtiyaç duyulan girdilerin miktarının belirlenmesşne kaynak analizi denir. kaynak analizi yapılırken aşağıdaki işlem sırası izlenebilir:

*Önce yapının ayrıntılı bir metrajı çıkarılır.
*Daha sonra her yapı elemanının biriminde kullanılacak ana kaynak grupları belirlenir. (malzeme, işçilik, makina)
*Ana girdi gruplarının açılımı yapılır.
*her bir girdiden inşaatın bütününde ne kadar kullanılacağı belirlenir.

kaynak analizinde zor olan husus, yapı elemanlarının biriminde bulunan girdi miktarının ayrıntılı biçimde belirlemesidir. yani metraj çıkarmaktır. bunların ölçümlerle yapılması uzun zaman alır. dolayısıyla bu konuda kamu kurumlarının uzun yıllarda elde etmiş olduğu deneyimlerden yaralanmak pratik bir çözüm olabilir. bu konuda sık müracaat edilen kaynaklardan biri Bayındırlık ve İskan Bakanlığı (yeni adıyla Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı) tarafından hazırlanmış olan "genel fiyat analizi" adlı dokümanıdır. Ayrıca son yıllarda birçok kamu kuruluşunun yaklaşık maliyet hazırlamada kullanılabilecek ve her yıl güncellenen birim fiyat kitapları bulunmaktadır. yapıda maliyeti hazırlanacak birim fiyatların güncel malzeme bedellleri, yapım bedelleri gibi bir çok konuda hazır birim fiyatlar bulunmakla beraber söz konusu hazır birim fiyat cetvellerinde yer almayan spesifik işlerde ise o işin yapım maliyeti piyasada bulunan çeşitli firmalardan fiyat teklifi alma suretiyle birim fiyatları hazırlanabilir.


aşağıda örnek olarak İller Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünün birim fiyat cetvellerinin bulunduğu link bulunmaktadır.
https://www.ilbank.gov.tr/index.php?Sayfa=htmlsayfa&hid=1580




26 Temmuz 2009 Pazar

Fretli Kolonlar


Donatıyı birarada tutan etriyeler yerine spiral malzeme kullanılan betonarme kolonlara fretli kolonlar denir. betonarme hesaplarda fret mukavemeti ve kabuk mukavemeti hesaplanır. fret donatısı detaylandırması için de 1. tepe noktası veya 2. tepe noktasına göre hesap yapılır. dairesel, altıgen veya sekizgen olarak tasarlanabilir. bunun için de genellikle hazır kalıplar kullanılır.

Dikdörtgen kesitli kolonlarda en az 4Ø16 veya 6Ø14,
dairesel kesitli kolonlarda en az 6Ø14 boyuna donatı kullanılmalıdır.

Etriyenin çapı boyuna donatı çapının 1/3 ünden az olmamalıdır. enine donatı aralıkları 20 cm den büyük ve boyuna donatı çapının 12 katından büyük olmamalıdır.

Etriyenin görevleri:
1- Etriyeler kolon göbeğinde bulunan beton kütlesini sararakbir çemberleme etkisi uyguladığından, betonun mukavemetini ve sünekliliğini artırır.
2- Burkulma boyunu azaltarak erken burkulmayı önler
3- Kolon eksenine paralel yönde oluşabilecek çatlakların genişlemesini önler.
4- Boyuna çubukları birbirine bağlayarak kalıp içinde dik ve düzgün durmalarını sağlar.

9 Haziran 2009 Salı

BASİT KİRİŞ EĞİLME DENEYİ

BASİT KİRİŞ EĞİLME DENEYİ

DENEYİN AMACI : Basit eğilme etkisindeki bir kirişin taşıma gücünün teorik ve deneysel olarak saptanması.

DENEYİN TEORİSİ : Betonun çekme dayanımı basınç dayanımına göre çok küçüktür.(yaklaşık olarak %10 kadardır.) Betonarme elemanlarda betonun çekme dayanımı genelde dikkate alınmaz, basınç beton tarafından, çekmenin ise çelik çubuklar tarafından karşılandığını kabul ediyoruz. Eğilmeye çalışan elemanlarda çekme bölgesine yerleştirilen çelik çubuklar basınç bölgesinin tam kapasite ile ve de uyumlu olarak çalışmasını sağlar.Betonarme bir kirişin en dış lifinde oluşacak çatlamanın nedeni : betonun eğilme-çekme dayanımına ulaşmasından dolayı oluşur. Bu çatlaklar kılcal düzeydedir yük artıkça bu çatlakların boyu ve genişliği artar. Betonda çatlama asal çekme gerilmelerine dik yönde oluşur, bu nedenle kirişin kesme olmayan bölgelerinde çatlaklar kiriş eksenine dik yöndedir. Yük artıkça yük ve mesnet arasındaki kesitlerde de çatlama momentine de erişileceğinden bu bölgede de eğilme çatlakları görülür. Ancak söz konusu bölgede kayma gerilmeleri de bulunduğundan asal çekme gerilmeleri kiriş eksenine paralel değildir çatlaklar eğik oluşur.

VENTURİMETRE DENEYİ


VENTURİMETRE DENEYİ




1- Amaç:
Venturi ölçeği, bir boru içerisindeki akımın debisini ölçmeye yarayan bir sistemdir. Çalışma ilkesi Bernoulli denklemine dayanır.
Akış ölçümü deney düzeneği, esasen sıkıştırılamayan bir akışkanın tipik akış ölçüm metotlarını öğrenmek, aynı zamanda ’’Süreklilik ve Bernoulli’’ denklemlerinin uygulamasını açıklamak amacıyla tasarlanmıştır.
Akış bir venturimetre, bir orifismetre ve bir rotametre ile tanımlanmaktadır. Ayrıca akışı tanımlayan her bir elemanda meydana gelen basınç kayıplarının tespiti de deneyin amaçlarındandır.


2- Teori:
Debi ölçümünde daha ziyade orfismetre , venturimetre ve akış lüleleri kulanılır. Ayrıca bir akış hız profilinin laser Doppler, kızgın tel veya pilot tüpüyle ölçülmesinden hareketle alan integrasyonu yapılarak ta debi bulunabilmektedir. debi ölçümünde düşük maliyet, kullanılabilirlik, servis ömrü ve hassasiyet gibi özellikler; bu aletlerin hangisinin daha uygun olacağına karar vermede etkili olur. Venturimetre de basınç kaybı az olmasına rağmen maliyeti yüksektir. Orfismetre de maliyet düşük olması tercih nedeni iken ,yüksek basınç kaybı kullanım aralığını zorlaştırmaktadır. Akış lülesinde ise maliyet ve basınç kaybı orta derecededir .

Venturimetre deneyinde yumuşak bir şekilde daralan boru kesit kullanılır. Bu kesitler üzerinde piyezometre delikleri vardır. Bu deliklere birer lastik hortum geçirilir. Lastik hortumların diğer uçları bir manometre üzerinde bulunan cam boruların altına geçirilir.

3- Deneyin Yapılışı
İlk olarak deney düzeneğine maksimum debide su bırakılarak cam boru üzerindeki 11 adet cam borudan piyozometre yükseklikleri okunarak teorik debi hesaplanır. Daha sonra hazne kapatılarak içersinde su birikmesi sağlanır. Hazneye bırakılan suyun hazneyi doldurma zamanı bir kronometre yardımı ile bulunduktan sonra gerçek debi hesaplanır.
En yüksek piyezometrik basınç yüksekliği 1 nolu kesitte yaklaşık 2,5 cm vananın kısılmasıyla düşürülerek yeni basınç yüksekliklerinden en büyüğü ve en küçüğü okunur. Bu şekilde deney birkaç defa tekrarlanır ve her aşamada elde edilen en yüksek ve en düşük basınç yükseklikleri farklarından yararlanılarak Bernoulli denklemi ile teorik debi ve hızlar bulunur. Bulunan bu değerler sürtünme kayıpları ve yersel kayıplar ihmal edildiğinden gerçek debi değerlerini vermemektedir.
Haznedeki su miktarı ve ne kadar sürede dolduğu bilindiğinden gerçek debi bulunabilir. Gerçek debinin teorik debiye bölünmesi ile Cd katsayıları elde edilir.
Teorik debinin formülüne Cd katsayısının eklenmesi ile akışkanın gerçek debisi bulunmuş olur.

SİLİNDİR YARMA DENEYİ

SİLİNDİR YARMA DENEYİ
Çekme dayanımının dolaylı olarak saptanmasında kullanılan diğer bir deney türü de “silindir yarma deneyi” veya “brezilya deneyi” olarak adlandırılan deneydir. Son kırk yıldır silindir yarma deneyi kiriş deneyinden daha yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunun nedeni deney sonuçlarında görülen sapma ve dağılımın daha az olmasıdır. Bu deney, pres tablasına yatay olarak yerleştirilen bir standart silindir numunesinin (15x30 cm) altına ve üstüne yerleştirilen çelik lamalara dik yönde basınç uygulanarak gerçekleştirilmektedir. Kırılma silindirin yük ekseni boyunca yarılması ile oluşmaktadır. Yarma deneyi ve kırılma biçimi ise aşağıdaki şekilde gösterilmiştir. Elastisite teorisinden hatırlanacağı gibi şekilde gösterilen biçimde yüklenen bir silindirin yük ekseni doğrultusundaki düzleminde birbirine dik asal çekme gerilmelerinin eleman çapı boyunca dağılımı şekilde gösterildiği gibidir. Yükün uygulandığı yerlerde oluşan yerel basınç gerilmeleri çap boyunca hemen hemen sabit kalmaktadır. Yükün uygulandığı noktalarda oluşan yerel basınç gerilmelerinin ezilmeye neden olmasını önlemek için yükün belirli bir alana yayılmasına dikkat edilmelidir. Böylece yerel basınç gerilmeleri ezilmeye neden olmayacak düzeyde tutulabilir.




Bu tür deney elemanında yarılma (kırılma) çekme gerilmelerinden meydana gelmesine rağmen elde edilen sonuçlar betonun gerçek çekme dayanımını vermeyecektir. Bunun da nedeni betonun tek yönlü gerilme altındaki dayanımının çok yönlü gerilme altındakinden farklı oluşudur. Bu nedenle silindir yarma deneyi de dolaylı bir çekme dayanımı deneyi olarak tanımlanır.

ÜÇ NOKTA SİLİNDİR DENEYİ


ÜÇ NOKTA YÜKLEME DENEYİ

Deneyin Amacı: Betonun çekme dayanımının belirlenmesi.

Teori: Betonun çekme dayanımı, basınç dayanımına oranla çok düşüktür. (Çekme dayanımı, basınç dayanımının yaklaşık olarak %10’ u kadardır.) betonun çekme dayanımının, doğru olarak eksenel çekme altında denenen bir elemandan elde edilmesi gerekir. Geçmiş yıllarda bu konuda yapılan deneyler başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Önce, uzunluğu boyunca kesiti sabit olan prizma veya silindirler, şekil 1’ de gösterildiği gibi denenmek istenmiş, ancak pres çenelerinin neden olduğu yerel gerilmeler nedeni ile elemanlar çenenin numuneyi kavradığı yerden kırılmıştır. Bu tür numunelerin gerçekçi sonuçları veremeyeceği anlaşılınca, şekil 2’de gösterilen briket şeklindeki numunelere gidilmiştir. Ancak, bu tür numunelerden de, şekilde gösterilen gerilme yığılmaları nedeni ile iyi sonuçlar alınamamıştır

Altmışlı yıllarda Prof. H. Rüsch, betonda eksenel çekme deneyleri yapmayı başarmıştır. Rüsch tarafından bu amaçla kullanılan deney elemanı şekil 3’de gösterilmiştir. Prizma biçimindeki bu deney elemanlarında pres çenesinin numuneyi kavradığı yerdeki yerel kırılmayı önlemek için iki uçta kesit büyütülmüştür. Yük, beton deney elemanına yüksek dayanımlı yapıştırıcılarla (epoxy) tutturulan çelik plakalardan yararlanarak uygulanmıştır.
Basınç dayanımına etki eden tüm değişkenler çekme dayanımını da etkilemektedir. Çekme deneylerinde kullanılan numunelerin herhangi bir noktasındaki yerel zayıflık elemanın o kesitten kırılmasına sebep olur. Bu durumda kırılma yükü normalden düşük olur. Bir numunede yerel zayıflık yaratan kusurların sayısı rasgele bir olay olduğundan çekme dayanımını az sayıda deneyle saptamaya çalışmak yanıltıcı sonuçlar verir. Gerçekçi sonuçlar almak için çok sayıda deney yapmak ve bunların istatistiksel ortalamasını almak gerekir.

Yukarıda sıralanan çeşitli çekme deneyi türleri arasında, gerçek çekme dayanımını veren basit çekme deneyi şekil 3, ideale en yakın olanıdır. Ancak, bu tür bir deneyin laboratuarlarda standart deney olarak uygulanması pratik değildir. Bu nedenle, hazırlanmaları ve yüklenmeleri daha kolay olan kiriş veya yarma silindir deneyi, standart çekme deneyleri olarak kullanılmaktadır.
Kırılma anındaki çekme dayanımının saptanabilmesi için de Hooke kanununun kullanılması önerilmiştir. Hooke kanununun geçerliliği varsayıldığına göre, kesitteki gerilme dağılımı, şekil 4’de kesik çizgilerle gösterildiği gibi doğrusal olacak ve tarafsız eksen kesitin ağırlık merkeziyle çakışacaktır
Münih Teknik Üniversitesinde Prof. H. Rüsch tarafından eksenel çekme altında denenen numunelerden elde edilen σ-ε eğrilerinin de basınç altındakilere benzer bir biçimde doğrusal olmadığı ve maksimum gerilmeye (dayanım) ulaştıktan sonra artan birim uzama altında gerilmelerin azalarak negatif eğimli bir kuyruk oluşturduğu gözlenmiştir. Bu durumda bir elemanda, örneğin kirişte, çekmeye çalışan en dış lifte maksimum çekme gerilmesine ulaşıldığında ve basınçtakine benzer bir biçimde gerilme uyumu oluşarak, gerilmeler fazla yüklü liflerden daha az yüklü olanlara aktarılmaktadır. Kırılma durumuna en dış lifin maksimum gerilmeye ulaşması ile değil, kırılma birim kısalmasına ulaşması ile gelinmektedir. Yukarıda anlatılan gerçek gerilme dağılımı, şekil 4’ de sürekli çizgi ile gösterilmiştir. Bu durumda tarafsız eksen, ağırlık merkezinden yukarı kaymakta ve dayanım, Hooke kanunu kullanılarak hesaplanan dayanıma göre iki katına varan artışlar göstermektedir.

Genellikle kesitleri 100x100 mm veya 150x150 mm olan donatısız kirişlerin tek veya simetrik iki noktasal yük altında denenmeleri öngörülmüştür. Kırılma anındaki çekme dayanımının saptanabilmesi için Hooke Kanunu kullanılır.

KARAYOLLARI TANIMLARI