6 Nisan 2008 Pazar

BETON YAPIM İŞLERİ


Çimento, kum ve çakıl kuru olarak karıştırılmalı ve karışıma kalıplar veya duvarları meydana getirecek tahtaların içine koyabilecek kadar plastik yapacak büyüklükte su eklenmelidir. Karıştırmada ne denli az su kullanılırsa o kadar iyi olduğu bir kuraldır. Fakat bu kıvamdaki harcın işçilerce zorlukla işlenebilmesi ise bunun sınırlamasıdır. Beton kendisini oluşturan malzemelerin gerektirdiği uygun kıvamın izin verdiği kuru bir halde iyice şişlenmelidir. Çok az miktarda su kullanma, aşırı miktarda su kullanılması kadar zararlıdır. Dayanıksız ve kırılgan agregaların kullanılmasından kaçınılmalıdır. Kum, beton bileşenlerinin içindeki boşlukları doldurmalıdır. Uygulanması sağlanabiliyorsa, beton bloklar birkaç gün veya hafta su içinde bırakılmalıdır. Çimento ağırlıkça ölçülerek kullanılmalıdır. Bu şekilde hazırlanan beton, bilinen sulu kıvamlı veya zorlukla işlenen içinde beton karışımda kullanılan bileşenleri bulunması nedeni ile beton adı verilen karışımlardan oldukça üstündür.

Günümüzden 137 yıl önce yazılan yukarıdaki yazı çok genel olsa da betonun hazırlanması konusunda doğru şeyler söylüyor. 137 yıl sonra bizler hala bu genel doğruları anlatmaya çalışıyoruz. Çünkü hala, şantiyelerde betonun kıvamını arttırmak için bilinçsizce su katılıyor. Hanry REİD’den 137 yıl sonra aynı şeyleri yazmış olmakla sevinmek mi yoksa üzülmek mi gerekir bilemiyoruz.

Beton kısaca; çimento, su, agrega (mıcır,çakıl.kum) gerektiğinde kimyasal ve mineral katkılar (uçucu kül,silis dumanı gibi) karıştırılarak elde edilen önceleri plastik kıvamda olan, daha sonra sertleşen bir yapı malzemesi olarak tanımlanabilir.

Piyasadan da çok rahat bir şekilde temin edilen bu beton malzemelerini karıştırarak beton üretilebileceği yanılgısı ne yazık ki on yıllarca sürdü. Herkesin her koşulda inşaat yapmasına izin verilen bir ülkede elbette ki uzmanlık isteyen alanları eğitim almamış kişilerce doldurulmasından daha doğal bir şey olamazdı. İşte bu nedenle ’’dışı seni yakar, içi beni’’ deyimini anımsatan yapılar üretildi. (Resim 1)

Mutlaka yapı malzemeleri konusunda uzman bir inşaat mühendisi tarafından yapılması gereken ‘beton reçetelerini’ öncelikle ustalar ve kalfalar hatta yapı sahipleri “el terazi göz kantar” sistemiyle üretmiş, yerleştirmiş, sıkıştırmış ve bakımını yapmıştır. Ya da başka bir deyişle yaptığını sanmıştır.

Beton hangi amaçla üretilirse üretilsin, mutlaka dört ana niteliğe sahip olmak zorundadır.
1- Mukavemetli olmalıdır. Yani,projede öngörülen dayanımı sağlamalıdır.
2- İşlenebilir olmalıdır. Kolay karıştırılmalı,yerleştirilmeli ve ayrışmamalıdır.
3- Kalıcı olmalıdır. Fiziksel ve kimyasal çevre koşullarına direnebilmelidir.
4- Ekonomik olmalıdır.

Betonun bu gibi özelliklere sahip olabilmesi için kullanılan malzemelerin hepsinin ayrı ayrı deneylerinin yapılması, uygunluğunun saptandıktan sonra granülometri eğrisinin çizilmesi, malzeme oranlarının tespiti, uygun su/çimento oranının tespiti ve TS 802’ye göre karışım hesaplarının yapılması, kimyasal ve mineral katkı deneylerinin yapılması ve elde edilen reçetelerin uygunluk deneylerinin yapılması gerekmektedir.

Ne yazık ki ülkemizde on yıllarca bu kuralların hiçbirine uyulmadı. Betonlar, çok fazla akışkan (sulu) çok az iri agrega ve killi kumlarla yeterince karıştırılmadan ölçüsüz olarak hazırlandı. Ayrıca betonu yerleştirme sıkıştırma ve bakımında gösterilen ilgisizlik, bilgisizlik ve uygun olmayan şantiye şartlarıyla da beraber binlerce kurabiye betonlu yapılar üretildi.

Hiç yorum yok: