BEZEMELER
Bezeme,
yerleşik düzene geçen ilk topluluklarda, mağara duvarlarında oluşur. Yapı
sanatı çeşitli malzeme ve teknikleri ile zenginleştikçe bezeme, mimari
programın ayrılmaz bir parçası olur ve bina içinde rastlantısal değil belli
ilkeler doğrultusunda yer alır.
Malzemelerine
Göre Bezemeler
TAŞ
BEZEME: Binanın taş elemanlarının belirli kısımlarının geometrik, bitkisel ya
da diğer motiflerle biçimlendirilmesi ile elde edilir(R.200,204). Çeşitli taş
bezemeler vardır: SİLME, kapı, pencere, mermer söğe ve pervazlarında,
kitabeliklerde, tavanlarda, kat ve saçak hizalarında silme ve oyma olarak
yapılır. Silme, uzunluğuna devam eden, bir kalıpla silinmiş profili sahip olan
taş parçadır. Silmeler profillerine göre DÜZ, YARIM OLUK, Y&QIM KAVAL gibi,
çeşitli adlar alırlar. Silme yüzeyleri sade olabildiği gibi, rölyef biçiminde
desenli veya boyalı bezemeli yapılır(R.197,198,20l).
KURS:
iki kemer arasına koyulan daire biçimindeki taş bezemedir. Kursların duvardan
dışarı taşkınca olanlarına KABARA denir. Roman, Osmanlı Mimarilerinde
kullanılan bir bezemedir. Kurslarını yüzeyleri oymalı ve kabartmalı yapraklarla
bezenerek gülü andıranlarına GÜLÇE/ROZAS acı verilir(R.202).
PİŞMİŞ
TOPRAK İLE BEZEME: Toprağın pişirilerek çeşitli işlemlerden geçirilmesi ile bezeme
elemanları elde edilir. Pişmiş toprak malzeme ile yapılan bezemelerden biri,
tuğlaların duvar içinde çeşitli motifler oluşturacak gibi bir araya
getirilmesinden oluşur. Bir diğer duvar bezemesi SIRLI TUĞLA ile elde edilir.
Eski Orta Doğu uygarlıklarında, kerpiç duvarları dış etkilere karşı korumak için
bina dış yüzeyleri SIRLI TUGLA ile kaplanır. Erken örneklerde, renklendirilmiş
sırlı tuğla, duvarın diğer tuğla ya da kerpiç malzemesi ile birlikte, bir motif
oluşturacak gibi örülür. Geç dönemlerde ise istenilen motifi kolayca
sağlayabilmek için, sırlı tuğlalar çeşitli biçimlerde kesilerek duvara yapıştırılır.
Buna MOZAİK ÇİNİ de denir. Diğer bir pişmiş toprak malzeme olan ÇİNİ, duvar kaplamasında,
düz ya da desenli, renkli olarak kullanılan bir malzemedir. Osmanlı Mimarlığının
Klasik Dönemlerinde çiniye KAŞİ, bu işi yapana da KAŞİGER denildiği bilinir. Beyaz
topraktan yapılıp, fırında pişirilerek elde edilen çini, duvarlarda insanın
duvara sürtünme hizasına kadar kaplanır. Ayrıca, kubbe kuşaklarında, bingilerde,
kornişlerde, levha ya da karnas biçiminde çini uygulamaları vardır. Selçuklu çinilerinde
geometrik, bitkisel, rumi motifler, insan figürleri, hayvan betimlemeleri yer
alır. Mor, siyah, yeşil, firüze, altın, kahverengi ve mavinin çeşitli tonları
bu dönem çinilerinde uygulanır. Osmanlı çinilerinde ise bitkisel motifler kullanılır.
Selçuklu çinilerindeki renklere ilaveten, mavi-beyaz, sarı, beyaz, yeşil
kullanılan çini renkleridir.
AHŞAP
BEZEME, binalardaki ahşap kısımların bitkisel, geometrik veya diğer motiflerle
biçimlendirilmesinden elde edilir(R.200). Taş da olduğu gibi ahşapta da kapı,
pencere söve ve pervazlarında, kitabeliklerde, tavanlarda, kat, saçak
hizalarında SİLME kullanılır(R.207). Bunun dışında kalan, binanın ahşap. Kısımları
OYMA ve KÜNDEKARİ ile bezenir. OYMA, ahşaba istenilen biçimin oyarak verilmesiyle
elde edilir (R. 195) . KÜNDEKARİ ise, küçük ve geometrik parçaların geçme
olarak birbirine bağlanmasıyla oluşturulur(R.208).
MEATALBEZEMELER,
kapı, dolap kapağı, pencere kapakları gibi ahşap malzemeler üzerine yapılan
bezemelerdir. Kapı halkaları, kilit ağızlıkları, süsleme pulla=ı, türbe ve
sebil şebekeleri bezemeli demir ya da bronzdan yapılır(R.209).
MALAKARİ,
tavan, duvar ve diğer yapı elemanlarına, alçı malzeme ile kabartma biçiminde
yapılan bezemedir.
KALEMKARİ
NAKIŞLAR, binaların tavan ve duvarlarına boya ile yapılan kabartma taklidi
bezemedir. Kabartma taklidi olmayana ise NAKIŞ denir.
Biçimlerine
Göre Bezemeler
Kagir,
ahşap, alçı ile yapılan ya da, bez üzerine ahşap boya ile bezeme amacıyla
uygulanan çeşitli motifleri şunlardır:
İLKEL
MOTİFLER, tarih öncesi dönemlerde günlük eşyalar ve duvarlar üzerine yapılan,
çizgiler, noktalar, daireler ve hayvan betimlemelerinden ibaret motiflerdir.
HAYVAN
MOTİFLERİ, hayvanların kutsal anlamlar taşıdığı toplumlarda, bu hayvanları
betimleyen motiflerdir. Çini, halı seramik sanatında görülen bu motiflerin
örneklerine Selçuklu taş işçiliğinde yoğun biçimde rastlanır. Türk
bezemesindeki hayvan motifleri şunlardır:
HAYAL
MAHSULÜ/EFSANEVİ HAYVAN MOTİFLERİ, ejder, simurg/zümrüti anka kuşu gibi, Orta
Asya kültürüne egemen olmuş hayvan motifleridir(R.210).
DOGA
KAYNAKLI, STİLİZE EDİLMİŞ HAYVAN MOTİFLERİ, tavşan, geyik, aslan, pars, leylek
gibi hayvanların stilize edilmesinden oluşur. Bu, Osmanlı Mimarisinde az
rastlanır bir bezeme türüdür(R.211).
RUMİLER,
hayvanların kanat, bacak ve bedenlerinin stilize edilmesiyle oluşturulan Orta
Asya kökenli motiflerdir. Taş, çini, ahşap, maden kumaş ve tezhipte kullanılan
bir motiftir.
MÜNHARİLER,
Rumilerin ayrıntıları olduğu sanılan bu motifler XV. Yüzyıla kadar Selçuklu
Mimarisinde çok kullanılır.
SALYANGOZ,
bitkiler dünyasının vazgeçilmez canlısı olan salyangozun stilize edilmesinden
oluşturulur(R.214)
BİTKİSEL
MOTİFLER, doğadaki yaprak ve çiçek motiflerinden oluşur. Mimaride taş, çini ve
ahşapta örneklenir. Osmanlı Mimarisinde HATAYİ grubu içinde ele alınan YAPRAK,
PENÇ, HATAYİ, YARI STİLİZE EDİLMİŞ ÇİÇEKLER kullanılan bitkisel motiflerdir.
YAPRAKLAR,
Selçuklu Mimarisinde, geometrik düzenin egemenliği nedeniyle gelişememiştir.
Osmanlı Mimarisinde ise önemli bir yere sahiptir. Yapraklar, 1)sade ve küçük boyda,
2)iri dişli, 3) Parçalı ve dilimli, 4) ortadan katlı, 5) Kıvrımlı olmak üzere
çeşitli biçimlere sahiptir(R.2IS). Yaprak motifinin bir uzantısı SAP ÇIKMALARI
denen, çiçek sapını sembolize eden motiflerdir(R.216).
PENÇ,
doğadaki herhangi bir çiçeğin kuşbakışı görünüşünün stilize çizilmesiyle elde
edilir. Yaprakların sayısına göre, BİR, İKİ, üÇ, DÖRT, BEŞ, ALTI YAPRAKLI diye
adlandırılır. Penç motifindeki yapraklar, aynı yöne doğru eğilmiş ya da
kıvrılmışsa, bu dönüş hareketinden ötürü ÇARK-I FELEK adını alırlar(R.217).
HATAYİ,
herhangi bir çiçeğin dikine kesitindeki çizgilerin stilize edilmesiyle
oluşur(R.2IS).
GONCAGÜL,
tam açılmamış, gonca durumundaki çiçeğin dikine kesitindeki çizgilerin stilize
edilmesiyle 0Iuşur(R.219). YARI STİLİSE EDİLMİŞ ÇİÇEKLER, lale, karanfil, gül
gibi çiçeklerin kendi özelliklerini koruyabilecek kadar stilize edilmesinden 0Iuşur(R.220).
GEOMETRİK
MOTİFLER, kare, dikdörtgen, daire, poligon, baklava ve yıldız gibi biçimlerin
birleşmesinden oluşur. İslam Sanatının önemli bezeme özelliğidir. Anadolu
Selçuklu Mimarisinde geometrik olarak yapılmış bezemelerin örnekleri çok
sayıdadır. Osmanlı Mimarisinde geometrik motifler sembolik anlamını kaybetse de
kullanımına devam edilir. Taş, çin ve ahşapta örnekleri görülür(R.221).
SEMBOLİK
MOTİFLER, dinsel amaçlı olup, güneş, gök, dağ, bulut ve benzeri motiflerden
oluşur. Anadolu Türk Mimarisi yapıları çini kaplamalarında görülen BULUT motifi,
kökeni Çin geleneklerine kadar giden sembolik bir motiftir(R.222).
GEÇME/ZENCEREK,
zincirleme halkaların devamı biçimindeki bir motiftir.Her dönemde, Anadolu Türk
Mimarisinde sevilerek kullanılır(R.223).
ÇİNTAMANİ,
üçgen biçimini anımsatan, ikisi altta biri üstte üç yuvarlak ve iki dalgalı
çizgiden oluşan bir motiftir. Osmanlı sanatçıları bu motifi güç, kuvvet ve
saltanatın sembolü kabul ederler. Halı ve çini sanatında örnekleri görülür(R.224).
MİMARİ
VE İNSAN YAPISI BİÇİMLERDEN ESİNLENEN MOTİFLER, günlük hayatta kullanılan
kaba-kacağın, içinde yaşanılan binaların, araçların stilize edilmesiyle oluşturulan
motiflerdir. Bunlar, şöylece sıralanabilirler:
KABLAR,
XV. yüzyıldan sonra her türlü bezemede kullanılan vazoların; mezar taşlarında
yapılan ve ışığı simgeleyen kandil, şamdan gibi eşyaların betimlemelerinden
oluşur.
BİNA
DESENLERİ, cami, mescit, ev, köşk, yalı, saray, kale gibi binaların
betimlemelerinden oluşur. XVIII. yüzyılda yaygınlaşan bezeme biçimidir.
GEMİ
ve KALYON MOTİFLERİ, gemilerin betimlemelerinden oluşur. Bu motifler, seramik,
minyatür ve taş süslemede örneklenir.
EŞYA
MOTİFLERİ, ev, savaş, mesleki ve gündelik eşyaların betimlemelerinden oluşur.
Özellikle mezar taşlarında kişilerin sembolü olarak ortaya çıkar.
BATI
KÖKENLİ MOTİFLER, Avrupa'da kullanılan ve XVIII. XIX. yüzyıllarda Osmanlı Mimarisine giren Barok, Rokoko
Ampir etkili motiflerdir.
GELENEKSEL
YAPI ELEMANLARI DR E. FÜSUN ALİOĞLU RESTORASYON ANABİLİM DALI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder