16 Nisan 2008 Çarşamba

RÖTRE

Rötre: Prizini almamış betonun ani sıcaklık değişimleri ile  büzüşerek kılcal çatlakların meydana gelmesidir. Betonun jel boşlukları ve kılcal boşluklarındaki suyun, zamanla ya buharlaşarak ya da hidratasyonla kimyasal olarak çimentoyla birleşmesi sonucu kaybolmasıyla ortaya çıkan hacim büzülmesi olayıdır. bu çimentonun özelliğidir. Rötre çatlaklarını engellemek için beton tazeyken sulanır. Bu sulama rötre çatlaklarının büyük çoğunluğunu engellemektedir. Ancak özellikle yaz aylarında gün ortasındaki çok sıcak havalarda değil de güneşin etkisini yitirdiği zamanlarda betonun ilk 10 gününde devamlı nemli kalmasını sağlayacak şekilde sulanması gerekecektir. Yaz aylarında güneşin en etkili olduğu saatlerde ise beton yüzeylerine keçe serilerek ani sıcaklık değişmesiyle betonun su kaybetmesi engellenebilir.

Rötrenin Nedenleri
1) Aşırı sıcaklık
2) Gereksiz yere fazla çimento kullanmak
3) Betonu susuz bırakmak
4) Çoğu da buharlaşmadan dolayı kaybolan sudan dolayı meydana gelir.

Shrinkage: Volume decrease caused by drying and chemical changes; a function of time but not of temperature or of stress due to the external load.




Berke Barajı Osmaniye

Berke Barajı Osmaniye



Berke Barajı Hakkında Genel Bilgiler 1995 yılında Ocak ayında yapımına başlanılan baraj Ceyhan Nehri üzerinde ve 201 m yüksekliğindedir. Türkiye’de ve Dünya’da 16. sırada beton kemer barajıdır. Berke Hidroelektrik santralı ise bölgenin en büyük hidroelektrik santrali olmaktadır. 2002 yılı başında üretime geçen Berke Barajı, Sır Barajı ile Aslantaş Barajı arasında yaklaşık 200 metrelik düşüşten yararlanılarak, 201 m yüksekliğinde, çift eğrilikli ince beton kemer tipinde bir barajdan, 9,3 m. çapında toplam 1921 m uzunluğunda bir enerji tünelinden ve 3 x 170 = 510 MW kurulu gücünden 120 x 120 x 44 m boyutunda bir yer altı santralinden oluşmaktadır. Barajın arkasında oluşacak göl hacmi 427 milyon M3 olup, yaklaşık 30 km uzunluğundadır. Santralde yılda ortalama 1 milyar 669 milyon kwh enerji üretilecektir. Berke Barajı ve Hidroelektrikle santralinin dünyanın 16.inci ve Türkiye’nin en yüksek kemer barajı olması, Türk Müteahhidi tarafından yapılan ilk çift eğrilikli kemer barajı ve en büyük perde enjeksiyonunu ihtiva etmesi yapılan işin önemini göstermektedir. 1.2. Berke Barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesinin Özellikleri 1. Türkiye’nin en yüksek kemer barajı 2. Dünyanın 16. yüksek kemer barajı 3. Türk müteahhidinin yaptığı ilk çift eğrilikli kemer barajı 4. Dünyanın en büyük perde enjeksiyonu 5. Özel sektör tarafından tamamı az kaynaklardan finanse edilen ilk baraj 6. Türkiye’deki barajların arkalara yıllık üretim sıralamasında 5. kapasitede baraj 7. Son beş yıllık içinde Türkiye’de işletmeye geçin hidroelektrik santrallerin toplam üretiminin üçte biri (1/3) kapasitesinde, 8. Berke Barajının tek başına üretim kapasitesi, ÇEAŞ’nın dmiğer 6 barajının toplam üretim kapasitesi kadardır. (Berke barajının üretime geçmesi ile ÇEAŞ’nın mevcut kurulu günleri ve yıllık üretim kapasiteleri iki katına çıkmıştır). Çizelge 1, Dünyadaki En Yüksek Beton Barajları Çizelge 2. Türkiye’nin En Yüksek Kemer Barajları Adı İnşaatın Yeri Gövde Dolgu Hacmi (103 M3) Temelden Yüksekliği (cm) Müteahhidi Başlangıç Tarihi Bitiş Tarihi Nehir İl Berke 1995 2001 Ceyhan Osmaniye 836 201.00 Yapı ve Tic. A.Ş Oymapınar 1977 1984 Manavgat Antalya 676 185.00 Bilgfinger + Berger Karakaya 1976 1987 Fırat Diyarbakır 2000 173.00 Holstrade + Recchı Gökçekaya 1967 1972 Sakarya Eskişehir 650 158.00 Holstrade Sır 1987 1991 Ceyhan K.Maraş 494 66.00 Holstrade 2. BERKE BARAJININ DÜZİÇİ EKONOMİSİNE KATKISI 2.1. Berke Barajının Yapımı 1995 yılının Ocak ayında başlamıştır. Barajın yapımında yaklaşık 2000 işçi çalıştırılmıştır. Barajın yapımında çalışan bu işçilerin yaklaşık %90’ı Düziçi’nden ve çevre ilçelerindendir. Berke barajının yapımı 6 yıl sürmüştür.
Alıntıdır.



Berke Barajı Osmaniye Berke Barajı Osmaniye

TMMOB BATMAN TEMSİLCİLİKLERİNİN ILISU BARAJ YAPIMINA KARŞI ORTAK BASIN BİLDİRGESİ

TMMOB

BATMAN TEMSİLCİLİKLERİNİN

ILISU BARAJ YAPIMINA KARŞI ORTAK BASIN BİLDİRGESİ


Ülkemizde yıllardan beri “Ilısu baraj yapımıı” için insanlığın ve kültürlerin ana merkezi 1978’ den beri birinci derece arkeolojik sit alanı olan Hasankeyf’i yok etmeye ilişkin sistematik bir politika devam etmektedir.

Hasankeyf’in sular altında kalmasına sebep olacak olan Ilısu Barajı; Mardin , Şırnak il sınırları arasında Dargeçit ilçesinin 13 km doğusunda, Dicle nehri üzerinde yer almaktadır. Temelden yüksekliği 138 metre, maksimum su kotu 527 metredir. Göl hacmi 11 milyar metreküp, barajın kurulu gücü 1200 MW olarak planlanmaktadır.

Ilısu Barajı sadece elektrik üretecektir. Diyarbakır, Batman, Siirt,Mardin ve Şırnak il sınırlarını oluşturan 350 bin dekarlık baraj gölü içerisinde; 1 ilçe, 30 köy ve 49 mezra sular altında kalacaktır. Burada yaşayan yaklaşık 20 bin kişi göçmek zorunda kalacaktır. Bu yerleşim birimlerinin çoğu verimli topraklara sahip olduğundan tarım arazileri bu bölgede yok olacak, kendi toprakları ile geçinen bu insanlar yarın büyük kentlerin varoşlarında işsiz göçmenler olarak yaşamaya mahkum edileceklerdir.

Anadolu ve Mezopotamya’nın uygarlık tarihinde çok önemli kültürel değerler olduğu bilinmektedir. Bu coğrafyanın hemen hemen her yerinde höyükler, ören yerleri, anıtlar, mağaralar ve kubbeler geçmişi günümüze taşımaktadır. Hasankeyf Mezopotamya’da insanlığın yerleşik hayata geçtiğinin belirgin örneğidir.

Avrupa’da bulunan Britsh,Löver gibi önemli müzelerde tarihi eserlerin çoğunluğunun Anadolu ve Mezopotamya’dan çalıntı olduğu bilinmektedir. Ilısu Barajı’na finansman desteği verecek Avrupa ülkeleri çalamadığı tarihi eserleri de sular altında bırakarak yok etmek mi istiyor? Ilısu’ya finansörlük yapan Avrupa devletleri gelsinler, yarım kalmış barajlarımıza kredi versinler.

Hasankeyf ‘i birinci derece sit alanı yapan en önemli özellik -bir bütün içerisinde- mağaralar, kalenin tarihi dokusu, ibadethaneler ve burada yaşayan atalarımızın mezarları,Zeynel Bey Türbesi ve kazı çalışmaları daha bitmemiş gün ışığına çıkmayı bekleyen binlerce tarihi eserler… Sular altında kalacak olan binlerce mağaranın taşınması zaten söz konusu değil. Zeynel Bey Türbesi ise yapısı gereği dış cephesindeki mozaik kaplamalardan dolayı eski özelliğini koruyamayacağı için sökülüp tekrar montaj yapılmasını imkansız kılmaktadır. Ray sistemiyle taşınma durumunda ise; Türbenin olduğu yer ile taşıması iddia edilen yer arasında yükseklik kot farkı çok olduğundan olabilecek sarsıntılardan dolayı türbenin kesinlikle yıkılacağı bir gerçektir.

Barajların planlanması ve yapımı tabii ki biz mühendislerin işidir. Ancak biz bir yapının planını yapmadan önce bireyin yaşadığı coğrafyadaki kültürel değerleri (gelenekler ,dini değerler ve kültürel mekanlar) gözeterek ve araştırarak yaparız. Aksi durumda plan işlevsiz kalır, değerlere aykırı bir durum sergileyeceğinden ölü bir yatırım olur. Tabii ki bu vazgeçilmez kural, dünyanın her yerinde planlama bazında her kurum ve kuruluş için geçerlidir. Tam da bu noktada Ilısu Barajı’nın planını yapan kurum ve kuruluşlar sizce bu kuralın bilincinde midirler? Hasankeyf’in sular altında bırakılması insanlığa karşı işlenmiş bir suç değil midir?

Biz mühendisler barajın ömrünü teknik olarak saptayabiliyoruz. Barajın havzasının bulunduğu alanlardan gelecek kil,silt gibi malzemelerin ölü hacim diye tabir ettiğimiz baraj alt kotunu doldurması sonucunda baraj ömrü tükenmekte ve atıl duruma gelmektedir. Buna da maksimum 100 yıl süre biçmekteyiz. Erozyonun önlenmesi için gerekli ağaçlandırma çalışması yapılmadığından barajın ömrü 60-70 yıla düşmektedir. Bu şartlarda bir yapının İnsanlık için kazanımı çok uzun bir süre değil. 7000 yıllık geçmişe sahip, insanlık var oldukça ayakta kalacak olan Hasankeyf’in bu ölü hacmin altında kalmasına ne demeli? Bu kıyas maddiyatla ölçülebilir mi?

21.yüzyılda teknoloji çağında yaşayan insanoğlu barajların toprağa ne denli zarar verdiğini ve bir daha o topraktan verim alınamayacağını bilmez mi? Her baraj ömrü tamamlandığında geriye kocaman bir bataklık ve bitki örtülerinin yok olduğu bir havza kalmaktadır.

Dicle nehri ve bu nehre akan kollar üzerindeki yüzlerce kilometre boyunca sağlı-sollu Salma Sulama tarım yapılması sonucunda gübre ve kimyasal ilaçlar bu baraj göletinde birikecektir. Bu havza üzerinde bulunan şehir ve fabrika atıkları hala Dicle nehrine akmaktadır. Bu iki olumsuz etki sonucunda gölette birikecek olan 11 milyar metre küplük su kendi çevresindeki yer altı içme su kaynaklarını ciddi oranda kirleteceğinden gelecekte insan sağlığını olumsuz etkileyeceği kaçınılmazdır. Batman Belediyesi’nin şehir içme suyu olarak planladığı debisi 6500 lt/sn kapasiteli Zilek suyu (Sazlık Köyü civarında) ile beraber benzer birçok su kaynağı da bu baraj göletinin altında kalacaktır.

1980’lerden bu yana birçok baraj inşaatına başlanmış, milyar dolarlar harcanmış, ama hiçbiri (Atatürk Barajı da dahil) tam olarak tamamlanamamıştır. Gerek ödenek sıkıntıları gerekse diğer sorunlar gerekçe gösterilerek barajın bir kısmı tamamlanıp diğer kısım yarım bırakılmıştır. Yarım kalan kısımların tarım sulama kısımları olması da diğer bir konudur.Su tutulan barajlarımızın ömürleri tükenmek üzere, nedense sulama kanallarının %80’i yapılmamıştır. Baraj yapımını ısrarla sürdüren zihniyet, baraj kodunu düşürerek söz konusu Hasankeyf’ kalesinin üst tarafını havada bırakıp göstermelik olarak kurtaracaklarını iddia etmekteler. Hasankeyf sadece kale kısmından mevcut değil, sağ ve solunda binlerce mağara ve alt kısmında tarihi eserler mevcuttur. Ilısu Barajı’nın kurulacağı havzanın jeolojik ve jeomorfolojik olarak incelenmesi neticesinde baraj göletinin olduğu bölümün yumuşak ve kolay aşınabilinen karstik kayaçlardan oluştuğu görülecektir. Mevcut kodun 60-70 metre kadar düşürülmesi ile Hasankeyf kalesi ve üst kısımlarda kalan yapıların tamamen kurtarılacağı yanılgısına düşülmektedir. Oysa bu kot düşürülecek bile olsa havzada biriken suyun kalenin üzerinde bulunduğu kayayı aşındıracağından kalenin kısa sürede yıkılacağı kesindir.

Baraj yapımında yasalarımızda ÇEDR raporu zorunlu kılınmamaktadır. AB ülkeleri yaptıkları her kapsamlı yapılarında ÇEDR raporunu istemektedirler. ÇEDR raporunun en önemli özelliği yapının yapılacağı yerlerdeki sivil toplum örgütlerinin tepkileridir. DSİ X. Bölge Müdürlüğü ve Ilısu Konsorsiyumu adına NUROL Inşaat ve Ticaret AŞ Avusturya,Almanya ve İsviçre’den kredi talebinde bulunmuş,bu ülkeler de NUROL Inşaat ve Ticaret AŞ’den ÇEDR raporu istemişlerdir. Bu firma gerçeklerden uzak, tuzak anket sorularla yerel sivil örgütleri baraj yapımına destek veriyormuş gibi göstermişlerdir. Oysa ki Batman’da genel kanı barajın yapılmaması yönündedir.Yani ÇEDR raporu yerel -özellikle Batman- sivil toplum örgütlerinin desteğini almamıştır.

İnsanoğlu tarihi mekanları görmek, atalarının geçmiş yaşam tarzlarını ,kültürel değerlerini ve tarihini öğrenmek ister, hiçbir zaman Batman’daki petrol kuyularını gezip görmek istemez.Söz konusu tüm değer yargıları Hasankeyf ile bütünleşmektedir. Hasankeyf bize atalarımızdan kalan tarihi bir mirastır.Bu mirasın gelecek nesillere kalması ve korunması insanlığın temel görevidir.

Bu tarihi mekanı,Hasankeyf’i, 60-100 yıllık ömrü olan bir baraja heba etmek ne kadar doğrudur?

Biz, bu krediyi verecek kuruluşları kararlarını vermeden önce bölgeye gelmeleri ve yerel sivil toplum örgütleriyle görüşmeleri talebinde bulunuyoruz.

Bu bildirgeye imza atan TMMOB Batman Temsilcilikleri olarak her konuda olduğu gibi Hasankeyf’e siyaset üstü bir duruş sergilediğimizi belirtiyoruz. Bu konuda herkesi kültür mirasımız Hasankeyf’in sular altında kalmaması için duyarlı olmaya davet ediyoruz..

Saygılarımızla…

TMMOB BATMAN İL TEMSİLCİLİKLERİ

İNŞAAT MÜH. O. MAKİNE MÜH. O. MİMARLAR O. ELEKTRİK MÜH. O.

JEOLOJİ MÜH.O. HARİTA MÜH.O. ZİRAAT MÜH.O. PETROL MÜH. O

15 Nisan 2008 Salı

dış cephe kaplamaları ve ekofiks

strafor (köpüğümsü bir alaşım) monte ve şekil verileceği yere göre şekillendirilip kesilir.duvara monte edilecek taraflarına harç sürülüp file ile giydirilir.bundan sonra ekofiks ile montajı yapılır.duvara yapıştırıldıktan sonra 10 luk dübel ve ardından düzgün bir şekilde kaplaması (kalekim) çekilir. bu işlemlerden sonra eleman, boya ve badana işi için hazır haldedir.

poligonlar komple olarak dış cephede ısı ve ses yalıtımı için de kullanılabilir.dış cepheye geçirmeli olarak takılır ve dübelleri atılır.

ekofiks de straforları dış cepheye yapıştırmada kullanılan bir malzemedir ve kullanımı şu şekildedir:

-seramik kaplanacak yüzeyler toz, kir, yağ vb. den arındırılmalı ve düzgün olmalıdır.

-emici yüzeylerde çalışırken yüzy hafifçe ıslatılmalıdır.

-yaklaşık 6-7 lt. suya, torba içerisindeki ekofiks yavaş yavaş boşaltılarak düşük devirli
mikser veya mala ile toprak kalmayacak şekilde iyice karıştırılmalıdır.

-ekofiks harcı 10 dakika dinlerndirildikten sonra uygulama öncesinde tekrar karıştırılmalıdır.

-ekofiks harcı yüzeye uygulanıp seramik ebatlarına göre belirlenmiş işli mala ile taraklanmalıdır.

-seramikler taraklanan ekofiks harcı üzerine 10 dakika içerisinde döşenmelidir.

-hazırlanan ekofiks harcı üç saat içinde kullanılmalıdır.

-derzleme işlemi en az 24 saat sonra yapılmalıdır.

-uygulama sıcaklık aralığı +5/+35 santigrat derece olmalıdır.

-orjinal ambalajında 8-10 kat istifle 6 ay saklanabilir.

Çürük binalar için müthiş buluş


Yaşanan depremlerde apartmanların iskambil kağıdı gibi devrildiği Türkiye için ABD'den müthiş haber. Betona enjekte edilen bir bakteri yumuşak toprağı kayaya çevirebiliyor.
Amerikalılar çürük zemine çare buldu. Türkiye gibi deprem kuşağında yer alan ve ne yazık ki üfleseniz yıkılabilecek kadar dayanıksız binalarla dolu olan bir ülkede yaşadığımız için, bu gelişme elbette çok dikkatimizi çekti.

Yaşadığımız korkunç depremlerde yan yana dizilmiş iskambil kâğıdı gibi devrilen binaların birçoğunun zemininde sıvılaşma problemi olduğu ortaya çıkmıştı. Çünkü binalar deprem hattında olup olmadıkları araştırılmadan inşa edilmişti. Üstelik binaların temelleri de apartman değil çadır dikiliyormuş gibi atılmıştı.

Ve muhtemel bir depremde domino taşlan gibi yıkılabilecek yüz binlerce bina var hâlâ. Amerikan Davis Kaliforniya Üniversitesi araştırmacılarının keşfettiği 'baciilus pasteurii' adındaki bakteri ise taşıdığı özellikler nedeniyle Türkiye için bir umut ışığı niteliğinde. Bu bakteri, enjekte edildiği yerde kendiliğinden kalsit (kalsiyum karbonat) üreterek toprak yapısındaki boşlukları dolduruyor ve yekpare bir zemin oluşturabiliyor. Yani uzun sözün kısası çimento etkisi yaratan bakteri, yumuşak toprağı sert bir kayaya çevirebiliyor!

Bakteri yeraltında doğal olarak bulunuyor ve yeraltı sularını olduğundan daha alkalik yapmasıyla biliniyor. haber7
Kalsiyum ve karbonatın birleşerek kalsiyum karbonat kristali formu alması için suda erimesi gerekiyor. Bakteri bunları önce erimeye zorluyor, ardından da ortaya çıkan doğal çimentoyu iyice sıkılaştırarak adeta beton haline getiriyor.

'Baciilus Pasteurii'nİn en güzel tarafıysa inşaat sırasında zemine birçok noktadan özel aletlerle yayılabilmesinin yanı sıra, tıpkı aşı gibi bitmiş binaların zeminine de enjekte edilebiliyor olması.

Bakterinin beton aşısı olarak kullanılmasının mucidi Jason DeJong Yeni Aktüel'e yaptığı açıklamada, toprağın yapısını bozmayan bu doğa dostu yöntemin bilinen tüm zemin güçlendirme yöntemlerinden, kimyasal yöntemler dahil, daha ucuz olduğunu söylüyor.

Ama tüm ısrarlarımıza rağmen fiyat söylemekten de kaçınıyor. Deneyi deprem simulasyon cihazıyla laboratuar ortamında yapılan ve ABD Ulusal Bilim Vakfı'nca finanse edilen araştırmanın adı, Türkçe'ye "Mikrobik yolla harekete geçirilmiş kalsit çökeltisi" diye çevirebileceğimiz "Microbially Induced Calcite Precipi-tatİon", yani MICP.

Mikrop, biraz oksijen ve besin

Jason DeJong'dan aldığımız bilgilere göre, bu teknik ABD'de özellikle antik değeri olan heykellerin içindeki boşlukları ve dışındaki yarıkları kapatmak için zaten kullanılıyor. Bilim adamları da tekniğin bina temellerinde de uygulanabileceğini düşünerek başlamışlar bu projeye. Tabii birkaç küçük farkla. Kalsiti güçlendirmek İçin İçine oksijen ve bazı besin değerleri de katmışlar.

Projenin hedefi ise deniz kıyısında kumsal araziye inşa edilen binaları depreme karşı dayanıklı hale getirmek. Bu arada hemen belirtelim, dışarıdan enjeksiyonla zemin yapısındaki boşlukları doldurma fikri de Amerika'da ilk değil. Jason DeJong daha Önce de birtakım kimyasallarla bu işlemin yapılabildiğini söylüyor.

Ama kimyasallar tahmin edilebileceği gibi su ve toprakta toksik maddeler bırakıyor. Geçen on yılda jeosentetik malzemelerin ve sulu harç kullanımının dramatik bir şekilde tığını belirten Jason DeJong "Bu malzemeler yeraltı sularına ve toprağa ciddi toksik zararlar veriyor, örneğin harcın içindeki malzemeler topraktaki PH (iletkenlik ve yumuşamayı arttıran asitlenme) seviyesini suni olarak yükseltiyor" diyor. Bu da doğanın dengesinin bozulması ve küresel ısınmanın yakıcı gündem maddesi olduğu bir zaman diliminde tercih edilen bir yöntem olmamalarını getiriyor beraberinde. Bu nedenle Amerika'da artık biyolojik çalışmalar ile geoteknik gelişmeler birbirini takip ediyor.

DeJong "20. yüzyıla dönüp bakarsanız önce mekanik mühendisliğin, ardından da kimya mühendisliğinin geldiğini görürsünüz. Şimdi ise biyolojinin her zaman önemli bir yeri olacağını anlamış bulunuyoruz" diyor. Trilyonlarca mikrop olduğundan söz eden DeJong "Toprağın her karesinde sa¬yılamayacak kadar çoklar. Onları organize etmeyi başarırsak, bizim İçin faydalı işler yapabilirler" diyerek sürdürüyor sözlerini.

Yeni milenyumun bilimi

Kaliforniya Üniversitesi Toprak Etkileşimleri Labo-ratuvarı'nda çalışmalarını sürdüren Jason DeJong, "Geoteknik mühendisleri kısa bir süre öncesine kadar biyoloji ile geoteknik arasındaki önemli bağı reddediyordu, ikisi arasındaki bağın önemi yeni yeni keşfedilmeye başladı" diyor

8 Nisan 2008 Salı

MALZEME ARAŞTIRMALARI

MALZEME ARAŞTIRMALARI

Malzeme etütleri;baraj ve HES projeleri ile regülatör-nehir tipi HES projelerinde kullanılan geçirimsiz, geçirimli ve kaya malzeme sahalarının "ekonomik sınırlar içinde" bulunmasına yönelik büro, arazi ve labaratuvar çalışmalarınından oluşur.

A - GEÇİRİMSİZ MALZEME ETÜDÜ

Barajların kil çekirdek zonlarında kullanılan geçirimsiz malzemenin etüdü; büroda yapılan hazırlık çalışmalarından sonra, arazide tesbit edilen, uygun olması muhtemel sahalarda araştırma çukurları açtırılarak gözlemsel olarak yapılan değerlendirmeden sonra, bu çukurlardan usulüne uygun olarak alınan numunelerde gerekli laboratuvar deneylerinin yapılması/yaptırılması şeklinde yürütülür.
Geçirimsiz malzeme numuneleri üzerinde başlıca aşağıdaki laboratuvar deneyleri yapılmaktadır.

  • Birim hacim ağırlık,
  • Özgül ağırlık,
  • Tane boyu dağılımı(elek ve hidrometri analizi),
  • Atterberg limitleri(likit limit, plastik limit, plastisite indisi),
  • Kompaksiyon deneyi(proctor),
    • Maks. Kuru yoğunluk,
    • Optimum su muhtevası ,
  • Permeabilite deneyi,
  • Makaslama testi,
    • Kohezyon,
    • İçsel sürtünme açısı,
  • Organik madde içeriği tespiti,*

B - GEÇİRİMLİ MALZEME ETÜDÜ

Barajların filtre zonları ile beton agregası olarak kullanılan geçirimsiz malzemenin etüdü; büroda yapılan hazırlık çalışmalarından sonra, arazide tesbit edilen uygun olması muhtemel sahalarda araştırma çukurları açtırılarak gözlemsel olarak yapılan değerlendirmeden sonra, bu çukurlardan usulüne uygun olarak alınan numunelerde gerekli laboratuvar deneylerinin yapılmasıyla yürütülür.
Geçirimsiz malzeme numuneleri üzerinde başlıca, aşağıdaki laboratuvar deneyleri yapılmaktadır.

  • Birim hacim ağırlık(kum-çakıl),
  • Özgül ağırlık(kum-çakıl),
  • Su emme yüzdesi(kum-çakıl),
  • Tane boyu dağılımı(elek analizi),
  • 200 nolu elekten geçen miktar yüzdesi(kum-çakıl),
  • Kil topakları miktarı yüzdesi(kum-çakıl),*
  • Organik madde içeriği tespiti,*
  • Sodyum Sülfat(Na2SO4) don kaybı yüzdesi,*
  • Los Angelos aşınma kaybı yüzdesi,*
    • 100 devir
    • 500 devir
  • Alkali agrega reaktivitesi deneyleri,*
    • Alkali azalması
    • Çözünen silika.


C - KAYA MALZEME ETÜDÜ

Kaya dolgu barajların gövde dolgusunda, toprak dolgu barajların rip-rap örtülerinde ve baraj ile regülatörlerin beton yapılarında yapay beton agregası olarak(doğal beton agregasının yeterli olmadığı veya uygun olmadığı durumlarda) kullanılan kaya malzemenin etüdü; büroda yapılan hazırlık çalışmalarından sonra, arazide tesbit edilen ve uygun olması muhtemel sahalarda, gözlemsel olarak yapılan değerlendirmeden sonra, bu sahalardan karot numune ve/veya blok numune olarak alınan numuneler üzerinde gerekli laboratuvar deneylerinin yapılmasıyla yürütülür.
Kaya malzeme numuneleri üzerinde başlıca aşağıdaki laboratuvar deneyleri yapılmaktadır.

  • Petrografik analiz,*
  • Birim hacim ağırlık,
  • Özgül ağırlık,
  • Su emme yüzdesi,
  • Porozite,
  • Tek eksenli basınç dayanımı,
  • Üç eksenli basınç dayanımı,
    • Kohezyon
    • İçsel sürtünme açısı
  • Don sonu basınç dayanımı,*
  • Sodyum Sülfat(Na2SO4) don kaybı yüzdesi,*
  • Los Angelos aşınma kaybı yüzdesi,*
    • 100 devirde
    • 500 devirde
Çalışılan proje için gerekli olan malzemelerin laboratuvar sonuçlarının alınmasından sonra, rapor yazım aşamasına geçilir. Rapor kapsamında; malzeme sahaları ve bu sahalardaki malzemeler hakkında elde edilen bilgiler ve malzemelerin kullanımı ile ilgili öneriler çeşitli başlıklar altında verilir. Rapor ekinde ise; malzeme sahaları, araştırma çukurları ve numune alınan noktaların işaretlendiği yer bulduru haritası ile bu sahalardaki malzeme sahalarının malzeme niteliği, yapıya uzaklığı, yol durumu, arazi kullanım türü(bahçe, tarla, mera,vb.), yeraltı suyu derinliği gibi bilgiler verilir.

7 Nisan 2008 Pazartesi

BETON SINIFLARI

Beton Sınıfları
- Basınç Dayanım Sınıfları:
Betonun basınç mukavemeti standart kür koşullarında saklanmış (20 °C ±2°C kirece doygun su içerisinde), 28 günlük silindir (15 cm çap, 30 cm yükseklik) veya küp (15 cm kenarlı) numuneler üzerinde ölçülür.

Hazır betonda basınç dayanımı sınıfları, karşılığı silindir ve küp mukavemetleri aşağıdaki tabloda özetlenmiştir. (TS 11222)

Basınç Dayanımı Sınıfı F ck, silindir ( N/mm2 ) f ck, küp ( N/mm2 )

C 14

14

16

C 16

16

20

C 18

18

22

C 20

20

25

C 25

25

30

C 30

30

37

C 35

35

45

C 40

40

50

C 45

45

55

C 50

50

60

C 55

55

67

C 60

60

75

C 70

70

85

C 80

80

95

C 90

90

105

C 100

100

115

HAZIR BETON NEDİR? NASIL ÜRETİLİR

Hazır Beton Nedir - Nasıl Üretilir ?
Bilgisayar kontrolüyle istenilen oranlarda biraraya getirilen malzemelerin, beton santralında veya mikserde karıştırılmasıyla üretilen ve tüketiciye 'taze beton' olarak teslim edilen betona ' Hazır Beton' denir.

Hazır betonu, şantiyede elle ya da betoniyerle karıştırılarak hazırlanan betondan ayıran temel unsur, hazır betonun modern tesislerde, bilgisayar kontrolüyle üretilmesidir. Hazır beton kullanıcısının hazır betonda arayacağı nitelikler TS 11222'de yer almaktadır.

Hazır beton üretiminin su ölçme ve karıştırma işlemlerinin santralda veya transmikserde yapılmasına göre iki farklı şekli bulunmaktadır :


Kuru Sistem

Yaş Sistem

Kuru karışımlı hazır beton, agrega ve çimentosu beton santralinde ölçülüp santralde veya transmikserde karıştırılan, suyu ve varsa kimyasal katkısı ise teslim yerinde ölçülüp karıştırılarak ilave edilen hazır betondur. Kuru karışımlı hazır betonda şantiyede karışıma verilen su miktarına (formülde öngörülenden daha fazla olmamasına) ve karıştırma süresine (homojen bir karışım için yeterli süre) özel itina gösterilmesi gerekmektedir.

Yaş karışımlı hazır beton, su dahil tüm bileşenleri beton santralinde ölçülen ve karıştırılan hazır betondur.

Hazır Beton Santralı
Hazır beton bileşenlerinin stoklanıp, kontrol altında karıştırılarak, hazır beton üretiminin gerçekleştirildiği ve transmikserlere dolumun yapıldığı tesislere "beton santrali" denir. Beton santralleri karışım şekillerine göre "yaş ve kuru karışım" olmak üzere ikiye, depolama şekillerine göre de "bunkerli" ve "yıldız tip" olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Yıldız tip santralde, santralin önünde yıldız şeklinde bir stoklama alanı vardır ve kova vasıtasıyla agregalar arkadaki karıştırma kazanına aktarılır. Bunkerli santralde ise agrega ve kumlar santralin önündeki bunkerlerde stok edilip, bantlı bir sistem ile karıştırma kazanına taşınır.

Üretim Süreci
Önce, hazır betonun üretiminde kullanılacak, doğru seçilmiş malzemelerin (çimento, agrega, su, katkı) kalitelerini ve birbirlerine uyumunu incelemek için laboratuvar deneyleri yapılır. Bu deneylerden geçen malzemelerde zamanla olumsuz değişiklikler meydana gelmesinin önlenmesi için sürekli kalite denetimi yapılmalıdır.

Hazır betonun üretim süreci, santral operatörünün üretilecek betonu tanımlayan formülün numarasını belirleyip, bilgisayar sistemini işletmesiyle başlar. İlk komuttan sonra, ayrı bölmelerde stoklanmış bulunan agrega, çimento ve su aynı anda tartılır. Daha sonra tartılmış agrega bant veya kovayla taşınarak mikser kazanına aktarılır. Bu sırada çimento, su ve formülde varsa kimyasal katkı maddesi de kazana aktarılır ve karıştırılır.

Bir harman betonun hacmi santraldan santrala değişmekle birlikte, genellikle 1 - 3 m3 'tür. Santralda karışma süresi de harman hacmiyle orantılı olarak standartlar tarafından belirlenmiştir. TS 11222 Beton - Hazır Beton Standardı'na göre, 1 m3 ve altındaki harmanlar için karıştırma süresi en az 45 saniye, ek her 0.5 m3 için ek 15 saniyedir. (Ancak, yaş karışım türü üretimde taşıma sırasında, mikser içinde de karışım olduğu dikkate alınarak, bu süre yarıya kadar azaltılabilir.) Yeterince karıştırılmış olan harman, transmiksere boşaltılır, dolum tamamlanıncaya kadar aynı işlem devam eder.

Beton Sınıfları
- Basınç Dayanım Sınıfları:
Betonun basınç mukavemeti standart kür koşullarında saklanmış (20 °C ±2°C kirece doygun su içerisinde), 28 günlük silindir (15 cm çap, 30 cm yükseklik) veya küp (15 cm kenarlı) numuneler üzerinde ölçülür.

Hazır betonda basınç dayanımı sınıfları, karşılığı silindir ve küp mukavemetleri aşağıdaki tabloda özetlenmiştir. (TS 11222)

Basınç Dayanımı Sınıfı F ck, silindir ( N/mm2 ) f ck, küp ( N/mm2 )

C 14

14

16

C 16

16

20

C 18

18

22

C 20

20

25

C 25

25

30

C 30

30

37

C 35

35

45

C 40

40

50

C 45

45

55

C 50

50

60

C 55

55

67

C 60

60

75

C 70

70

85

C 80

80

95

C 90

90

105

C 100

100

115

- Kıvam Sınıfları
Betonun işlenebilme özelliği kıvamı ile tayin edilebilmektedir. Kıvam, betonun kullanım yerine (kalıp geometrisi, demir sıklığı, eğim), betonu yerleştirme, sıkıştırma, mastarlama imkanlarına ve işçiliğine, şantiyede beton iletim imkanlarına (pompa, kova) bağlı olarak özenle seçilmesi gereken bir özelliktir. Hazır Beton Standardı TS 11222 de 5 kıvam bulunmaktadır. K1, K2, K3, K4 ve K5 sembolleri ile tanımlanan bu kıvamlar çökme (slump) konisi deneyi ile ölçülmektedir.

Hazır betonda şantiye teslimi kıvam, taşıma süresi ve beton sıcaklığına bağlıdır. Taşıma süresi kıvamı etkilemekte, süre uzadıkça ve hava sıcaklığı yükseldikçe santraldan şantiyeye kıvam kaybı artmaktadır. Bu kıvam kaybının betona su verilerek dengelenmesi mukavemeti düşürmektedir.

Kıvam Sınıfı Çökme (mm)

K1

0 £ çökme<50

K2

50 £ çökme<100

K3

100 £ çökme<160

K4

160 £ çökme<220

K5

220 £ çökme

Slump (Çökme) Deneyi yapılırken ;

Slump hunisi düz bir zemine konur.

Standart slump hunisi üç eşit kademede doldurulup, her kademede 25 kez standart şişleme çubuğuyla şişlenir.

Huni tamamen dolunca üst yüzeyi mala ile düzlenir.

Huni yavaşça yukarı doğru kaldırılır; bu sırada taze beton kendi ağırlığıyla çöker.

Şişleme çubuğu huninin üzerine konur ve çöken betonun üst seviyesinden çubuğun altına kadar olan mesafe ölçülür. Bu uzunluk, tazebetonun çökme (slump) değeri olarak adlandırılır.

Beton yerleştirme işlemi sırasında vibratör kullanılması kaçınılmazdır. "Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönelmelik" de vibratör kullanmadan beton dökümü işlemini yasaklamıştır. Şişleme, tokmaklama v.b. elle sıkıştırma usulleri, yalnızca vibratör kullanımıyla beraber, yardımcı usuller olarak kullanılabilir.

Betonu Taşınması Sırasında Kıvam Kaybının Muhtemel Nedenleri:
Betonun yalancı priz yapması. Bunun önüne karıştırma işlemine devam edilerek geçilebilir.

Uzun taşıma mesafeleri. Yol boyunca beton priz almaya başlayabilir.Karışım suyu da buharlaşabilir.

Dökümden önce aşırı karıştırma süresi

Sıcak hava şartları

Özellikle bina sektöründe beton işçiliğinde bilinç ve eğitim düzeyi düşük olduğundan taşıma, yerleştirme ve mastarlama işlemlerinin kolaylığı açısından 18 - 22 cm çökmeli, çok akıcı kıvamlı beton kullanma, bu amaçla da şantiyede hazır betona su verme eğilimi çok yüksektir. Bu eğilimin mukavemet düşürücü zararlı sonucunu yok etmek için Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu bir karar alarak üyelerine şantiye teslimi beton kıvamını K4 düzeyinde (çökme >16 cm) tutmalarını tavsiye etmiş, bunu yaparken su/çimento oranına (dolayısıyla mukavemete) dikkatlerini çekmeyi de ihmal etmemiştir. Bu konuda bilgilenen ve bilinçlenen müşteriler K4 kıvamlı beton sipariş vermektedir.

- Agrega En Büyük (Maksimum) Dane Büyüklüğü Sınıfları
Beton içinde kullanılacak en iri agrega tane büyüklüğünün kalıp en dar boyutu, döşeme derinliği, pas payı, en sık donatı aralığı gibi unsurlarla uyumlu biçimde, TS 500 de belirtilen şekilde seçilmesi gerekir.

Piyasada yaygın biçimde kullanılan hazır beton "2 No Agregalı "olandır. Çok sık donatılı veya ince kesitli elemanlarda bazı bilinçli müşteriler" 1 No Agregalı " hazır beton siparişi vermektedir.

En Büyük Agraga Tane Büyüklüğü Sınıfı Dmax. (mm)

D1 (1 No.lu)

12

D2 (2 No.lu)

22

D3 (3 No.lu)

32

D4 (4 No.lu)

64

Betonun Diğer Özellikleri
Taze Beton Sıcaklığı
Hazır Beton standardına uygun olarak şantiyeye teslim edilen taze hazır beton sıcaklığının +5 °C'den az olmaması gerekmektedir.

Birim Ağırlık
Hazır beton üreticisinin beyan ettiği değere göre birim ağırlığa¸ ±%2 tolerans getirilmiştir. Örneğin beyan edilen değer 2350 kg/m3 ise 2350 x 0.02=47 kg/m3 bulunur. Dolayısıyla tolerans sınırları 2350±47 kg/m3 olmaktadır.

Birim ağırlık yoluyla metraj sorunları çözümlenebilmekte, transmikser boş ve dolu tartılarak beton ağırlığı ve hacmi belirlenebilmektedir.

SLUMP DENEYİ



Betonun kıvam sınıfını belirlemek için yapılan bir deney. çökme deneyi olarak da bilinir. Bu deneyde slump konisi adı verilen konik kova kullanılır.
Bu koni, betonla 3 seferde doldurulup, her seferde beton 25 defa şişlenerek iyice yerleştirilir. aslında bu şişleme sayısı, standartların öngördüğü bir rakam olup beton sınıfına göre ±5 değiştirilebilir.
Bu işlemden sonra slump konisi, 5 saniye içerisinde, hafif bir burgu yapılarak çekilir ve içindeki beton bir miktar çöker (slump denen şey budur; betonun çökmesidir). çökme miktarı (uzunluk olarak) ölçülür. Örneğin; beton 12 cm. çökmüşse, "slump 12" denir. beton ne kadar akışkan ise, slump o kadar fazladır.

Slump deneyi, neticesi her ne kadar kullanılan agreganın boyutu, tipine ve miktarına bağlı olsa da, beton katkı maddelerinin hazır beton imalatında yaygınlaşmaya başlamasından önce betonun dayanımı hakkında yaklaşık fikir verebilecek bir deneydi. günümüzde ise bu tür bir geçerliliği olmamasına rağmen (çünkü katkısız 12 slump gelen beton, aynı su/çimento oranı ile ve akışkanlaştırıcı katkı maddeleri eklenerek 18 slump gelebilir, üstelik uzun vadede dayanımı katkısız betondan fazla da olabilir) , şantiyelerde betonun kıvam sınıfına karar verilebilmesi için halen önemli neticeler veren bir deneydir.

Şantiyeye gelen her beton mikserinden alınan numunenin slump değerlerinin saptanması gerekmekte ve bu değerlerin kayıt altına alınması gerekmektedir. Hazır beton temin edilen firmadan mikserin şantiyeye yetiştiği zaman bu değerin alınması istenebilir. Ayrıca serbest basıbnç testi yapılmak üzere bakanlıkça onaylı bir yapı test laboratuvarı da her yapı elemanına dökülecek hazır betondan üçer tane numune alarak bunların 1 tanesini 7. günde diğer 2 tanesini de 28. günde teste tutmak zorundadır. bu şartlarda hazır beton tedarikçisi ile bakanlıkça onaylı yapı test laboratuvarının sahada olması ve her iki kuruluşun da şantiye şefi ve kontrollük nezaretinde slump değerlerini tespit etmesi gerekmektedir.




6 Nisan 2008 Pazar

JEOLOJİK-JEOTEKNİK ARAŞTIRMALAR


Mühendislik jeolojisi araştırmaları, akarsu havzalarının hidroelektrik potansiyelinin değerlendirilmesi amacıyla ön inceleme (istikşaf) aşamasında yapılan çalışmalardan sonra seçilen baraj, santral ve diğer mühendislik yapılarının yer alacağı alan ve dolayının ayrıntılı jeolojik ve jeoteknik araştırmalarını kapsar. Bu çerçevede değişik ölçekli mühendislik jeolojisi haritaları, sondaj kuyularının karot tanımlamaları, açılan galeri ve tünellerin jeolojik kesitleri ile tünel güzergahları boyunca kaya kütlesinin jeoteknik sınıflaması yapılır. Bunlara ek olarak baraj yeri ve çevresi ile göl alanındaki kayaçların geçirimliliği ve duraylılığı ile ilgili çalışmalar yapılır.Yapılan araştırmaların sonuçlarını değerlendirir ve bu çalışmalarla ilgili mühendislik jeolojisi raporunu hazırlar. Bütün bu çalışmalar istikşaf, master plan, yapılabilirlik aşamalarında yürütülmektedir.
Baraj ve hidroelektrik santralların etüt ve projelendirilmesinde önemli çalışmalar yapan EİE, Keban, Hasan Uğurlu, Oymapınar, Aslantaş, Karakaya, Altınkaya, Sır ve Atatürk gibi büyük tesislerin mühendislik jeolojisi çalışmalarını yürütmüştür. Bugün işletilmekte olan hidroelektrik santralların enerji üretim değeri olarak %85'inin mühendislik jeolojisi hizmetlerine katkıda bulunmuştur. Halen inşa halindeki HES'ler tarafından üretilecek enerjinin %45'i EİE'ce projelendirilmiştir
Büyük kapasiteli HES projelerinin yanı sıra, akarsularımızın bugüne kadar incelenememiş kısımlarının araştırılarak enerji üretimi bakımından değerlendirilmesi ve ülkemiz hidroelektrik potansiyelinin daha da artırılması maksadıyla küçük akarsular üzerindeki (küçük hidroelektrik santral projeleri-KHES) proje çalışmalarına bağlı olarak jeoteknik hizmetler EİE'ce sürdürülmektedir.

EİE projelerine ait 4628 sayılı kanuna tabi olarak özel sektör tarafından hazırlanan fizibilite raporlarının jeoloji-jeoteknik ile ilgili bölümlerinin incelenmesi ve görüş bildirilmesi yapılmaktadır.

BETONLA İLGİLİ TEKNİK TERİMLER


BETONLA İLGİLİ TEKNİK TERİMLER

AĞIR BETON : Barit, magnetik, limonit, ve demir gibi yüksek birim ağırlıklı agrega kullanımıyla elde edilen ve özellikle radyasyona karşı korunma amacıyla kullanılan betondur.
ADERANS : Yapışma, bağlanma
ABSORBSİYON : Emme, absorbe etme
AGREGA : Kum, çakıl, kırmataş gibi yapı malzemelerinin adı- Tabi, suni veya her iki cins mineral malzemenin genellikle 100 mm’ ye kadar çeşitli büyüklüklerdeki kırılmış ve/veya kırılmamış tanelerinin bir yığınıdır.
ALKALİ : Alkali metallerin tuzlarıdır. ( Beton veya harç bileşimlerinde bulunan sodyum ve potasyum kimyevi analizlerde genellikle Na2O ve K2O olarak belirlenir.)
ALKALİ AGREGA REAKSİYONU: Portlant çimentosundan veya diğer kaynaklardan veya bazı agrega bileşimlerinden gelen alkalilerle ( sodyum ve potasyum) beton veya harç arasındaki kimyevi reaksiyondur.
AŞIRI VİBRASYON : Vibratörün taze beton yerleştirilmesi sırasında, ayrışma ve fazla terlemeye neden olabilecek kadar fazla uygulanmasıdır.
BETON : Kum, çakıl ya da kırmataş, çimento, su ve gerektiğinde katkı maddeleri kullanılarak elde edilen yapı malzemesi
BRÜT BETON : Çıplak, düzgün yüzeyli beton
BAYPAS : Çevirme, devre dışı bırakma, aşırtma, kırmataşın konkasörlerde kırılması ve dane çaplarının belirlenmesi işleminde dışarı atılan kirli-ince toz malzeme
BİMS : Birbirine bağıntısız, boşluklu, sünger görünümlü, silikat esaslı, birim ağırlığı genellikle 1 t/m3’ ten küçük, sertliği mohs skalasına göre 6 civarında camsı doku gösteren volkanik bir maddedir. ( Pomza taşı, sünger taşı gibi)
BİMSBETON : Agrega olarak bims agregaları kullanılarak, gerektiğinde kum ilave edilerek yapılan hafif betondur.
BİRİM AĞIRLIK : Bir malzemenin ağırlığının hacmine bölünmesiyle elde edilen değerdir.
BUHAR KÜRÜ : Buhardan yararlanarak sıcaklık ve nemi yüksek bir ortamın sağlanmasıyla, betona erken mukavemet kazandırmayı öngören bir beton kürü metodudur.
BÜZÜLME : Deney numunesinin herhangi bir doğrultudaki boyutunda, hızlandırılmış belirli kuruma şartları altında, ağırlıkça doygun halden dengeli ağırlık ve dengeli boyut durumuna geçişinde kuruma nedeniyle meydana gelen değişimdir.
BÜZÜLME ORANI (RÖTRE): Deney numunesinin kuruma sonucu oluşan boy kısalmasının başlangıç boyuna oranıdır.
ÇAKIL : Kırılmamış tanelerden meydana gelen iri agregadır.
ÇALIŞMA DERZİ : Farklı zamanlarda yerleştirilmesi gereken beton kısımlar arasında sürekliliği sağlayabilecek tarzda düzenlenmiş derzdir.
ÇİÇEKLENME : Sertleşmiş beton içindeki, çimento harcındaki bileşenlerin çözünüp dışarı sızması ve yüzeyde kristalleşip birikmesi sonucu oluşan lekeler
DANSİTE : Yoğunluk
DOZ : Bir karışıma girmesi gereken miktar
DOZAJ : Ayarlama, düzenleme
DURABİLİTE : Kalıcılık, betonun servis ömrü boyunca fiziksel ve kimyasal etkilere karşı koyması, dayanım
ELASTİK SINIR : Malzemedeki deformasyonun, yük kaldırıldığında tamamen geri dönmemeye başladığı andaki gerilme sınırıdır.
ELASTİSE MODÜLÜ : Statik hesaplamada bir gerilimin, kısalma ya da eğilme miktarına bölünmesi ile bulunan değerdir.
EPOXY BETONU : Epoxy bağlayıcı, ince ve iri agregadan oluşan betondur.
EPOXY HARCI : Epoxy bağlayıcı ve ince agregadan oluşan harçtır.
FİLLER : 0,25 mm göz açıklıklı kar elekten geçen ince malzeme, taşunu, mineral toz
FİNİŞER : Serme ve sıkıştırma makinası
FORE KAZIK : Bir boru çakarak, içini boşalttıktan sonra, demirlerini koyup beton döküldükçe kılıf borunun çıkartılması yöntemiyle yapılan kazık
GAZ BETON : İnce ve silisli bir agrega ve inorganik bir bağlayıcı madde ( kireç veya çimento ) ile hazırlanan karışımın, gözenek oluşturucu bir madde katılarak hafifletilmesi yolu ile elde edilen hafif betondur.
GRONÜLOMETRİ : Kum, çakıl, kırmataş gibi yapı malzemelerinin elek analizleri sonucunda tane dağılımının belirlenmesi. Tane ölçüm
GROBETON : Kaba beton, düşük dozlu demirsiz beton
HAFİF AGREGA : Birim ağırlığı 1200 kg/m3’ ü aşmayan agregadır.
HARÇ : Kargir duvarlar ile iç ve dış sıvaların yapımında kullanılan ve mineral esaslı bir bağlayıcı, harç kumu, su ve gerektiğinde ilave edilen katkı maddelerinin uygun oranlardaki karışımları ile oluşturulan bir yapı malzemesidir.
HAVA MİKTARI : Betondaki kapalı agrega boşlukları haricinde mevcut hava hacminin beton hacmine oranının yüzde olarak ifadesidir.
HİDRATASYON : Su ile çimento arasındaki kimyevi reaksiyondur.
İNCELİK MODÜLÜ : Agrega gradasyon özelliği hakkında bilgi sağlayan ampirik bir sayısal değerdir
İncelik modülü = Elek üzerinde kalan agreganın yığışımlı yüzdesi / 100
KAROT : Zemin, beton, asfalt gibi yapımlardan, özel aygıt (karotiyer) ile alınan silindirik örnek
KAPİLER BOŞLUK : İç yüzeylerinde toplanan suyun beton içerisinde moleküler çekim ile hareketine imkan tanıyacak büyüklükteki mikroskobik kanallardır.
KAVİTASYON : Su yapılarında rastlanan oyulma olayı (Negatif Basınçtan dolayı)
KAYAR KALIP : Düşey olarak sürekli yükseltilebilen kalıp
KILCAK ÇATLAK : Beton yüzeyinde gelişigüzel meydana gelmiş çok ince çatlaklardır.
KIVAM (TAZE BETONDA): Karışım suyu nedeniyle taze betonun kazandığı akıcılığın ölçüsüdür.
KİL : Genellikle alüminyum hidrosilikat, nadiren magnezyum hidrosilikat mineralinden oluşan ve tane büyüklüğü 2 mikrondan küçük tanelerden meydana gelen, plastik özelliklere sahip, tabii mineral malzemesidir.
KİL YÜZDESİ : Karışık bir malzemenin kil kısmının kurutularak tartılmış kütlesinin toplam kütleye yüzde olarak oranıdır.
KLİNKER : Çimentonun temel bileşenleri olan kil ve kireç taşının pişirilmesiyle elde edilen ceviz büyüklüğündeki ürün
KOLLOİD : Büyüklükleri 10-5 cm ile 10-7 cm arasında değişen tanelerin oluşturduğu malzemedir.
KOLLOİDAL BETON : Agregası koloidal enjeksiyon ile bağlanmış betondur.
KOLLOİDAL TANE : Beton veya harç gibi sürekli bir ortam içerisine dağılmış, genellikle 200 mikrondan küçük, elektrik yüklü tanelerdir.
KOMPAKT : Sıkı, katı, yoğun
KOMPOZİT NUMUNE : İki veya daha fazla numunenin karıştırılmasıyla elde edilen numunedir.
KUM PÜSKÜRTME : Beton ve benzeri yüzeylerin bir hortum başlığından basınçlı havayla kum püskürtülmesi yoluyla aşındırılması veya betonun kesilmesidir.
KÜBİK AGREGA : Üç boyutu(eni, boyu, ve kalınlığı) birbirine yaklaşık eşit olan agregadır.
KÜR : Çimentonun yeterli hidratasyonunu sağlamak, betonda tam ve uygun sertleşme elde edebilmek için, yerleştirme işleminden hemen sonra başlanarak taze betonun yeterli süre belirli sıcaklık ve nem altında tutulmasıdır.
LİFLİ BETON : Dağılmış gelişigüzel yönlenmiş lif ihtiva eden betondur.
LOS ANGELES AŞINMA DENEYİ : Agreganın aşınmaya dayanıklılığının belirlenmesinde kullanılan deney yöntemlerinden biri
MICIR : 4-32 mm dane çaplı kırmataş
MOLOZ : Yapım yıkım artığı
ÖNDÖKÜMLÜ BETON(PREKAST): Daha önce dökülüp sonra yerine konan bir yapı bileşenini oluşturan betondur.
ÖNGERİLMELİ BETON : Elemana gelecek yüklerin etkilerinin çeliğin beton içinde gerilmesi ile istenen şekilde dengelendiği betondur.
PERMEABİLİTE : Geçirgenlik
PLASTİK ÇATLAK : Henüz yerleştirilmiş plastik haldeki taze betonun yüzeyinde meydana gelen çatlaktır.
PLASTİSİTE : Yeni karıştırılmış betonun veya harcın deformasyona karşı direncini ve kalıplanabilme şartlarını belirleyen özelliğidir.
POISSON ORANI : Beton numunelerine elastik bölgede basınç gerilmeleri uygulandığında deney numunelerinde meydana gelen enine birim uzamanın boyuna birim kısalmaya mutlak değerce oranı
POROZİTE : 1- Gözeneklilik
2- Bir boşluğun birim dolu hacmine oranı
PORTLANT ÇİMENTOSU 32.5: Portlant çimentosu klinkeri ve alçı taşının birlikte, puzolanik madde katılmadan öğütülmesi sonucu elde edilen, 28 günlük basınç mukavemeti en az 325 kg/cm2 (32.5N/mm2) olan portlant çimentosudur.
PREFABRİKASYON : Önyapım, ön üretim
PREKAST : Önceden dökülmüş
PRİZ : Beton ve harçlarının katılaşmaya başlama süresi
PRİZ BAŞLAMA SÜRESİ : Beton karılırken suyun çimentoya temas ettiği andan itibaren betondan elenerek ayrılmış olan harcın, çapı 6,175 mm olan bir sondanın daldırılmasına karşı 5kg/cm2 (0,5 N/mm2)’ lik bir mukavemet kazanmasına kadar geçen süredir.
PRİZ BİTME SÜRESİ : Beton karılırken suyun çimentoya temas ettiği andan itibaren betondan elenerek ayrılmış olan harcın, çapı 6,175 mm olan bir sondanın daldırılmasına karşı 35kg/cm2 (3,5 N/mm2)’ lik bir mukavemet kazanmasına kadar geçen süredir.
PUZZOLAN : Kendisinin bağlayıcı karakteri çok az olan veya hiç olmayan ancak ince olarak öğütülmüş halde veya ortamda nem bulunması halinde kalsiyum hidroksitle normal sıcaklıklarda reaksiyona girerek bağlayıcı nitelikleri olan bileşikleri meydana getirme yeteneğine sahip silisli veya silisli ve alüminli bir malzemedir.
PÜSKÜRTME BETON : Basınçlı hava kullanımı yoluyla işlem uygun olarak hazırlanmış yüzeyler üzerine püskürtülen ve püskürtme basıncıyla istenilen yüzeyler üzerine yapışan beton veya harçtır.
SATIH VİBRATÖRÜ : Betonu sıkıştırmak için üst yüzeye uygulanan vibratördür.
SLAMP : Çökme, betonun (kıvamının) ölçülebilen oturması
SOĞUK DERZ : Beton dökümü sırasında uygulamadaki gecikme sebebiyle iki tabaka arasında meydana gelen derz veya süreksizliktir.
STANDART SAPMA : Ortalama değerden sapmaların mertebesini gösteren istatistiki bir değerdir.
TAŞ UNU : 0,25 mm göz açıklıklı kare gözlü elekten geçen ince malzemedir.
TAZE BETON : Betonun karıştırma işlemi bittikten sonra sahip olduğu işlenebilirliği bir değişme olmadan koruyabildiği süre içindeki halidir.
TEKRAR SIKIŞTIRMA : Yerleştirme ve ilk sıkıştırmadan sonra veya priz başlangıcından önce betona bir veya daha fazla vibrasyon uygulanmasıdır.
TRAS : Bağlayıcı özelliği olan volkanik tüf
TREMİ : Betonun su altında yerleştirilmesini sağlayan dökme hunisidir.
TUVENAN : Dereden çıkarılmış, elenmemiş ve yıkanmamış, olduğu gibi kullanılan kum çakıl karışımı yapı malzemesi
VAKUMLU BETON : Vakum yöntemiyle içindeki fazla suyun alınarak prizi çabuklaştıran, kalıp alma süresini kısaltan beton
VİBRASYON : Titreşim
VİBRATÖR : Taze betonun içindeki boşlukları ve hapsolmuş havayı azaltarak betonu sıkıştırmakta kullanılan titreşimli alettir.
VİZKOZİTE : Bir sıvımsı maddenin akmaya gösterdiği karşı koyma

BETON BASINÇ DAYANIMI


BETON BASINÇ DAYANIMI

Betonun genellikle kullanıldığı yapılar basınç, çekme,eğilme ve kayma yaratacak kuvvetlerin etkisi altındadır.
Beton basınç dayanımı deneysel olarak en kolay tayin edilen yöntemdir.
Betonun dayanım özelliği ile diğer özellikleri arasında bir korelasyon kurmak ve diğer özellikleri değerlendirmek mümkündür.
Şantiyede Beton Dayanımını Etkileyen Faktörler

Beton bekleme süresinin aşılması,
Su/çimento oranını değiştirmek,
Aşırı yüksek kıvamda beton dökmek,
Sıcak ve soğuk havalarda önlem almamak,
Betonun sıkıştırılmasını hiç yapmamak ya da yanlış yapmak,
Betonun kürünü ve bakımını yapmamak


NUMUNE ALMA SAYISI

Nitelik denetimi amacıyla, her üretim biriminden en az bir grup (3 numune) deney elemanı alınması zorunludur. Üretim birimi, aynı hesap dayanımı istenen ve aynı gereçler aynı oranda kullanılan betondan oluşur. Ayrıca, bir birim, aynı günde dökülmüş ve 100 m3 ü veya 450 m2 alanı aşamaz. Bir işte, en az 3 grup (9 numune) alınması gereklidir. Grubu oluşturan numuneler, standart Koşullarda saklandıktan sonra bunlara basınç deneyi
uygulanır. Numunelerin her biri ayrı betoniyer Dökümünden veya transmikserden alınır. Aynı betoniyer dökümünden birden fazla numune alınırsa, bunlar tek numune sayılır ve değerlendirmede ortalamaları dikkate alınır. Deney numunelerinin alınması, bakımı ve hazırlanmasında TS 2940, TS 3068 ve TS 3351’e; deneylerin yapılmasında TS 3114’e uyulacaktır.

10 KATLI BİR APARTMAN (en fazla 450 m2)
TEMEL:HER YAŞ GRUBU İÇİN EN AZ 3 ADET
TOPLAM: 28 YAŞ GÜNÜ İÇİN EN AZ 21 ADET ÖRNEK ALINMASI GEREKİR
HEM 7 HEM 28 GÜN TEST SONUÇLARI İSTENİRSE TOPLAM 56 ÖRNEK ALINMASI GEREKİR.
BİR İŞ, 100M3 YOL BETONU:EN AZ 9 ADET ÖRNEK ALINMASI GEREKİR



Taze Betondan Numune Alınması

BASINÇ DAYANIMI SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Hazır beton kullanıldığında, üretim yerinde alınan numunelere ek olarak, şantiyede de yukarıda tanımlanan biçimde ve sayıda numuneler alınmalıdır. Değerlendirmede şantiyede alınan numuneler temel alınmalıdır. Alınan üçer silindirlik gruplar, alınış sırasına göre,
G1, G2, G3,….Gn biçiminde adlandırılmalı ve her grubun basınç dayanımı ortalaması belirlenmelidir. Biribiri ardından gelen üçer grupluk partilerin herbiri, P1(G1, G2, G3), P2(G2, G3, G4), P3(G3, G4, G5), . ..Pn-2, aşağıda belirtilen iki koşulu birden sağlamalıdır, eğer sağlamazsa beton kabul edilmeyecektir.

a) Her parti ortalaması, fcm ≥ fck + 1,0 MPa
b) Her partide en küçük grup ortalaması, fcmin ≥

SERTLEŞMİŞ BETONDAN ÖRNEK ALIMI


TS 10465’te ‘Bu standart bir bina veya yapı bileşeni betonuna ait kalite kontrol bazında taze beton deney sonuçları yoksa, varolan deney sonuçları yetersiz ise yapıdaki beton mukavemetinde bir şüphe ortaya çıkmışsa (mesela;gözle görülebilen önemli çatlaklar.tabii don hasarları,dayanım düşüklüğü izlenimini yaratacak boyuttaki yüzey bozuklukları ve herhangi bir tahribatsız metotla yapılan kontrol sonuçlarının beton basınç dayanımına ilişkin kuşku doğurması yada herhangi bir zarar veya kısmi yıkılma mevcutsa) uygulanır’ denilmektedir.
Karot yöntemi tahribatlı bir yöntemdir. Her ne kadar taşıyıcı elemanlarda açılan boşlukların yüksek mukavemetli bir harçla kapatılsa da sonuçta taşıyıcı elemanda en az 5cm
çapında kesme payı ile birlikte 8-10 cm uzunluğunda boşluklar oluşturulmaktadır.
DENEY SAYISI TESPİTİ
Her 50 m3 lük beton imalatından alınması gereken karot örneği an az 3 adettir.Bir binanın 50 m3 ten daha az beton içeren her kat için ,karot alım sayısı yine an az 3 adettir. Bu sayı C20/25 den daha yüksek mukavemetli betonlar için iki katına (6 adet) çıkarılmalıdır.
Yapıya zarar vermeyecek ölçüde alınacak her fazla karotun hata oranın düşüreceği gerçeği unutulmamalıdır.
Karot alımı sırasında karot ta hasar oluşturmamak ve sonuçların güvenirliliğini arttırmak için normal kürlü betonlardan 14 günden önce karot alınmamasına dikkat edilmelidir.


KAROT ALIMI SIRASINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN KONULAR

--Karot numunelerinin çapları 10-15cm olmalıdır.Özel durumlarda örneğin, narin yapı bileşenlerinde veya donatının fazla olduğu yapı bileşenlerinde daha küçük çaplı karot lar alınabilir.ancak en küçük çap 5cm olmalıdır.karotun deney için hazırlanan boyutu da 5 cm den az olmamalıdır.ancak 5x5cm karot örneği çok narin olduğundan mecbur kalmadıkça uygulanmamalıdır.
--kullanılacak karot bıçağı çapı betonun en büyük dane çapının üç katına büyük yada eşit olmalıdır.
--numunenin boyunun çapının iki katı olması tavsiye edilir.
--karot alımı sırasında donatı kesilmemelidir.
--yapı elemanının köşe ve kenarlarından örnek alınmamalı,eleman kenarlarına en fazla 18 cm yaklaşılmalıdır.

BETONUN KÜRÜ (BAKIMI)


BETONUN KÜRÜ (BAKIMI)

Dökümü tamamlanan taze betonun su içeriği, çimentonun hidratasyonunu tamamlayabilmesi için yeterlidir. Ancak dökümün hemen arkasından başlamak üzere betonun yeterli dayanım ve dayanıklılığa erişinceye kadar geçen sürede gerekli olan nem ve sıcaklık durumlarını; değişik olumsuz etkilere karşı korumak gerekir. Betonun dayanım ve dayanıklılık özelliklerinin zamanla ve yüksek performansla sağlanması için gereken nem ve sıcaklık koşullarının oluşturulması yöntemlerine bakım ( kür ) diyebiliriz. Bakım işlemine, su kaybını ( kurumayı ) önlemek için beton dökümünün hemen arkasından başlanmalı ve en az 7 günlük basınç dayanımının oluştuğu güne kadar kesintisiz sürdürülmelidir. Bu amaçla uygulanacak kür yöntemlerini :
Islak çuvallarla sararak kür yada örtü ile kür.
Su püskürterek kür.(sulama)
Sıvı kimyasal katkılar ile kür şeklinde sayabiliriz.

Islak Çuvallara Sararak Kür yada örtü ile kür
En etkili ve güvenli bir kür metodudur. Beton yüzeylerinin güneş ve rüzgar etkisiyle ani olarak kurumasını engeller.
Bu metod da hava ile temas eden bütün yüzeyler çuval veya benzeri su emen ve tutan bir malzeme ile örtülür. Örtü kür başlangıcı olan dökümün hemen arkasından başlayarak kurumasına fırsat vermeden sürekli ıslatılır. Kür süresi, 18Cº ve % 100 bağıl nemdeki 7 günlük yaşa eşdeğer dayanımına ulaşıncaya kadar geçen süre olmalıdır. Bu süre 14 GÜNDEN DAHA AZ OLMAMALIDIR .

Su Püskürterek Kür
Özellikle kolon, perde döşeme, kiriş, düşey ve yatay yüzeylere, kurumaya engel olacak ve sürekli ıslaklık sağlayacak şekilde su püskürtmek suretiyle uygulanan kür yöntemidir. Yüzeyde sürekli ıslaklık hatta göllenme sağlanabilir. Kür, 18 Cº ve % 100 bağıl nemdeki 7 günlük yaşa eşdeğer beton dayanımına ulaşıncaya kadar sürdürülür. Bu süre kullanılan çimento cinsine göre değişir. Ancak 14 günden az olmamalıdır. ( Burada su püskürtme, özellikle ilk anlarda betona zarar vermeyecek, şerbetini götürmeyecek basınçlarda yapılmalıdır. )

Sıvı kimyasal maddelerle kür
Betondaki suyun buharlaşmasını önlemenin bir diğer yolu da beton yerleştirildikten bir süre sonra ,beton yüzeyinin kimyasal maddelerle örtülmesi işlemidir.Beton yüzeyi parafin esaslı kimyasal maddelerle,reçinelerle,veya bitümlü malzemelerle kaplanır.
Kimyasal kür malzemelerinin bekleme süresi uzun olduğundan ve zamanla bu maddelerin beton tarafından emilmesi nedeniyle istenmeyen durumlarla karşılaşma olasılığı olduğundan pratikte çok fazla tercih edilmemektedirler.

YÜZEY BİTİRME İŞLEMİ

Yüzey bitirme işlemi beton taze beton halindeyken uygulanacak son işlemdir.
Özellikle döşeme, yol, saha ve diğer zemin betonlarında yüzey bitirme işlemi gerek teknik ve gerekse estetik bakımından önemlidir. Bu işlem genellikle ahşap ve çelik mastarlar ve sonrasında da malalarla yapılır. Amaç boşluksuz ve düzgün bir yüzey oluşturmaktır. İstendiğinde pervaneli makinelerle daha özel yüzeylerde elde edilebilmektedir.

Kolon, perde, duvar gibi düşey elemanların yüzeyleri genellikle kalıpla bitirilir. Değişik tipte ahşap ve çelik kalıplar kullanılarak istenen yüzeyler elde edilebilir. Bu elemanlarda yüzey kalitesi sıkıştırmanın etkisiyle de değişebilmektedir.

KALIP SÜRELERİ VE KALIP ALMA

Kalıp almak için beton ne kadar dayanım kazandığı bilinmesi gerekir. Bunun için her 75 m3 ‘ lük betonda en az 6 adet numune almak gerekir.
Test edilen beton numunelerinden elde edilen basınç mukavemeti proje mukavemetinin % 70 ine karşılık gelmesi durumunda kalıp sökümü için beton yeterince dayanım kazandığı kabul edilir.
Sorumlu Şantiye şefi tarafından deney sonucu betonun yeterli dayanım kazandığı gösterilerek kontrol ( denetim ) mühendisinin oluru alınmadan, yapının hiçbir bölümünde kalıp veya dikme yerinden oynatılmamalıdır.
Beton dökümü işinin bitimi ile kalıp sökme arasında geçecek süre, kullanılacak çimentonun cinsine, betonun dayanım kazanma hızına, su/ çimento oranına, yapı yükünün cinsine, etkilerin büyüklüğüne ve hava koşullarına bağlıdır.
Kalıp sökülmesinden hemen sonra, hesaplarda göz önüne alınan yüklere eşit bir yük taşıması düşünülen yapı bölümlerine özellikle dikkat edilmelidir. ( üsteki katın betonu daha sertleşmeden altındaki döşemenin veya çatısı yapılmaya başlanan yapıda çatı altı döşemelerin durumları gibi. )
Sertleşme sırasında donma olursa, kalıp alma süresi en az donma süresi kadar uzatılmalıdır. 24 saat içinde, gölgedeki sıcaklık 0 cº ‘ye düşerse o gün için don olayı var kabul edilmelidir. Don olayı sonrasında, özellikle kalıp almaya devam etmeden betonun prizini yaparak yeterli derecede sertleşip sertleşmediği veya sert görünüp soğuk etkisi ile donmuş olup olmadığı araştırılmalıdır.
Elverişsiz ve özellikle donma olan havalarda kalıp alma süresi hakkındaki karar, yapının betonu ile aynı koşullar altında sertleşmiş numuneler üzerinde yapılacak basınç deneyi sonuçlarına göre verilmelidir
Yedek Dikmeler kalıp söküldükten sonra çimento türü de göz önünde bulundurarak yeterli bir süre daha yerlerinde bırakılmalıdır. Bu sürelerde sıcaklığın + 5 Cº den aşağı düştüğü günler hesaba katılmamalıdır.
Özel durumlarda kontrol ( denetim ) mühendisi bu süreleri azaltabilir. Ancak o anda betonda aranan dayanımın emniyetli bulunduğu deney ile doğrulanmalıdır.

BETON DÖKÜMÜ


BETON DÖKÜMÜ

DÖKÜM ÖNCESİ HAZIRLIK

Döküm yerinin çevresinde, hazır beton ekipmanlarının çalışmasını engelleyecek araç, demir, kum yığınları elektrik ve telefon telleri v.b. unsurlar için önlem alınmalı ve rahat bir çalışma ortamı sağlanmalıdır.
Betonun metreküpü doğru olarak hesaplanmalıdır.Yarıda bırakılan betonun daha sonra yeniden sipariş edilmesi ile geçen sürede yeni beton ile eski betonun soğuk derz oluşturacağı düşünülmelidir.
Beton dökümü gece yapılacaksa gerekli aydınlatma sistemi hazırlanmalıdır.
Soğuk-sıcak havalarda dökülecek betonlar için……..bölümlerinde bahsedilen konularla ilgili gerekli önlemler alınmalıdır.
Beton kalıp işleri tamamlanmalıdır. Kalıplar sağlam, ışık sızdırmayacak kadar aralıksız, yüzeyler düzgün, temiz ve kalıp yağı ile yağlanmış olmalıdır. Kalıp iskeleleri sağlam yapılmalıdır.
Bütün demir donatı işlemleri tamamlanmalıdır.
Döküm için yeterli sayıda ve nitelikte ekip ve ekipman hazır olmalıdır. Özellikle kullanılması zorunlu olan vibratörler yedekleri ile birlikte hazır ve çalışır durumda olmalıdır.
Döküm sonrası bakım ( kür ) için hazır olunmalıdır. ( Su, hortum, örtüler v.b. )
Eğer saha, yol ve zemin iyice sıkıştırılmış ve yeterince ( 15 cm derinliğinde kadar ) ıslatılmış olmalıdır.
Beton döküm hızı tespit edilmelidir..

BETONUN TESLİM ALINMASI

Beton kullanıcısı (müşteri) betonu teslim almadan önce sipariş aşamasında beton üreticisiyle aşağıdaki bilgiler dahilinde anlaşma sağlanmalıdır.
Teslim tarihi,zamanı ve birim sürede verilecek beton miktarı(hızı)
şantiyede özel taşıma yöntemi
taze betonun özel yerleştirme metotları
teslim araçlarının tip (karıştırmalı / karıştırmasız ekipman) büyüklük, yükseklik veya brüt ağırlık gibi özelliklerin sınırlandırılması.
Şantiyeye gelen mikserlerin mutlaka irsaliye kontrolü yapılmalı
Çalışılan hazır beton şirketinin TSE, KGS (kalite güvence sistemi) ile birlikte çimento cinsi,beton sınıfı,betonun kıvamı,en büyük tane çapı,su/çimento oranı gibi teknik detaylar mutlaka kontrol edilmelidir.



ÇİMENTO CİNSİNİN ÖNEMİ
Çizelge 16’ dan da anlaşılacağı gibi TS EN 197-1 belirtilen çimentolara ait 27adet ürün vardır. Bu çimentolardan hangi ürünü, hangi koşullarda seçmeniz gerektiğini bilmeniz gerekir. Bu nedenle TS EN 206-1’ de belirtilen çimento tipine bakmamız gerekir.

TS EN 206-1
Çimentonun Seçimi
Çimento, aşağıda verilenler bakımından uygunluğu belirlenmiş olan çimentolardan seçilmelidir.
Yapım (inşaat) yöntemi,
Beton yapının kullanım amacı,
Kür şartları (ısıl işlem gibi),
Yapı boyutları (ısı gelişimi),
Yapının maruz kalacağı çevre şartlara (Madde 4.1),
Bileşenlerden kaynaklanan alkaliler ile agrega arasında etkileşme olması ihtimali.

TANE ÇAPININ ÖNEMİ

Betonda kullanılan en büyük agrega tane sınıfının üst anma büyüklüğü (Dmax) esas alınır.
Kullanıcı veya şartname hazırlayıcı,
Yapı elemanının en küçük boyutunu,
Pas payı değerini,
En sık bölgedeki donatı aralığını,
dikkate alarak betondaki Dmax değerini belirlemeli ve uygun olan betonu talep etmelidir.

TS 500
3.1.2 - Agrega
Betonda kullanılacak agrega, yapının kullanılma şekli ve yapı çevresindeki durum da dikkate alınarak, TS 706’ ya uygun olmalıdır.
Agrega granülometrisinin beton niteliği üzerindeki önemli etkisi nedeniyle, kullanılacak agrega ile önceden yapılacak deneylerle amaca en uygun granülometri belirlenmelidir.
Betonda kullanılacak agreganın en büyük dane büyüklüğü, kalıp genişliğinin 1/5 inden, döşeme kalınlığının 1/3 ünden, iki donatı çubuğu arasındaki uzaklığın 3/4 ünden ve beton örtüsünden büyük olamaz.

ÖRNEK OLARAK ;

Agrega dane çapı:

1) Kalıp Genişliği : 20 cm olsun.
Kalıp genişliğinin beşte biri 20/5=4 cm=40mm’ den büyük olamaz.
32,5 mm dane çaplı agrega uygun.

2) Döşeme kalınlığı: 12 cm olsun.
Döşeme kalınlığının üçte biri 12/3=4 cm=40mm’ den büyük olamaz.
32,5 mm dane çaplı agrega uygun.

3) İki donatı arasındaki uzaklık 4 cm olsun.
İki donatı arasındaki mesafenin dörtte üçü 4*3/4=3=30mm’ den büyük olamaz.
25 mm dane çaplı agrega uygun.

U / ÇİMENTO ORANININ ÖNEMİ
Üretici su/çimento oranını mutlaka kullanıcıya vermek zorundadır. Çizelge 5 6 -7 -8 -9 -10 -11’ de belirtildiği gibi çeşitli çevre etki sınıflarına uygun çeşitli su/çimento oranları vardır Üretici bu oranlara titizlikle uymak zorundadır. İnşaat mühendisi de bu oranları kontrol etmek zorundadır. Ancak, genellikle su/çimento oranı ile betona konulan su miktarı sıkça birbirleriyle karıştırılır. Su/çimento oranı başka şeydir, betona kullanılan toplam su başka şeydir. Betona kullanılan su miktarından su/çimento oranına ulaşmak için betonda kullanılan agregaların miktarları nem %’ leri ile agregaların su emme oranlarına ihtiyaç vardır.

KIVAMIN ÖNEMİ
Betonun işlenebilme özelliği kıvam (slump) ile tayin edilmektedir. Kıvam betonun kullanım yerine (kalıp, demir sıklığı, eğim) betonu yerleştirme, sıkıştırma mastarlama olanaklarına ve işçiliğe, şantiyede beton iletişim imkanlarına (pompa, mikser, kova) bağlı olarak özenle seçilmesi gereken bir özelliktir. Hangi kıvamda hangi dayanıma ulaşmak istediğiniz irsaliyelerde mutlaka belirtilmelidir ve bu şartlara uyulmalıdır.
Betonun kıvamı (slump) ile su/çimento oranı arasında ve betona kullanılan su arasında ve betonun dayanımı ile kalıcılığı arsında doğru bir orantı vardır. Yalnızca su katılarak elde edilen yüksek beton kıvamı, betonun olumlu bütün özelliklerinin azalmasına neden olur.Resim 13 ve 14’ de görülen kıvam deneyi irsaliye kontrol edildikten sonra mutlaka yapılmalı ve irsaliye ile uyumu kontrol edilmelidir.
Hazır betonda şantiyeye beton teslim esnasında geçen süre ve beton sıcaklığı kıvamın düşmesine neden olabilir. Taşıma süresi uzadıkça kıvam kaybı yükselir. Şantiyede de kıvam kaybını ortadan kaldırmak için betona su ilave edildiğinde betonun mukavemeti düşer. %30 fazla su ilave edilmesi mukavemeti %50 düşürür. Başka bir anlatımla 7m3 lük bir miksere 400 lt. su ilave ederseniz, betonun mukavemetini yarı yarıya düşürürsünüz.

Çizelge17:Çökme (kıvam) sınıfları
S1 10 – 40 mm
S2 50 – 90 mm
S3 100 – 150 mm
S4 160 – 210 mm
S5 ≥ 220 mm

AHŞAP KALIPLARDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR


AHŞAP KALIPLARDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Kalıp tahtaları çimento şerbetinin akmasına engel olacak sıklıkta döşenmeli, beton dökümünden önce sulanmalıdır.
Kiriş ve kolon kalıp tahtaları ve bağlantıları vibratör etkisine dayanacak kalınlıkta olmalıdır.
Büyük açıklıklı yapı elemanlarında kontrol mühendisine danışarak yeterli ters sehim verilmelidir.
Beton dökülmeden önce döşeme ve kiriş içleri temizlenmelidir.
Yüksek kirişlerde temizleme delikleri bırakılmalıdır.
Döşeme ve kirişlerde tesisat geçirme yerleri, beton dökümünden önce kontrol mühendisi tarafından işaretlenmesi istenmelidir. Rasgele döşenen yoğun elektrik boruları ile sonradan kırılarak döşenen kat kaloriferi tesisatı yapıya büyük zarar verir.
Bazı inşaatlarda farklı döşeme yüksekliği olan projelerde, kiriş yan kalıplarının değişik yükseklikte olması (özellikle çelik kalıplarda) nedeniyle standart bir döşeme yüksekliği seçilip, kalıplar buna göre hazırlanmakta, özellikle salon ve balkonlarda azalan döşeme kalınlığı, bu elemanların aşırı sehim yapmasına neden olmaktadır. Bunun sonucu, bu yapılarda güçlendirme gibi masraflı imalatların yapılmasına neden olunmaktadır. Bu nedenle planındaki ebatlar aynen uygulanmalıdır. Sehim hesabı gerektirmeyen yapı elemanlarındaki minimum kalınlıklar faydalı olması için aşağıda belirtilmiştir. (TS 500’den alınmıştır.)
Kolon ve döşemenin birlikte dökülmesi en ideal seçimdir. Ancak betonun, sürekli dökümü nedeniyle kolonda sıkıştırma yeterli süre ayrılmaması, kiriş mesnet şapolarının sıklığı da eklenince uygulamalarda zaman zaman ayrışmış agregaya ve boşluklu kolon betonlarına rastlanmaktadır. Bu tür yapılarda gerekli malzeme (vibratör v.s.), için süre önceden ayarlanmalı, bu tür hatalara fırsat vermeyecek bir program yapılmalıdır.
Beton dökülmeden kalıplar yağlanmalıdır.
Yan kalıplar beton pompasının basınçlı beton dökmesi ve vibratör etkisi ile genişleyip deforme olabilir. Bunun için yeterli takviye yapılmalıdır.
Budaklı ağaçlar, özellikle dikmelerde emniyete alınmalıdır.
Ahşap betonarme kalıplarda döşeme dikmelerinin 2 tanesinden biri, kiriş kalıplarında 3 dikmeden biri ekli olmalıdır. Ancak hiç ek olmaması tercih edilmelidir. Boru dikmeler ek sorunu olmaması nedeniyle daha uygundur.
Döşeme kalıp tahtalarının altına 50 cm’ yi geçmeyen 5/10 ızgara çakılır. Bu ızgaralar 1,5 – 2,5 m ara ile yapılan aşıklara oturur. Aşıklar 10/14 – 10/18 ebadında olmalıdır. Uygulamalarda aşıklarda 5/10 kullanılmakta (net ölçüsü 4,5/9 geliyor) bu durum döşemenin sehim yapmasına, bazen kalıp çökmesine neden olmaktadır.
Kiriş tabanları atılmadan, taban ölçüleri tüm kolonlarda su terazisi ile alınmalıdır. Fazla dökülen kolon betonları tıraşlanmalıdır.
Kalıp yapımında çivi kalitesi de önemlidir. TSE li (TS 155) çiviler tercih edilmelidir. Üst başlığı çapı küçük çiviler bağlı olduğu elemandan daha kolay ayrılmakta, özellikle iskelede iş kazalarına neden olmaktadır.
Kalıplar kullanıldığı süre içinde etki yapacak bütün kuvvetlerin, güvenilir şekilde zemine aktarılmasını sağlamalıdır. Ara döşemeye veya diğer yapı elemanlarına dayanan kalıplar, yedek direkler ile emniyete alınmalıdır.

Kat beton dökümlerinden önce alt katlarda yedek dikmeler bırakılmalıdır.

KOLON KALIPLARI
Kat kolonlarında kolon yüksekliği bir kolonda işaretlenip diğer kolonlara su terazisi alınarak beton bitim seviyeleri işaretlenmelidir.
Kolon kalıplarında yeterli paspayı oluşması için demir ile kalıp arasına ahşap veya plastik takozlar konmalıdır.
Eğik kolon kalıplarında kaymaya karşı emniyet tedbiri alınmalıdır.
Kolon altlarında temizlik için kapak bırakılmalıdır.
Kolon ve döşemenin birlikte beton döküleceği yapılarda kolonlar kalıpları çok iyi sabitlenmeli ara kuşakları atılmalı, kalıpta oluşan titreşim nedeniyle kolon kalıpları şakül’den kaçmamalıdır.
Kolon kalıplarında kancadan daha çok özel yapılmış vidalı gergi demirleri kullanılması, kalıbın açılmaması açısından daha uygundur. Betonun basınç ve vibratör etkisi ile şiştiğine çok rastlanmaktadır.

6.4. DİKMELER
Dikmelerin oturduğu zemin yeterli sağlamlıkta olmalıdır. Toprak zemine oturan kısımlarda batmasını önleyecek emniyet tedbirleri alınmalıdır.
Dikme altlarına sağlam ağaçtan (meşe, gürgen v.s.) ahşap takozlar konmalı, taş, tuğla gibi malzeme konmamalıdır.

Kat yüksekliği 4.50 yi geçen kalıp dikmeleri kontrol mühendisi (denetim mühendisi) tarafından aşağıdaki kriterler dikkate alınarak boyutlandırılmalıdır.
Kalıp ve iskele ağırlığı
Beton ağırlığı
Yığın durumundaki malzeme ağırlığı
Beton taşıma araç ağırlıkları
Hareketli yükler (işçi ağırlıkları)
Beton dökülürken meydana gelen çarpma etkisi
Yatay yük olarak rüzgar ve halat çekme etkileri
Kalıp dikmeleri ilgili standartlara uygun olmalı 2. Ve 3. Sınıf kereste seçilmelidir.
Direklerde birden fazla ek kesinlikle yapılmamalıdır.
Ekler 1/3 kısmında, kare ve dikdörtgen direklerde dört tarafından, yuvarlak ağaçlarda 3 tarafından en az 70 cm uzunluğunda saplamalar ile eklenmelidir.


Dikme altlarına konan ağaçlar sert olmalı ve kama şeklinde düzenlenmelidir. Yumuşak ağaçtan yapılan kamalar ezilmekte ya da yerinden çıkması nedeniyle, döşeme ve kirişlerde sehim oluşmakta olduğu unutulmamalıdır.

Açıklığı 3 m’yi geçen döşemelerde en az 1 adet yedek dikme kullanılmalıdır. Dikme arası 6 m’yi geçmesi durumunda 2 dikme kullanılmalıdır.
Dikme araları kiriş yükü dikkate alınarak tayin edilmelidir. Genellikle 80-140 cm arasında yapılır. Örneğin 50/100 bir kirişin dikme araları kontrol mühendisi tarafından tayin edilmelidir.
Direkler çapraz veya yatay olarak 3/8 veya 5/10 ağaçlar ile bağlanmalıdır.

KARAYOLLARI TANIMLARI