14 Mart 2019 Perşembe

KUYULAR


KUYULAR
Bir su kuyusu en basit haliyle yeraltı sularını yer yüzüne çıkarmak için zemin içerisinde düşey doğrultuda açılan boşluk olarak tarif edilebilir. Bazen de kuyular yeraltı araştırmaları için, suni olarak yer altı suyunu beslemek için veya kullanılmış suları uzaklaştırmak için açılabilir. Kuyu tipleri çok çeşitlidir. Kuyular genel olarak:
1. Deney kuyuları
2. Basit ve hazneli kuyular
3. Derin ve borulu kuyular olmak üzere üçe ayrılır.
Su kuyular elle kazmak, burguyla delmek veya çakmak suretiyle; derin kuyular ise döner veya darbeli sondaj metotları ile açılır. Kuyular açıldıktan sonra çeşitli malzemelerle kaplanarak kirlenmeye karşı korunur (Karpuzcu, 2005).

Deney Kuyuları
Bir kuyu inşa etmeden önce açılan kuyulardır. Deney kuyuları, yeraltı suyunun derinliğini, suyun kalitesini, akiferin fiziksel özelliklerini ve kalınlığını tayin etmek için açılır. Deney kuyularından iyi sonuç alınırsa, bu kuyular geliştirilerek normal kuyu haline dönüştürülür, aksi takdirde vazgeçilir (Karpuzcu, 2005).

Basit ve Hazneli Kuyular
Yeraltı suyunun fazla derinde olmadığı zeminlerde el aletleri veya kazı makineleri ile 1-10 m çapında ve 20 m derinliğe kadar açılan kuyulara Basit veya Hazneli Kuyular adı verilir. Hazneli kuyuların çapları çok nadir olarak 3 m’ yi geçer. Minimum kuyu çapı kuyuyu açacak insanın rahat çalışabileceği kadar büyük olmalıdır (1m). Çapları 2 m’ den daha küçük olan kuyular hazır beton halkalardan ina edilebilir (Karpuzcu, 2005).
Hazneli kuyuların borulu kuyulara nazaran bazı avantajları ve dezavantajları vardır.
Avantajları :
1. Sığ yeraltı yataklarından daha bol su temin edebilir. (Uygun inşa edilen kuyuların verimi 2500 – 7500 m 3 /gün)
2. Basit metotlarla açılabilir.
3. Yeteri kadar derin açılırsa fazla su depolanabilir (Karpuzcu, 2005).
Dezavantajları:
1. Büyük çaplı ise rüzgardan sürüklenen ve dışarıdan gelen maddelerle kirlilik tehlikesi fazladır.
2. Yeraltı suyu çok derin de ise bu tip kuyulardan su temini zordur (Karpuzcu, 2005).
Hazneli kuyular su alma şekillerine göre üç grupta incelenebilir:
Sadece tabandan su alan hazneli kuyular: Bu tip kuyular küçük grupların su ihtiyacı için kullanılır ve kuyunun geçirimsiz tabakaya kadar indirilmesi gerekmez.
Hem tabandan hem de yanlardan su alan kuyular: Yan cidarlarda boşluklar bırakılır ve bu boşluklardan suyun kuyuya girmesi sağlanır.Bu durumda kuyu birinciye nazaran daha derindir.
Sadece yanlardan su alan hazneli kuyular: Bu durumda kuyu geçirimsiz zemine kadar inmektedir.

Borulu Kuyular
Borulu kuyular birbirine ekli boru parçalarını zemin içine indirmek suretiyle teşkil edilir. Bu kuyulara su yeraltı su seviyesinin altında kalan boru parçaları üzerinde açılmış deliklerden girer.

inşa edilmeleri kolaydır. Çapları küçüktür ve kirlenme tehlikesi çok azdır. Her türlü yeraltı suyu tabakasından su temin edilebilir. Derin tabakalardan su alınabildiğinden, debileri mevsimlere göre fazla değişmez. Borulu kuyular genel olarak:
1. Sığ borulu kuyular
2. Derin borulu kuyular olmak üzere iki grupta incelenir.
Sığ kuyularında inşa metotlarına göre
1. Çakma kuyular,
2. Burgu ile açılan kuyular,
3. Enjeksiyon metodu ile (su püskürtülerek) açılan kuyular, olmak üzere üç tipi vardır (Karpuzcu, 2005).
Borulu kuyular, yeraltı su tabakasının
- basınçsız (serbest nap)
- basınçlı (sıkışık nap) olması durumuna göre iki şekilde hesaplanmaktadır. NAP (akifer) : Su taşıyan yeraltı tabakasıdır (Türkdoğan ve Yetilmezsoy, 2004).
Serbest yüzeyli ve basınçlı kuyuların hesabında temel debiler, “Dupuit debisi” ve “Müsaade edilen debi” değerleridir.
Dupuit debisi: Kuyunun açıldığı zeminin teorik olarak verebileceği debi değeridir.
Müsaade edilen debi: Zemini sürüklemeden ulaşılabilecek maksimum su hızı ile kuyudan alınacak maksimum debi değeridir.
Optimum debi: Dupuit ve müsaade edilen debinin birbirine eşit olduu debiye optimum debi denir. Bu eşitliği sağlayan seviye alçalmasına da “optimum seviye alçalması” adı verilir.
Borulu kuyular için, optimum debi ve optimum seviye alçalması değerleri, tatonman (deneme- yanılma) ve grafik metot ile hesaplanır (Türkdoğan ve Yetilmezsoy, 2004).



Dr. N. Gedik / IV. BÖLÜM SULARIN DERLENMESi (KAPTAJ)

11 Mart 2019 Pazartesi

AHŞAP ÇATILAR VE AHŞAP ÇATI ELEMANLARI

Ahşap malzemelerden imal edilen bu çatıların elemanları birbirlerine geçme, çivi ve blonlarla bağlanırlar. "Oturtma" ve "Asma" Ahşap çatı olmak üzere iki şekilde imal edilmektedirler.

 Ahşap Çatı Elemanları: 
1.) Bırakma Kirişleri 
2.) Yastık Kirişleri 
3.) Dikmeler 
4.) Aşıklar 
5.) Göğüslemeler 
6.) Payandalar 
7.) Yanlamalar 
8.) Kuşaklar 
9.) Rüzgar Kirişleri 
10.) Mertekler 
11.) Yardımcı Parçalar 
12.) Örtü Altı Kaplaması 
13.) Çatı Örtüsü

(1). Bırakma Kirişleri: Asma çatılarda makasların açılmaya karşı zorlanmalarını önleyen elemanlardır. Betonarme döşeme üzerine oturan bırakma kirişleri, oturtma çatılarda da duvar, kiriş ya da mesnetler üzerine oturur ve ayni ismi alırlar. Kesitleri çoğunlukla 8x14, 8x16, 10x16 ve 14x20 cm. alınır; tek ya da çift parça yapılırlar.

(2). Yastık Kirişleri: Çatı makaslarından bırakma kirişlerine gelen yükler yastık kirişlerine, oradan da kiriş veya döşemeye aktarılır. Duvar, kiriş veya döşemeye geniş yüzeyleriyle oturan yastık kirişleri 5x10, 8x16 ve 10x20 cm. kesitlerinde olurlar ve blonlar ya da bağlantı demirleriyle bağlanırlar. 

(3). Dikmeler: Aşıklardan aldıkları yükleri duvar, kiriş veya döşemeye aktaran düşey ve genelde kare kesitli (8x8, 10x10, 12x12 cm.) elemanlardır

(4). Aşıklar: Merteklerin yükünü taşıyan yatay elemanlar (kirişler) olup; saçak üzerine oturan "Damlalık Aşığı", saçakla mahya arasına oturan "Orta Aşık" ve mahyada "Mahya Aşığı" isimlerini alırlar. Aşıklar yüklerini yerine göre dikmelere, askılara, duvar ya da kirişlere veya döşemelere verirler. 10x14, 12x16, 14x18 cm. kesitlerinde olur ve 2.00 - 2.50 m. aralıklarla yerleştirilirler

(5). Göğüslemeler: Dikmelerden aşıklara doğru 45 açıyla çakılan desteklerdir. Çatıdaki boyuna yönde hareketleri önler ve dikmeler arasındaki açıklığı azaltırlar. Genelde 8x8, 8x10, 5x10 ve 6x12 cm. kesitlerinde imal edilirler. 

(6). Payandalar: Asma çatılarda dikmelerden gelen yükleri alıp bırakma kirişlerindeki düğüm noktalarına ileten eğimli çubuklardır ve kesitleri 8x14 ile 10x18 cm. arasında değişir. 

(7). Yanlamalar: Asma çatılarda aşıklardan dikmelere gelen yükleri alıp duvarlara ileten ve payandalara benzeyen (ayni kesitlerde) çubuklardır. 

(8). Kuşaklar: Ayni çatı makası üzerindeki dikmeler, aşıklar, yanlama ve mertekleri her iki yüzeyden birbirlerine bağlayan elemanlardır. Bağlandıkları parçalara "kertme" ile geçer birleşim noktalarını kuvvetlendirirler 5x10, 5x20 cm. en kesitinde olurlar. 

(9). Rüzgar Kirişleri: Çatı makaslarının, rüzgar ve diğer yatay yükler altında devrilme ve deformasyonlarını önlemek üzere çatının her iki başındaki ilk iki ve son iki makas arasına çaprazlama olarak çakılan kirişlerdir. Küçük çatılarda mertek altlarına çakılan "Bağlantı Kirişleri" de ayni görevi görürler. 5x10 veya 10x10 cm. kesitinde yapılırlar. 

(10). Mertekler: Aşıklar üzerine oturan ve örtü altı kaplamasına gelen yükleri alan eğik elemanlardır. Kesitleri,1ş 5x8, 5x10, 6x10 ve 6x12 cm. olup 40 - 60 cm. aralıklarla yerleştirilirler. 

(11).Yardımcı Parçalar: Çatı elemanlarının birbirleriyle bağlantılarını sağlamak için kullanılan bağ ve askı demirleri, blonlar, çatı eğimini azaltmak için kullanılan "çelik" adi verilen parçalardır. Saçak kısmında merteklerin önüne çakılan çelikler, burada eğimi azaltarak eriyen kar ve buzların aşağıya kayarak oluklara zarar vermesini önlerler. 

(12). Örtü Altı Kaplaması: Üzerine çatı örtüsünün döşendiği yüzey olup iki şekilde yapılırlar.
(a) Merteklerin üzerlerine örtü malzemesinin boyutlarına göre uygun aralıklarla 2.5 ,2x5 veya 3 ,2x 5 cm. kesitli yatay çıtalar çakılır. Üzerlerine de kiremit gibi örtü elemanları konulmak ve bağlantılar tel ile yapılmak suretiyle gerçekleştiler. Kiremitler, altlarındaki tırnaklar ve üzerlerindeki tel bağlama deliklerinin aralıklarına uygun olarak döşenmelidir. 
(b) Merteklerin üzerlerine 2.0 - 2.5 cm. kalınlığında ve 10 - 20 cm. eninde tahtalar çakılarak tüm çatı yüzeyi kapatılır. Daha sonra yüzey rüberoit gibi bir su yalıtım gereciyle kaplanır ve onun üzeri de çatı örtüsüyle kaplanır. Örtünün örtü altı kaplamasına bağlantısı tel,çivi,vida veya cıvatayla yapılır. 

(13). Çatı Örtüsü: Yağmur ve kar sularını sürekli olarak dere ve oluklara aktararak çatıyı kuruda tutan, rüzgar, sıcak ve soğuk gibi dış etkilerden çatıyı koruyan gereçlerdir. Bu gereçler çoğunlukla kiremit, eternit, bakır veya galvanizli sac ve arduvaz gibi su geçirmeyen malzemelerden oluşurlar. 

Prof. Dr. İlker ÖZDEMİR / YAPI ELEMANLARI DERS NOTLARI 

ÇATILAR / ÇATI ÇEŞİTLERİ

Yapıları dış atmosferden gelen yağmur, rüzgar, kar ve dolu gibi etkenlerden koruyan elemanlara "ÇATI" denilmektedir. Genellikle ahşap, çelik ve betonarmeden yapılan çatılar konut, işyeri, atelye, fabrika, hastane, okul ve buna benzer pek çok yapıda kullanılmaktadır.

 Çatıların ana görevleri kar ve rüzgar yüklerini emniyetle taşıyabilmek, yağmur ve kar suları yoluyla yapıya gelen suyu en kısa yoldan oluk, dere ve borulardan zemine vererek uzaklaştırmaktır. Eğimlerine göre çatılar 3 guruba ayrılırlar:

1.Düz çatılar (0-50 arasında eğimi olan çatılar) 
2.Orta eğimli çatılar (5-400 arasında eğimli olanlar) 
3.Dik çatılar (≥ 400 eğimli olanlar) 

BAŞLICA ÇATI ŞEKİLLERİ:

SUNDURMA ÇATI: Diğer adi "tek yüzeyli çatı" olan sundurma çatılar, yapımı kolay, ucuz maliyetli olup garaj, kömürlük ve bahçıvan odası gibi küçük açıklıklı yerlerde uygulanmaktadır. Bu çatılar ya tek bir bina çatısı olarak ya da bina duvarına dayalı eklenti çatısı olarak yapılabilmektedir 

BEŞİK ÇATI: Diğer adi "çift yüzeyli çatı" olan beşik Çatı şekilde görüldüğü gibi iki yönlü, heriki yüzü bir mahyayla birbirine bağlanan, ön ve arka duvarları Kalkan Duvar adi verilen duvarlarla kapatılan çatı türüdür. Planda dikdörtgen şeklinde olan yapılarda kullanılabilmektedir. 

KIRMA ÇATI: Diğer adi "çok yüzeyli çatı" olan kırma çatılar en çok kullanılan, en yaygın çatı türüdür. Yüzey eğimleri dört yöne de eşit, tüm saçakları yatay ve ayni düzlem üzerinde olan, yüzeylerinin birbirine düz, eğik, düşük ve dere mahyalarıyla bağlandığı çatı türüdür. Eğik dere ve düşük mahyaların planda görünümleri, bağlandığı saçak ve mahyalara göre 45 derece ya da açı ortayı durumundadır. Aşağıdaki şekillerde kırma çatının "Basit" ve "Birleşik" tiplerine ait örnekler görülmektedir. 

MANSARD ÇATI: Beşik ya da Kırma çatının iki ayrı eğimde uygulanmasıdır. Konutlarda, çiftliklerin saman ve malzeme depolarında, çatıda kullanım için yer açılması durumlarında kullanılmaktadır.

KULE ÇATI: Çoğunlukla küçük ölçekli, kare veya daire şekilli plana sahip yapılarda uygulanan, eğimi dik ve dört taraflı çatı yüzeyleri tepede birleşen çatı türüdür. 

FENERLİ ÇATI: Beşik ve Sundurma çatıların biraraya uygulanması ile ortaya çıkan çatı türüdür. Kule ve Fenerli çatılara ait örnekler aşağıda gösterilmiştir. 

ŞET ÇATI: Beşik çatıların yanyana ve daha çok güneş ışığı alacak şekilde, birbirleriyle 900 açı yapar biçimde dizilmeleriyle oluşur. Güneş ışığının direkt alındığı çatı yüzeylerine pencereler konulmaktadır. 

KOMBİNE ÇATI: Sundurma çatı yüzeylerinin kademeli olarak uygulanmasıdır. Fenerli, Şet ve Kombine çatılar, genellikle fabrika, işyeri, sera, ahir gibi yerlerde güneşten en fazla yararlanmak ve çatıyı çok yüksek tutmamak amacıyla yapılmaktadır. Şet ve Kombine çatı örnekleri aşağıdaki şekillerde verilmiştir. 

PLANDA ÇATI DÜZENLENMESİ: 
Dikdörtgen planlı bina çatıları çoğunlukla "Beşik" ya da "Kırma" çatı olarak yapılır. Birleşik Kırma çatı ise birden fazla kare veya dikdörtgenin biraraya gelmesinden ortaya çıkmaktadır. Bu şekildeki çatıların plana yerleştirilmesi aşağıda anlatılan ve şekilleri verilen iki metotla gerçekleştirilebilmektedir   

(a)-Planı Dikdörtgenlere Bölerek; 
 Önce en geniş alandan başlanarak plan dikdörtgenlere bölünür, sonra yine en büyük dikdörtgenden başlanarak saçak köşelerinden açıortaylar çizilir ve eğik mahyalar ortaya çıkartılır. Daha sonra bunların uç noktaları birleştirilerek düz, düşük ve dere mahyalar belirlenmektedir.  

(b)-Paraleller Çizerek; 
Önce eşit aralıklarla ve plan dolduruluncaya kadar saçaklara paraleller çizilir. Paralellerin köşe yaptığı noktalar birleştirilince eğik, düşük ve dere mahyalar, en içteki düz çizgiler birleştirilince de düz mahyalar ortaya çıkmaktadır. Her iki yönteme ait şekiller aşağıda verilmiştir.

Prof. Dr. İlker ÖZDEMİR / YAPI ELEMANLARI DERS NOTLARI


SESE VE YANGINA KARŞI YALITIM



SESE KARŞI YALITIM: 
 Aynen ısı için yapılanı yalıtım gereçleri kullanımı ve şekline benzer yalıtım ses için de uygulanmaktadır. Ses yalıtımı döşeme tavan ve duvarlarda uygulanmakta olup tüm yüzeylerin yalıtılabilmesi için bir "yüzer oda" meydana getirilmesi pencere kapı havalandırma ve diğer boşluk giriş ve çıkışlar için yeterli durgun ve kuru hava boşluğu oluşturulması ve yalıtım gereçleriyle doldurulması gerekmektedir
Yapının bir bölümünde oluşan sesin kontrolümüz dışında diğer bölümlere geçmesi istenmeyen bir durumdur. Örneğin, bir jeneratör odasının hemen yan tarafında bulunan büroya geçen gürültü iş verimini düşürür. İşte bu ve bunun gibi istenmeyen ses geçişlerini önlemek için ses yalıtımı gereklidir. Bir yapı, yapıya dışarıdan gelecek seslere karşı yalıtılacağı gibi yapı içindeki mahaller arasındaki istenmeyen ses geçişlerine karşıda yalıtılabilir. 

YANGINA KARŞI YALITIM: 
Yangın, nüfusun artışına, kullanılan yapı malzemelerine bağlı olarak her geçen gün daha artan, ağır ve acı sonuçları olan bir felakettir. Gerek günlük hayatımızda bize fayda sağlayan sayısız alet, gerekse endüstriyel tesislerde kullanılan cihazların, kaplamaların çoğu yanıcı özellik taşımaktadır. Yani her an oluşabilecek bir yangınla iç içe yaşamaktayız. 
Oluşan yangınlar bir mahalden diğerine çeşitli yanıcı malzemeler vasıtasıyla kolayca sıçrayarak yapının tümünü tamamen kül haline çevirebilir.(Yanıcı tavan kaplamaları, havalandırma kanalları, perdeler, ahşap kapılar, yanıcı yer kaplamaları vb) Bu yayılmayı önlemek amacıyla yapının bazı bölgelerinde yangına yüksek dayanımlı malzemeler kullanılır; ve bu şekilde bir mahalde ortaya çıkan yangın diğer kısımlara yayılmadan söndürülebilir. İşte yangın yalıtımındaki amaç budur. Bir mahalde oluşan yangın orada kalsın ve diğer mahallere yayılmadan orada söndürülsün veya insanların rahatça tahliye edilebilsin.
Bina taşıyıcı sistemleri de yangından etkilenir; ve tahrip olan taşıyıcı sistemden dolayı bina toptan göçebilir. Betonarme binalar yangına karşı nispeten daha fazla dayanırlar. Çelik yapılar ise yangına karşı oldukça dayanıksız binalardandır. Bu nedenle özellikle çelik yapılar yangının yıkıcı etkilerine karşı korunmalıdırlar 





Prof. Dr. İlker ÖZDEMİR / YAPI ELEMANLARI DERS NOTLARI

SU DEPOSU YALITIMININ PÜF NOKTALARI


SU DEPOSU YALITIMININ PÜF NOKTALARI

Su deposu içten su yalıtımlarında çimento bazlı su yalıtımı kullanılması yaygın bir uygulamadır. Eğer bitümlü membran ile depo içi su yalıtımı yapılacaksa bu durumda membran önüne duvar örümü gibi masraflı inşaat işleri ortaya çıkacağı açıktır. Biraz pahalı olmakla beraber PVC, TPO türü membranlar kullanılarak çok uzun ömürlü su yalıtımı yapmak mümkündür.

 Yüksekliği fazla olan su depolarında üstten su doldurulması sırasında suyun doğrudan yalıtıma düşmesini önlemek yalıtımın ömrü açısından önemlidir. Her su deposunun tabanı temizlik açısından meyilli olmalı ve bu meyil bitiminde çamur vs toplama çukuru oluşturulmalı. Su doldurma ve boşaltma vanalarının etrafında su sızdırma yolunu uzatmak için flanş kullanılmalıdır. Çok gözlü su depolarında ortak duvarların su yalıtımı da mutlaka yapılmalıdır. Aynı şekilde depo tavanının içeriden su yalıtımıda ihmal edilmemelidir. İçme suyu depolarında içeriden yapılacak olan su yalıtımlarında kullanılacak olan malzemeler suya zarar vermeyecek malzemelerden üretilmiş olmalıdır. Su depolarının dışarıdan yapılacak olan su yalıtımları da en az içeriden yapılan su yalıtımı kadar önemlidir. Çünkü dışarıdan içeriye sızan sular hem deponun stok suyunun kirlenmesine yol açar, hem de deponun taşıyıcı sisteminde geri dönülmez tahribatlara neden olur.

SU DEPOSU VE SU YALITIMI YAPILMASI (Yapılacak Yalıtımın Katmanları):
Su geçirimsizlik katkılı eğim şapı (Betonarme duvarlarda kalıp işçiliği ve beton döküm işçiliği bozuksa aderans arttırıcı katılmış sıva ile duvar yüzeyi düzeltilmelidir)+(tamamen yada sadece köşelerde file uygulamalı) +koruma şapı + Kaplama






Prof. Dr. İlker ÖZDEMİR / YAPI ELEMANLARI DERS NOTLARI

DİLATASYON DERZLERİ

DİLATASYON DERZLERİ

Yapının kendi ağırlığı ya da oturduğu zeminden gelen birtakım etki hareket ya da çökmeleri önlemek zararlarını azaltmak ve düşey hareketlerin yapının tamamına yayılmasını önlemek amacıyla yapılanı derzlere "DİLATASYON DERZİ (Ayırma Derzi)" denilmektedir

Yapılardaki bu istenmeyen hareketlere yol açan etkenler esas itibariyle dört temel gurupta toplanabilirler: 
1.Zemin yapısının homojen olmaması 
2.Y.A.S.S.’nin değişken olması 
3.Temel tabanındaki yük dağılımının değişken olması 
4.Binayı oluşturan elemanların birbirlerinden farklı genleşmeleri 

Dilatasyon Derzleri başlıca üç guruba ayrılmaktadır. 
(1). Oturma ve Genleşme Derzleri 
(2). Titreşim Derzleri 
(3). Hareket Derzleri. 

OTURMA VE GENLEŞME DERZLERİ:
Bunlar yapıya zeminden kendi ağırlığından ve farklı eleman genleşmelerinden gelen etkileri önlemek üzere bırakılan derzlerdir. Dilatasyon derzleri yapıda her 30.00 m. de bir konulmalıdır. Bazı uzun binalarda bu boy sınırlaması 40-50 m. ye kadar çıkarılabilir. Bu derzler binayı temelinden çatısına kadar tamamen ayıran kısımlara bölen boşluklar olup bina bloğunun her 10.00 m. boyu için 1.00 cm. hesabedilerek genişlikleri yaklaşık 1-3 cm. arasında alınmaktadır.
Yapıya temelden gelecek nem ve su gibi zararlı etkilere karşı da derzler bitümlü levha keçe ve diğer yalıtım gereçleriyle doldurulur. Yapıda başlıca dört ayrı kısımda oturma ve genleşme derzi uygulanır:

Temelde Dilatasyon Derzleri: İki bina bloğunun temelleri arasına lastik ve benzeri yalıtım levhaları konularak yeraltı suyunun yükselip yapıya zarar vermesi önlenmektedir. 

Duvarda Dilatasyon Derzleri: İki bina bloklunun duvarları arasında düzenlenmesi gereken derzlerin bina dışarıdan görünmelerini önlemek için derzlerin önleri alüminyum bakir veya galvanize sac levhalarla ya da yağmur iniş borularıyla kapatılır kamufle edilir.

Döşemede Dilatasyon Derzleri: Döşemeler arasında kapı veya koridor gibi geçiş yerlerinde yapılanı ve genellikle alüminyum prinç levhalarla kapatılan derzlerdir. Tökezleyip takılıp düşmeleri önlemek bakımından bu derzlerin döşeme kaplaması üst kotunda levhalarla kapatılması uygun olmaktadır.

Çatı ve Terasta Dilatasyon Derzleri: Eğer çatı ahşap çatı ve kiremit örtü olarak yapılacaksa dilatasyon derzi yapmaya gerek yoktur. Oturma büyükse ve derz mutlaka yapılacaksa kenetli olarak hazırlanan ve paslanmaz levhalarla kapatılır. Teras çatıda derz için yanyana örülen yarim tuğla kalınlığındaki iki duvarın üzerine birlikte ya da ayrı ayrı beton harpuşta dökülür ve üzeri paslanmaz metal levhalar çevrilerek kapatılır.

TİTREŞİM DERZLERİ: 
Fabrika atelye ve sanayi yapıları gibi yerlerde döşeme üzerine oturtulan çeşitli iş makinelerinin verdiği gürültü ve titreşimi azaltmak için yapılanı derzlerdir. Bunun için öncelikle yapılanı sağlam temelin içerisi su ve neme karşı yalıtım gereçleriyle doldurulur gerekli derz boşluğu bırakılır ve içeriye ayrıca makine temeli yapılır. Ayrıca çift temel yapılıp üstteki makine temeli yüzer temel şeklinde çevresi lastik v.s. ile kaplanarak ve gerekli yalıtım derzi bırakılarak alt temel üzerine oturtulabilmektedir. 

HAREKET DERZLERİ:  
Betonarme çelik ya da kompoze uzun köprülerde genleşmeden doğacak iç gerilmeleri ve kilit kuvvetleri önlemek çatlamaları ayrılmaları ve zorlanmaları ortadan kaldırmak amacıyla aşağıda görüldüğü gibi yapılmaktadırlar. Burada derzlerin metal plakalarla örtülmesi yerine köşelerdeki kırılmaları önlemek için köşebentlerle veya plakalarla takviye yapmak esastır.

Prof. Dr. İlker ÖZDEMİR / YAPI ELEMANLARI DERS NOTLARI

KAPILAR

Binalara ve içindeki bölümler arasında giriş ve çıkışı sağlayan yapı elemanlarıdır. Kapı boyutları, kaba inşaatla bırakılacak boşluk ölçüleri olarak metre birimi olarak verilir. Bu ölçüler doğrama resimlerinde cm ve detaylarda mm cinsinden yapılır.

1) Dış Kapılar, binaya dışardan giriş ve çıkışı sağlar. Dış kapıların genişlikleri, tek kanat için 100- 120 cm iki veya fazla kanatlı kapılarda her kanat için 80-90 cm alınır. Yükseklikleri binanın cephe görünüşüne bağlıdır. Normal 220-230 cm alınabilir.

2) İç kapılar, bina içi bölümlerine giriş ve çıkışı sağlar, oda kapıların genişliği 80- 100 cm, mutfak, banyo, WC ve servis kapılarının genişliği 70-90 cm, iki veya daha fazla kanatlı kapılar da her kanat için 70 veya 80 cm. umumi binalarda 100- 110 cm alınır. İç kapı yükseklikleri 200-220 cm ve ortalama 210 cm’dir.

Kapılar açılış şekillerine göre yedi kısımda incelenmektedir. 

1) İçe Açılan Kapılar: Mesken olarak kullanılan binalarda kapılar bina bölümlerinin içine açılır. İçe açılan kapının iç tarafından baktığımızda menteşeler sağda olursa bu kapıya iç ve solda olursa sol kapı denir.

2)Dışa Açılan Kapılar: Çok sayıda insanların kullandığı umumi binalarda kapılar dışa doğru açılır. Bu binaların kısa zamanda başlatılması için gerektiğinde, kapı önündeki yığılma açılması engel olacağından kapıların koridorlara veya dışarıya açılması zorunludur.

3) Çarpma Kapılar: Binada içe ve dışa açılabilen kapılardır. Genellikle meskenler dışındaki yapılarda kullanılır ve sert ağaçtan yapılır.

4) Sürme Kapılar: Kapının açılması esnasında kapladığı alan kullanmaya mani taşkil ediyorsa kapılar tek ve iki kanatlı sürmeli yapılır. Kapı kanatlarının duvar içinde veya dışında makara veya bilye üzerine hareket ettirilir.

5) Döner Kapılar: Binaya giriş ve çıkışın ayarlanabilmesi, kullanılması esnasında soğuk ve sıcağın geçirilmemesi istenilen yerlerde genellikle dört kanatlı olarak yapılır. Silindir şeklindeki kabine içinde düşey bir mil etrafında döndürülerek kulllanılır.

6) Yanda Toplanan –katlanan- Kapılar: İki veya daha fazla kanat üstte bir raya asılır ve aynı zamanda yanlarda iç ve dışarı olan menteşelerle birbirine bağlanır.

7)Yukarıda Toplanan (Katlanan)Kapılar (Akordiyon Kapılar): Bir kanat ile birçok parçalar halinde açılıp kapanırken katlanır. Dar alanlarda kullanılarak alandan tasarruf sağlarlar