28 Şubat 2019 Perşembe

İŞ ve İMAR HUKUKU DERS NOTLARI - 3


 İMAR KANUNU
Kanun Numarası : 3194 Kabul Tarihi : 3/5/1985 Yayımlandığı R. Gazete Tarih : 9/5/1985 Sayı: 18749 Yayımlandığı Düstur Tertip : 5 Cilt: 24 Sayfa: 378
BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler
Amaç: Madde 1 - Bu Kanun, yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların; plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla düzenlenmiştir.
Kapsam: Madde 2 - Belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde yapılacak planlar ile inşa edilecek resmi ve özel bütün yapılar bu Kanun hükümlerine tabidir.
Genel esas: Madde 3 - Herhangi bir saha, her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamaz.
İstisnalar: Madde 4 - 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, bu Kanunun ilgili maddelerine uyulmak kaydı ile 2960 sayılı İstanbul Boğaziçi Kanunu ve 3030 sayılı Büyük Şehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun ile diğer özel kanunlar ile belirlenen veya belirlenecek olan yerlerde, bu Kanunun özel kanunlara aykırı olmayan hükümleri uygulanır. Türk Silahlı Kuvvetlerine ait harekat, eğitim ve savunma amaçlı yapılar için, bu Kanun hükümlerinden hangisinin ne şekilde uygulanacağı Milli Savunma Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından müştereken belirlenir.
Tanımlar: Madde 5 - Bu Kanunda geçen terimlerden bazıları aşağıda tanımlanmıştır.
Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plandır.
Uygulama İmar Planı;tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır. Yerleşme Alanı; imar planı sınırı içindeki yerleşik ve gelişme alanlarının tümüdür.
İmar Adası; imar planındaki esaslara göre meydana gelen adadır.
İmar Parseli; İmar adaları içerisindeki kadastro parsellerinin İmar Kanunu, İmar Planı ve yönetmelik esaslarına göre düzenlenmiş şeklidir.
Kadastro Adası; kadastro yapıldığı zaman var olan adadır. Kadastro Parseli; kadastro yapıldığı zaman kadastro adaları içinde bulunan mülkiyeti tescilli parseldir.
Yapı; karada ve suda, daimi veya muvakkat, resmi ve hususi yeraltı ve yerüstü inşaatı ile bunların ilave, değişiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve müteharrik tesislerdir. Bina; kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma, eğlenme veya dinlenmelerine veya ibadet etmelerine yarıyan, hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılardır.
İlgili idare; belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediye, dışında valiliktir.
Bakanlık; Bayındırlık ve İskan Bakanlığıdır.
Mücavir Alan; imar mevzuatı bakımından belediyelerin kontrol ve mesuliyeti altına verilmiş olan alanlardır. Çevre düzeni planı; Ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen plandır. (Ek:26/4/1989-3542/1 md.)
Fen adamları; yapı, elektrik tesisatı, sıhhi tesisat ve ısıtma, makine, harita-kadastro ve benzeri alanlarda mesleki ve teknik öğrenim veren en az lise dengi okullardan mezun olmuş veya lise mezunu olup, bir 2 öğretim yılı süreyle bakanlıkların açmış olduğu kursları başarıyla tamamlamış olanlar ile 3308 sayılı Ç ıraklık ve Meslek Eğitimi Kanununa göre ustalık belgesine sahip olan elemanlardır.
Ayrıca, bu Kanunda adı geçen diğer tanımlar Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikte tarif edilir.

İKİNCİ BÖLÜM
İmar Planları ile İlgili Esaslar
Planlama kademeleri: Madde 6 - Planlar, kapsadıkları alan ve amaçları açısından; "Bölge Planları" ve "İmar Planları", imar planları ise, "Nazım İmar Planları" ve "Uygulama İmar Planları" olarak hazırlanır. Uygulama imar planları, gerektiğinde etaplar halinde de yapılabilir.
Halihazır harita ve imar planları: Madde 7 - Halihazır harita ve imar planlarının yapılmasında aşağıda belirtilen hususlara uyulur.
a) Halihazır haritası bulunmayan yerleşim yerlerinin halihazır haritaları belediyeler veya valiliklerce yapılır veya yaptırılır. Bu haritaların tasdik mercii belediyeler ve valilikler olup tasdikli bir nüshası Bakanlığa, diğer bir nüshası da ilgili tapu dairesine gönderilir.
b) Son nüfus sayımında, nüfusu 10.000`i aşan yerleşmelerin imar planlarının yaptırılmaları mecburidir. Son nüfus sayımında nüfus 10.000`i aşmayan yerleşmelerde, imar planı yapılmasının gerekli olup olmadığına belediye meclisi karar verir. Mevcut imar planları yürürlüktedir.
c) Mevcut planların yerleşmiş nüfusa yetersiz olması durumunda veya yeni yerleşme alanlarının acilen kullanmaya açılmasını temin için; belediyeler veya valiliklerce yapılacak mevzi imar planlarına veya imar planı olmayan yerlerde Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelik esaslarına göre uygulama yapılır.
Haritaların alınmasına veya imar planlarının tatbikatına memur edilen vazifeliler, vazifelerini yaparlarken 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanununun 7 nci maddesindeki selahiyeti haizdirler.

Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması:
Madde 8 - Planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında aşağıda belirtilen esaslara uyulur.
a) Bölge planları; sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır.
b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.
Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları onbeş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar.
Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir.
Kesinleşen imar planlarının bir kopyası, Bakanlığa gönderilir.
İmar planları alenidir. Bu aleniyeti sağlamak ilgili idarelerin görevidir. Belediye Başkanlığı ve mülki amirlikler, imar planının tamamını veya bir kısmını kopyalar veya kitapçıklar haline getirip çoğaltarak tespit edilecek ücret karşılığında isteyenlere verir.
İmar planlarında Bakanlığın yetkisi: Madde 9 - Bakanlık gerekli görülen hallerde, kamu yapıları ile ilgili imar planı ve değişikliklerinin, umumi hayata müessir afetler dolayısıyla veya toplu konut uygulaması veya Gecekondu Kanununun uygulanması amacıyla yapılması gereken planların ve plan değişikliklerinin, birden fazla belediyeyi ilgilendiren metropoliten imar planlarının veya içerisinden veya civarından demiryolu veya karayolu geçen, hava meydanı bulunan veya havayolu veya denizyolu bağlantısı bulunan yerlerdeki imar ve yerleşme planlarının tamamını veya bir kısmını, ilgili belediyelere veya diğer idarelere bu yolda bilgi vererek ve gerektiğinde işbirliği sağlayarak yapmaya, yaptırmaya, değiştirmeye ve re`sen onaylamaya yetkilidir.
(Ek:24/11/1994 - 4046/41 md.) Belediye hudutları ve mücavir alanlar içerisinde bulunan ve özelleştirme programına alınmış kuruluşlara ait arsa ve arazilerin, ilgili kuruluşlardan gerekli görüş, (Belediye) (1) alınarak Çevre İmar bütünlüğünü bozmayacak (ek ibare: 3/4/1997 - 4232/4 md.) imar tadilatları ve mevzi imar planlarının ve buna uygun imar durumlarının Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak suretiyle yürürlüğe girer ve ilgili Belediyeler bu arsa ve arazilerin imar fonksiyonlarını 5 yıl değiştiremezler. (Ek ibare: 3/4/1997 - 4232/4 md.) ilgili belediyeler görüşlerini onbeş gün içinde bildirir.
Bir kamu hizmetinin görülmesi maksadı ile resmi bina ve tesisler için imar planlarında yer ayrılması veya bu amaçla değişiklik yapılması gerektiği takdirde, Bakanlık, valilik kanalı ile ilgili belediyeye talimat verebilir veya gerekirse imar planının resmi bina ve tesislerle ilgili kısmını re`sen yapar ve onaylar.
Parantez içi hüküm; 3/4/1997 tarih ve 4232 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir. Bakanlık birden fazla belediyeyi ilgilendiren imar planlarının hazırlanmasında, kabul ve onaylanması safhasında ortaya çıkabilecek ihtilafları halleder, gerektiğinde re`sen onaylar. (Ek fıkra : 20/6/1987 - 3394/7 md.; İptal : Ana.Mah.26/9/1991 tarih ve E. 1990/38, K. 1991/32 sayılı Kararı ile.) Kesinleşen planlar ilgili belediyelere ve valiliklere tebliğ edilir. Bu planların uygulanması mecburidir. Re`sen yapılan planlardaki değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir.

İmar programları, kamulaştırma ve kısıtlılık hali:
Madde 10 - Belediyeler; imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde, bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlarlar. Beş yıllık imar programlarının görüşülmesi sırasında ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarının temsilcileri görüşleri esas alınmak üzere Meclis toplantısına katılır. Bu programlar, belediye meclisinde kabul edildikten sonra kesinleşir. Bu program içinde bulunan kamu kuruluşlarına tahsis edilen alanlar, ilgili kamu kuruluşlarına bildirilir. Beş y ıllık imar programları sınırları içinde kalan alanlardaki kamu hizmet tesislerine tahsis edilmiş olan yerleri ilgili kamu kuruluşları, bu program süresi içinde kamulaştırırlar. Bu amaçla gerekli ödenek, kamu kuruluşlarının yıllık bütçelerine konulur.
İmar programlarında, umumi hizmetlere ayrılan yerler ile özel kanunları gereğince kısıtlama konulan gayrimenkuller kamulaştırılıncaya veya umumi hizmetlerle ilgili projeler gerçekleştirilinceye kadar bu yerlerle ilgili olarak diğer kanunlarla verilen haklar devam eder.


Kamuya ait gayrimenkuller:
Madde 11 - İmar planlarında; meydan, yol, park, yeşil saha, otopark, toplu taşıma istasyonu ve terminal gibi umumi hizmetlere ayrılmış yerlere rastlayan Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait gayrimenkuller ile askeri yasak bölgeler, güvenlik bölgeleri ile ülke güvenliği ile doğrudan doğruya ilgili Türk Silahlı Kuvvetlerine ait harekat ve savunma amaçlı yerler hariç Hazine ve özel idareye ait arazi ve arsalar belediye veya valiliğin teklifi, Maliye ve Gümrük Bakanlığının onayı ile belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeye; belediye ve mücavir alan hudutları dışında özel idareye bedelsiz terk edilir ve tapu kaydı terkin edilir. Ancak, bu yerlerin üzerinde bina bulunduğu takdirde, arsası hariç yalnız binanın halihazır kıymeti için takdir edilecek bedel ödenir. Bedeli ve ödeme şekli taraflarca tespit olunur.
Bu suretle maledilen arazi ve arsalar belediye veya özel idare tarafından satılamaz ve başka bir maksat için kullanılamaz. Bu hususta tapu kütüğünün beyanlar hanesine gerekli şerh konur.
Bu yerlerin kullanılış şekli, yeni bir imar planıyla değiştirilip özel mülkiyete konu olabilecek hale getirildiği takdirde, bu yerler devir alınan idareye belediye veya özel idarece aynı usulle iade edilir. Buna aykırı davranışı sabit olan ilgililer şahsen sorumludur. Bu terkinler hiçbir şekilde resim, harç ve vergiye tabi değildir.
(Değişik: 25/2/1998 - 4342/35 md.) Hazırlanan imar planı s ınırları içindeki kadastral yollar ile meydanlar, imar planının onayı ile bu vasıflarını kendiliğinden kaybederek, onaylanmış imar planı kararı ile getirilen kullanma amacına konu ve tabi olurlar.

Cephe hattı:
Madde 12 - İmar planlarında gösterilen cephe hattından önde bina yapılamaz. Herhangi bir arsanın cephe hattının gerisinde kalan kısmı, plan ve yönetmelik esaslarına uygun bina inşaatına yetmiyorsa, beş yıllık imar programı içinde olup olmadığına göre, 10 uncu maddede belirtilen müddetler içerisinde 18 inci madde hükümleri tatbik edilmediği veya başka bir şekilde halline imkan bulunmadığı takdirde mal sahibinin yazılı müracaatı üzerine, bu arsanın tamamı ilgili idarelerce kamulaştırılır.
İmar planlarında umumi hizmetlere ayrılan yerler: Madde 13 - Resmi yapılara, tesislere ve okul, cami, yol, meydan, otopark, yeşil saha, çocuk bahçesi, pazar yeri, hal, mezbaha ve benzeri umumi hizmetlere ayrılan alanlarda inşaata ve mevcut bina varsa esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmez. Ancak imar programına alınıncaya kadar mevcut kullanma şekli devam eder. (1)
İmar programına alınan alanlarda kamulaştırma yapılıncaya kadar emlak vergisi ödenmesi durdurulur. Kamulaştırmanın yapılması halinde durdurma tarihi ile kamulaştırma tarihi arasında tahakkuk edecek olan emlak vergisi, kamulaştırmayı yapan idare tarafından ödenir. Birinci fıkrada yazılı yerlerin kamulaştırma yapılmadan önce plan değişikliği ile kamulaştırmayı gerektirmeyen bir maksada ayrılması halinde ise durdurma tarihinden itibaren geçen sürenin emlak vergisini mal sahibi öder.
Ancak, parsel sahibi imar planlarının tasdik tarihinden itibaren beş y ıl sonra müracaat ettiğinde imar planlarında meydana gelen değişikliklerden ve civarın özelliklerinden dolayı okul, cami ve otopark sahası ve benzeri umumi hizmetlere ayrılan alanlardan ilgili kamu kuruluşunca yapımından vazgeçildiğine dair görüş alındığı takdirde, tüm belirli çevredeki nüfus, yoğunluk ve donatım dengesini yeniden irdeleyerek hazırlanacak yeni imar planına göre inşaat yapılır. Bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılan imar planlarında, bahsedilen beş yıllık süre bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren geçerlidir. (1) Onaylanmış imar planlarında, birinci fıkrada yazılı yerlerdeki arsa ve arazilerin, bu Kanunda öngörülen düzenleme ortaklık payı oranı üzerindeki miktarlarının mal sahiplerince ilgili idarelere bedelsiz olarak terk edilmesi halinde bu terk işlemlerinden ayrıca emlak alım ve satım vergisi alınmaz.

İrtifak hakları: Madde 14 - Belediye veya valilikler, imar planlarının uygulanması s ırasında, bir gayrimenkulün tamamını kamulaştırmadan o yerin muayyen saha, yükseklikte ve derinliğindeki kısmı üzerinde kamu yararı amacıyla irtifak hakkı tesis edebilir. Belediyeler veya valilikler, mümkün olan yer ve hallerde mal sahibinin muvafakatiyle, bedelsiz irtifak hakkı verme karşılığında, bedelsiz irtifak hakkı tesis edebilir.
---------------------
Bu maddenin birinci fıkrası ve uygulanma olanağı kalmayan üçüncü fıkrası Ana.Mah.`nin 29.12.1999 tarihli ve E.1999/33,K.1999/51 sayılı Kararı ile iptal edilmiş olup, Bu iptal Kararın Resmi Gazete`de yayımı tarihi olan 29/6/2000 tarihinden başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girecektir.


ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
İfraz ve Tevhid İşleri
İfraz ve tevhid:
Madde 15 - İmar planlarına göre yol, meydan, yeşil saha, park ve otopark gibi umumi hizmetlere ayrılan yerlere rastlayan gayrimenkullerin bu kısımlarının ifrazına veya tevhidine izin verilmez.
İmar parselasyon planı tamamlanmış olan yerlerde yapılacak ifraz veya tevhidin bu planlara uygun olması şarttır.
İmar planlarında parsel cepheleri tayin edilmeyen yerlerde yapılacak ifrazların, asgari cephe genişlikleri ve büyüklükleri yönetmelikte belirtilen esaslara göre tespit edilir. İmar planı d ışında kalan alanlarda yönetmeliklerinde tayin edilecek miktarlardan küçük ifrazlara izin verilmez.

Tescil ve şüyuun izalesi:
Madde 16 - Belediye ve mücavir alan hudutları içindeki gayrimenkullerin re`sen veya müracaat üzerine tevhid veya ifrazı, bunlar üzerinde irtifak hakkı tesisi veya bu hakların terkini, bu Kanun ve yönetmelik hükümlerine uygunluğu belediye encümenleri veya il idare kurullarınca onaylanır.
Onaylama işlemi, müracaatın belediyelere veya valiliklere intikalinden itibaren en geç 30 gün içinde sonuçlandırılır ve tescil veya terkini için 15 gün içinde tapuya bildirilir. Tapu dairesi, tescil veya terkin işlemini bir ay içinde sonuçlandırmak zorundadır.
Bu Kanun hükümlerine göre şüyulandırılan gayrimenkullerin sahipleri ilgili idarenin tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde aralarında anlaşamadıkları veya şüyuun izalesi için, mahkemeye müracaat edilmediği takdirde ilgili idare hissedarmış gibi, şüyuun izalesi davası açabilir.
Tarafların rızası veya mahkeme kararı ile şüyuun izalesi ve arazi taksimi de yukarıdaki hükümlere tabidir.
Kamulaştırmadan arta kalan kısımlar: Madde 17 - Belediye veya valilik, kendi malı olan veya imar planlarının tatbiki sonucu kamulaştırmadan artan parçalarla, istikameti değiştirilen veya kapanan yol ve meydanlarda hasıl olan sahalardan müstakil inşaata elverişli olmayan parçaları, bitişiğindeki arsa veya bina sahibine bedel takdiri suretiyle satmak, gayrimenkul sahiplerinin yola giden yerlerden dolayı tahakkuk eden istihkaklarını bedel takdiri suretiyle değiştirmek ve komşu gayrimenkul sahibi takdir edilen bedelle satın almaktan imtina ederse, şüyulandırıp satmak suretiyle imar planına uygunluğunu temin eder. Bunlardan müstakil inşaata elverişli olanları, kamu yararı için, belediye veya valilikçe yeri alınan şahısların muvafakatları halinde istihkaklarına karşılık olarak bedel takdiri ve icabında denklik temini suretiyle değiştirmeye belediye ve valilik yetkilidir.
Ayrıca belediye veya valilikler ile şüyulu olan müstakil inşaat yapmaya müsait bulunan imar parsellerinde, belediye veya valilikler, hisselerini parselin diğer hissedarlarına bedel takdiri suretiyle satmaya, ilgililer satın almaktan imtina ederse, şüyuun izalesi suretiyle sattırmaya yetkilidir.
Bu maddeye göre bedel takdirleri ve bu bedellere itiraz şekilleri 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yapılır.

Arazi ve arsa düzenlemesi:
Madde 18 - İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re`sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.
Belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı s ırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar saha, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında "düzenleme ortaklık payı" olarak düşülebilir. Ancak, bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde kırkını (otuzbeş olan oran 3.12.2003 t. 5006 sayılı Kanun ile 40 olarak değitirilmiştir) geçemez. (Değişik: 3.12.2003 t. 5006 sayılı Kanun
Düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tâbi tutulan yerlerin ihtiyacı olan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilk ve ortaöğretim kurumları, yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol gibi umumî hizmetlerden ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamaz.
Düzenleme ortaklık paylarının toplamı, yukarıdaki fıkrada sözü geçen umumi hizmetler için, yeniden ayrılması gereken yerlerin alanları toplamından az olduğu takdirde, eksik kalan miktar belediye veya valilikçe kamulaştırma yolu ile tamamlanır.
Herhangi bir parselden bir miktar sahanın kamulaştırılmasının gerekmesi halinde düzenleme ortaklık payı, kamulaştırmadan arta kalan saha üzerinden ayrılır.
Bu fıkra hükümlerine göre, herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınmaz. Ancak, bu hüküm o parselde imar planı ile yeniden bir düzenleme yapılmasına mani teşkil etmez.
Bu düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenleme ortaklık payı alınanlarından, bu düzenleme sebebiyle ayrıca değerlendirme resmi alınmaz.
Üzerinde bina bulunan hisseli parsellerde, şüyulanma sadece zemine ait olup, şüyuun giderilmesinde bina bedeli ayrıca dikkate alınır.
Düzenleme sırasında, plan ve mevzuata göre muhafazasında mahzur bulunmayan bir yapı, ancak bir imar parseli içinde bırakılabilir. Tamamının veya bir kısmının plan ve mevzuat hükümlerine göre muhafazası mümkün görülemeyen yapılar ise, birden fazla imar parseline de rastlayabilir. Hisseli bir veya birkaç parsel üzerinde kalan yapıların bedelleri, ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmedikçe ve aralarında başka bir anlaşma temin edilmedikçe veya şüyuu giderilmedikçe bu yapıların eski sahipleri tarafından kullanılmasına devam olunur. Bu maddede belirtilen kamu hizmetlerine ayrılan yerlere rastlayan yapılar, belediye veya valilikçe kamulaştırılmadıkça yıktırılamaz.

Düzenlenmiş arsalarda bulunan yapılara, ilgili parsel sahiplerinin muvafakatları olmadığı veya plan ve mevzuat hükümlerine göre mahzur bulunduğu takdirde, küçük ölçüdeki zaruri tamirler dışında ilave, değişiklik ve esaslı tamir izni verilemez. Düzenlemeye tabi tutulması gerektiği halde, bu madde hükümlerinin tatbiki mümkün olmayan hallerde imar planı ve yönetmelik hükümlerine göre müstakil inşaata elverişli olan kadastral parsellere plana göre inşaat ruhsatı verilebilir.
Bu maddenin tatbikinde belediye veya valilik, ödeyecekleri kamulaştırma bedeli yerine ilgililerin muvafakatı halinde kamulaştırılması gereken yerlerine karşılık, plan ve mevzuat hükümlerine göre yapı yapılması mümkün olan belediye veya valiliğe ait sahalardan yer verebilirler.
Veraset yolu ile intikal eden, bu Kanun hükümlerine göre şüyulandırılan Kat Mülkiyeti Kanunu uygulaması, tarım ve hayvancılık, turizm, sanayi ve depolama amacı için yapılan hisselendirmeler ile cebri icra yolu ile satılanlar hariç imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planları, satış vaadi sözleşmeleri yapılamaz.

Parselasyon planlarının hazırlanması ve tescili:
Madde 19 - İmar planlarına göre parselasyon planları yapılıp, belediye ve mücavir alan içinde belediye encümeni, dışında ise il idare kurulunun onayından sonra yürürlüğe girer. Bu planlar bir ay müddetle ilgili idarede asılır. Ayrıca mutat vasıtalarla duyurulur. Bu sürenin sonunda kesinleşir. Tashih edilecek planlar hakkında da bu hüküm uygulanır. Kesinleşen parselasyon planları tescil edilmek üzere tapu dairesine gönderilir. Bu daireler ilgililerin muvafakatı aranmaksızın, sicilleri planlara göre re`sen tanzim ve tesis ederler.
Bir parsel üzerinde birden fazla bina ve tesislerin yapımı gerektiğinde (Kooperatif evleri, siteler, toplu konut inşatı gibi) imar parselasyon planları ifraza gerek kalmadan bu ihtiyacı karşılayacak şekilde düzenlenir veya değiştirilir ve burada, talep halinde, Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uygulanır.


DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Yapı ve Yapı ile İlgili Esaslar
Yapı: Madde 20 - Yapı: a) Kuruluş veya kişilerce kendilerine ait tapusu bulunan arazi, arsa veya parsellerde, b) Kuruluş veya kişilerce, kendisine ait tapusu bulunmamakla beraber kamu kurum ve kuruluşlarının vermiş oldukları tahsis veya irtifak hakkı tesis belgeleri ile, İmar planı, yönetmelik, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılabilir.
Yapı ruhsatiyesi: Madde 21 - Bu Kanunun kapsamına giren bütün yapılar için 26 ncı maddede belirtilen istisna dışında belediye veya valiliklerden (....) (1) yapı ruhsatiyesi alınması mecburidir.
Ruhsat alınmış yapılarda herhangi bir değişiklik yapılması da yeniden ruhsat alınmasına bağlıdır. Bu durumda; bağımsız bölümlerin brüt alanı artmıyorsa ve nitelik değişmiyorsa ruhsat, hiçbir vergi, resim ve harca tabi olmaz.
Ancak; derz, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması ve yönetmeliğe uygun olarak mahallin hususiyetine göre belediyelerce ---------
(1)Bu aradaki "...veya yeminli serbest mimarlık ve mühendislik bürolarından..." ibaresi; Anayasa Mahkemesinin 11/12/1986 tarih ve E. 1985/11, K. 1986/29 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. hazırlanacak imar yönetmeliklerinde belirtilecek taşıyıcı unsuru etkilemeyen diğer tadilatlar ve tamiratlar ruhsata tabi değildir. Belediyeler veya valilikler mahallin ve çevrenin özelliklerine göre yapılar arasında uyum sağlamak, güzel bir görünüm elde etmek amacıyla dış cephe boya ve kaplamaları ile çatının malzemesini ve rengini tayin etmeye yetkilidir. Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yapılmış olan yapılar da bu hükme tabidir.

Ruhsat alma şartları:
Madde 22 - Yapı ruhsatiyesi almak için belediye, valilik (....) (1) bürolarına yapı sahipleri veya kanuni vekillerince dilekçe ile müracaat edilir. Dilekçeye sadece tapu (istisnai hallerde tapu senedi yerine geçecek belge), mimari proje, statik proje, elektrik ve tesisat projeleri, resim ve hesapları, röperli veya yoksa, ebatlı kroki eklenmesi gereklidir. Belediyeler veya valiliklerce (....) (2) ruhsat ve ekleri incelenerek eksik ve yanlış bulunmuyorsa müracaat tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde yapı ruhsatiyesi verilir. Eksik veya yanlış olduğu takdirde; müracaat tarihinden itibaren onbeş gün içinde müracaatçıya ilgili bütün eksik ve yanlışları yazı ile bildirilir. Eksik ve yanlışlar giderildikten sonra yapılacak müracaattan itibaren en geç onbeş gün içinde yapı ruhsatiyesi verilir.
Geliştirme alanlarında yapı ruhsatı: Madde 23 - İskan hudutları içinde olup da, imar planında beldenin inkişafına ayrılmış bulunan sahalarda her ne şekilde olursa olsun, yapı izni verilebilmesi için;
a)Bu sahaların imar planı esaslarına ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak parselasyon planlarının belediye encümeni veya il idare kurulunca tasdik edilmiş bulunması, b) Plana ve bulunduğu bölgenin şartlarına göre yollarının, pis ve içme suyu şebekeleri gibi teknik alt yapısının yapılmış olması, Şarttır.
Ancak, bunlardan parselasyon planları tasdik edilmiş olmakla beraber yolu, pis ve içme suyu şebekeleri gibi teknik alt yapısı henüz yapılmamış olan yerlerde, ilgili idarenin izni halinde ve ilgili idarece hazırlanacak projeye uygun olarak yaptıranlara veya parselleri hizasına rastlayan ve yönetmelikte belirtildiği şekilde hissesine düşen teknik alt yapı bedelini % 25 peşin ödeyip geri kalan % 75 ini alt yapı hizmetinin ilgili idaresince tamamlanacağı tarihten en geç altı ay içinde ödemeyi taahhüt edenlere de yapı ruhsatı verilir. Kanalizasyon tesisinin yapı bitirilip kullanılmaya başlanacağı tarihe kadar yapılmaması halinde, fosseptik veya benzeri geçici bir tesis yaptırılması yoluna gidilir. Bu yapılmadığı takdirde yapıya kullanma izni verilemez. Ana tesis yapıldığında yapı sahibi veya sahipleri lağım ayaklarını bu tesise bağlamaya mecburdurlar.
-------------
(1)Bu aradaki ".... veya yeminli serbest mimarlık ve mühendislik ..." ibaresi; Anayasa Mahkemesinin 11/12/1986 tarih ve E. 1985/11, K. 1986/29 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. (2) Bu aradaki "... veya yeminli serbest mimarlık ve mühendislik bürolarınca..." ibaresi; Anayasa Mahkemesinin 11/12/1986 tarih ve E. 1985/11, K. 1986/29 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

Toplu mesken alanlarında, ilgili şahıs veya kurumlarca ilgili idarenin izni ile bütünü inşa ve ikmal edilen teknik altyapının iki tarafındaki diğer parsellerin sahiplerinden, kendi parsellerine isabet eden bedel alınmadıkça, kendilerine yapı ruhsatı verilmez. Toplu mesken alanlarında altyapı tesisleri belediyelerce onaylı projesine göre ilgili şahıs veya kurumlarınca yapılmışsa belediyece altyapı hizmetleri nedeniyle hiçbir bedel alınmaz. Alınan bu paralar teknik altyapıyı yaptıranlara veya bu meblağı önceden ilgili idareye ödeyenlere aynen geri verilir.
Şu kadar ki, bir yolun iki tarafındaki parsel sahipleri bahis konusu yol bedellerini ve bir kanalizasyon şebekesinden istifade eden veya etmesi gereken parsel sahipleri teknik altyapı bedellerini ilgili idareye vermedikçe ilgili idarenin bu tesisleri inşa ve ikmali mecburiyeti yoktur.
Mevcut binalarda esaslı değişiklikler ve ilaveler yapılması da bu madde hükümlerine bağlı olmakla beraber, bunların tamirleri için yukarıdaki şartlar aranmaz.
Bu maddenin tatbikinde 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri tatbik olunur. Tatbikatla ilgili diğer hususlar imar yönetmeliğinde belirtilir.
İmar planları ilke kararları ile yoğunluk ve yapı düzeninde düzeltme ve yenileme getirilen yerleşik alanlardaki uygulamada mevcut şehirsel teknik ve sosyal altyapının tevsii ya da yenilenmesi gereken durumlarda, şehirsel hizmetlerin yerine getirilmesi ile ilgili olarak kanunlarda belirtilen katılma payları bu hizmetlerden yararlanacak arsa, yapı ya da bina sahiplerinden usulünce alınır. İmar planlarında meskün saha olarak belirtilen yerlerde ise, gayrimenkul sahiplerince pis su mecralarının, yapının bulunduğu sokaktaki lağım şebekesine veya varsa umumi fosseptiğe bağlanması, lağım şebekesi veya umumi fosseptik olmayan yerlerde mahalli ihtiyaç ve vesaite göre ilgili idarece verilecek esaslar dahilinde gayrimenkulün içinde, lüzumlu tesisatın yapılması mecburidir. Bu bağlantılar mal sahibi tarafından ilgili idarece yapılacak tebligatla verilecek müddet zarfında yaptırılmadığı takdirde ilgili idare tarafından yıktırılır.
Yeminli serbest mimarlık ve mühendislik bürolarının kuruluşu, yetki alanları ve sorumlulukları: Madde 24 - (İptal:Ana. Mah. 11/12/1986 tarih ve E. 1985/11, K. 1986/29 sayılı kararı ile.)
Yeminli serbest mimarlık ve mühendislik bürolarının sınıflandırılması: Madde 25 - (İptal: Ana. Mah. 11/12/1986 tarih ve E. 1985/11, K. 1986/29 sayılı Kararı ile.)

Kamuya ait yapı ve tesisler ile sanayi tesislerinde ruhsat: Madde 26 - Kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılacak veya yaptırılacak yapılara, imar planlarında o maksada tahsis edilmiş olmak, plan ve mevzuata aykırı olmamak üzere mimari, statik, tesisat ve her türlü fenni mesuliyeti bu kamu kurum ve kuruluşlarınca üstlenilmesi ve mülkiyetin belgelenmesi kaydıyla avan projeye göre ruhsat verilir. Devletin güvenlik ve emniyeti ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin harekat ve savunması bakımından gizlilik arz eden yapılara; belediyeden alınan imar durumuna, kat nizamı, cephe hattı, inşaat derinliği ve toplam inşaat metrekaresine uyularak projelerinin kurumlarınca tasdik edildiği, statik ve tesisat sorumluluğunun kurumlarına ait olduğunun ilgili belediyesine veya valiliklere yazı ile bildirdiği takdirde, 22 nci maddede sayılan belgeler aranmadan yapı ruhsatı verilir. (Üçüncü fıkra iptal: Ana. Mah. 11/12/1986 tarih ve E. 1985/11, K. 1986/29 sayılı Kararı ile.)
Ruhsata tabi olmayan yapılar ve uyacakları esaslar: Madde 27 - (Birinci, ikinci ve üçüncü fıkralar iptal: Ana. Mah. 11/12/1986 tarih ve E. 1985/11 K. 1986/29 sayılı Kararı ile.) Belediye ve mücavir alanlar dışında köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanların köy yerleşik alanları ve civarında ve mezralarda yaptıracağı konut, hayvancılık veya tarımsal amaçlı yapılar için inşaat ve iskan ruhsatı aranmaz. Ancak yapının fen ve sağlık kurallarına uygun olması ve muhtarlıktan izin alınması gerekir.
Fenni mesuller ve mesuliyetleri ile müteahhit sicilleri: Madde 28 - Yapının fenni mesuliyetini üzerine alan meslek mensupları yapıyı ruhsat ve eklerine uygun olarak yaptırmaya, ruhsat ve eklerine aykırı yapılması halinde durumu üç iş günü içinde ruhsatı veren belediyeye veya valiliklere (...........) (1) bildirmeye mecburdurlar. Bu ihbar üzerine 32 nci maddeye göre işlem yapılır.
Yapının nev`ine, ehemmiyetine ve büyüklük derecesine göre proje ve eklerinin tanziminin ve inşaatın kontrolünün 38 inci maddede belirtilen meslek mensuplarına yaptırılması mecburidir.
Yapının, fenni mesuliyetini üzerine almış olan meslek mensubu, bu vazifeden çekildiği takdirde, tatil günleri hariç, üç gün içinde, mucip sebepleriyle birlikte keyfiyeti yazılı olarak ilgili idareye bildirmekle mükelleftir, aksi takdirde kanuni mesuliyetten kurtulamaz.
Fenni mesulün herhangi bir sebeple istifası halinde istifa tarihinden önce yapılan işlerde sorumluluğu devam eder. Fenni mesuliyeti üzerine alanın istifa veya ölümü halinde başka bir meslek mensubu fenni mesuliyeti deruhte etmedikçe yapının devamına müsaade edilmez. Belediye ve mücavir alan sınırları içinde özel inşaat yapan müteahhitlerin sicilleri belediyelerce, bu hudutlar dışında özel inşaat yapanların sicilleri de valiliklerce tutulur.


Ruhsat müddeti:
Madde 29 - Yapıya başlama müddeti ruhsat tarihinden itibaren iki yıldır. Bu müddet zarfında yapıya başlanmadığı veya yapıya başlanıp da her ne sebeple olursa olsun, başlama müddetiyle birlikte beş yıl içinde bitirilmediği takdirde verilen ruhsat hükümsüz sayılır. Bu durumda yeniden ruhsat alınması mecburidir. Başlanmış inşaatlarda müktesep haklar saklıdır.
Ruhsat yenilenmesi ve plan tadili sırasında ayrıca harç alınmaz. Ancak inşaat sahasında artış, bağımsız bölümlerin brüt alanında veya niteliğinde değişme olması halinde yeniden hesaplanacak harçtan evvelce ödenen harç tutarı, tenzil edilir. Yeni

------------
(1)Bu aradaki "... veya yeminli serbest mimarlık ve mühendislik bürolarına ..." ibaresi; Anayasa Mahkemesinin 11/12/1986 tarih ve E. 1985/11, K. 1986/29 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. durumda hesaplanan harç tutarında azalma olması halinde iade yapılmaz. Diğer kanunlardaki muafiyet hükümleri saklıdır. Ruhsat ve eklerinin yapı yerinde bulundurulması mecburidir.
Yapı kullanma izni: Madde 30 - Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye, valilik (...) (1) bürolarından; 27 nci maddeye göre ruhsata tabi olmayan yapıların tamamen veya kısmen kullanılabilmesi için ise ilgili belediye ve valilikten izin alınması mecburidir. Mal sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir.
Belediyeler, valilikler (...) (2) mal sahiplerinin müracaatlarını en geç otuz gün içinde neticelendirmek mecburiyetindedir. Aksi halde bu müddetin sonunda yapının tamamının veya biten kısmının kullanılmasına izin verilmiş sayılır. (...) (2)
Bu maddeye göre verilen izin yapı sahibini kanuna, ruhsat ve eklerine riayetsizlikten doğacak mesuliyetten kurtarmayacağı gibi her türlü vergi, resim ve harç ödeme mükellefiyetinden de kurtarmaz.

Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar:
Madde 32 - Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce (...) (3) tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur.
Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshasıda muhtara bırakılır.
Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. -------------- (1) Bu aradaki "... veya yeminli serbest mimarlık veya mühendislik ..." ibaresi; Anayasa Mahkemesinin 11/12/1986 tarih ve E. 1985/11, K. 1986/29 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

Bu aradaki "... veya yeminli serbest mimarlık ve mühendislik büroları ..." ibaresi ile bu fıkranın sonunda bulunan "... Ancak müracaat yeminli serbest mimarlık ve mühendislik bürosuna yapılmış ise bu hüküm uygulanmaz. Yeminli büro, müracaatı bu süre içerisinde müsbet veya menfi mutlaka sonuçlandırmak zorundadır ..." biçimindeki son iki cümle, Anayasa Mahkemesinin 11/12/1986 tarih ve E. 1985/11, K. 1986/29 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. (3) Bu aradaki "... veya yeminli serbest mimarlık ve mühendislik bürosunca .." ibaresi; Anayasa Mahkemesinin (1) nolu dipnotda yazılı Kararı ile iptal edilmiştir. Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir.

Umumi hizmetlere ayrılan yerlerde muvakkat yapılar:
Madde 33 - İmar planlarında bulunup da müracaat gününde beş yıllık imar programına dahil olmayan yerlerde; plana göre kapanması gereken yol ve çıkmaz sokak üzerinde bulunan veya 18 inci madde hükümleri tatbik olunmadan normal şartlarla yapı izni verilmeyen veya 13 üncü maddede belirtilen hizmetlere ayrılmış olan ve haklarında bu madde hükmünün tatbiki istenen parsellerde üzerinde yönetmelik esaslarına uygun yapı yapılması mümkün olanlarında sahiplerinin istekleri üzerine belediye encümeni veya il idare kurulu kararıyla imar planı tatbikatına kadar muvakkat inşaat veya tesisata müsaade edilir ve buna dayanılarak usulüne göre yapı izni verilir. Bu gibi hallerde verilecek müddetin on yıl olması, yapı izni verilmezden önce belediye encümeni veya il idare kurulu kararının gün ve sayısının on yıllık müddet için muvakkat inşaat veya tesisat olduğunun, lüzumlu ölçü ve şartlarla birlikte tapu kaydına şerh edilmesi gereklidir. Muvakkatlık müddeti tapu kaydına şerh verildiği günden başlar.
Birinci fıkrada sözü geçen bir parselde, esasen kullanılabilen bir bina varsa bu parsele yeniden inşaat ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyeceği gibi, birden fazla muvakkat yapıya izin verilen yerlerde dahi bu yapıların ölçüleri toplamı yönetmelikte gösterilen miktarları geçemez. Bu maddenin tatbikinde kadastral parsel de bir imar parseli gibi kabul olunur. Plan tatbik olunurken, muvakkat inşaat veya tesisler yıktırılırlar. On yıllık muvakkatlık müddeti dolduktan sonra veya on yıl dolmadan yıktırılması veya kamulaştırılması halinde muvakkat bina ve tesislerin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre takdir olunacak bedeli sahibine ödenir

İnşaat, tamirat ve bahçe tanzimi ile ilgili tedbirler ve mükellefiyetler:
Madde 34 - İnşaat ve tamiratın devamı ve bahçelerin tanzim ve ağaçlandırılması s ırasında yolun ve yaya kaldırımlarının, belediye veya valiliklere ve komşulara ait yerlerin işgal edilmemesi ve buralardaki yeraltı ve yerüstü tesislerinin tahrip olunmaması ve bunlara zarar verilmemesi, taşıt ve yayaların gidiş ve gelişinin zorlaştırılmaması, yapı, yol sınırına üç metre ve daha az mesafede yapıldığı takdirde her türlü tehlikeyi önleyecek şekilde yapı önünün tahta perde veya münasip malzeme ile kapatılması ve geceleri aydınlatılması, mecburidir. Yapı, yol kenarına yapıldığı takdirde ilgili idarece takdir edilecek zaruri hallerde yaya kaldırımlarının bir kısmının işgaline yayalar için uygun geçiş sağlamak ve yukardaki tedbirler alınmak şartıyla müsaade olunabilir.
Bu gibi hallerde mülk sahibi veya inşaatı deruhte eden kişi veya kuruluşun sahipleri gelip geçenlere zarar vermeyecek ve tehlikeyi önleyecek tedbirleri alırlar. Zemin katlarda, dükkan yapılmasına müsaade edilen yapılarda, yaya kaldırımı ile aynı seviyedeki ön bahçeleri yayaya açık bulundurulacak, yayaların can emniyetini tehlikeye düşürecek duvar ve manialar yapılamaz. Bu gibi yerlerde ve parsel hudutlarına merdiven yapılması zaruri hallerde rıht yüksekliği 0,15 metreden fazla olamaz.
Bina ön cephe hattı ile yol arası ve tabii zeminin kazılması: Madde 35 - Binaların zemin seviyesi altında kat kazanmak maksadıyla, bina cephe hattından yola kadar olan kısımda, zeminin kazılarak yaya kaldırımının seviyesinin altına düşürülmesine müsaade edilmez. Her ne sebeple olursa olsun evvelce ön bahçeleri yaya kaldırımı seviyesinden 0.50 metreden daha aşağıda teşekkül etmiş bulunan binalarla bu gibi arsaların sahipleri, gelip geçenlerin emniyetini temin etmek üzere, yol kenarına yönetmelikle belirtilen veya civarın karakterine göre ilgili idarece tespit edilen şekilde bahçe duvarı veya parmaklık yapmaya ve gereken emniyet tedbirlerini almaya mecburdurlar.

Kapıcı daireleri ve sığınaklar:
Madde 36 - Kapıcı dairesi ve sığınak ayrılması mecburiyeti olan binalarda, bu dairelerin yönetmelikte belirtilen şart ve ölçüleri havi bulunması lazımdır. Kapıcı daireleri anabina içinde olabileceği gibi, nizamlara, fen ve sağlık şartlarına aykırı yapılmamak, brüt 40 metrekareyi geçmemek şartı ile bahçenin herhangi bir yerinde veya müştemilat binaları içerisinde de tertiplenebilir. Bekçi, bahçevan, kaloriferci gibi müstahdemin ikametine yer ayrılması halinde bu yerlerde de aynı şartlar aranır. 29 ve 30 uncu maddelerdeki hükümler bu maddede sözü geçen daireler hakkında da uygulanır. Nerelerde ve hangi binalarda kapıcı dairesi ve sığınak ayrılması gerektiği imar yönetmeliklerinde gösterilir.

Otoparklar: Madde 37 - İmar planlarının tanziminde planlanan beldenin ve bölgenin şartları ile müstakbel ihtiyaçlar gözönünde tutularak lüzumlu otopark yerleri ayrılır. Otopark ihtiyacı bulunan bina ve tesislere lüzumlu otopark yeri tefrik edilmedikçe yapı izni, otopark tesis edilmedikçe de kullanma izni verilmez. Kullanma izni alındıktan sonra otopark yeri, plana ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak başka maksatlara tahsis edilemez. Bu fıkra hükmüne aykırı hareket edildiği takdirde ilgili idarece yapılacak tebligat üzerine en geç üç ay içerisinde bu aykırılık giderilir. Mülk sahibi tebligata rağmen müddeti içerisinde gerekli düzeltmeyi yapmaz ise, belediye encümeni veya il idare kurulu kararı ile bu hizmet ilgili idarece yapılır ve masrafı mal sahibinden tahsil edilir.

BEŞİNCİ BÖLÜM Çeşitli Hükümler
Halihazır haritaların, imar planlarının ve yapı projelerinin hazırlanması ve uygulanması:
Madde 38 - Halihazır harita ve imar planlarının hazırlanması ve bunların uygulanmasının fenni mesuliyetini; uzmanlık, çalışma konuları ve ilgili kanunlarına göre, mühendisler, mimarlar, şehir plancıları deruhte ederler. (Değişik: 26/4/1989 - 3542/2 md.) Yapıların, mimari, statik ve hertürlü plan, proje, resim ve hesaplarının hazırlanmasını ve bunların uygulanmasıyla ilgili fenni mesuliyetleri, uzmanlık konularına ve ilgili kanunlarına göre mühendisler, mimarlar ile görev, yetki ve sorumlulukları yönetmelikle düzenlenecek olan fen adamları deruhte ederler.
Yıkılacak derecede tehlikeli yapılar: Madde 39 - Bir kısmı veya tamamının yıkılacak derecede tehlikeli olduğu belediye veya valilik tarafından tespit edilen yapıların sahiplerine tehlike derecesine göre bunun izalesi için belediye veya valilikçe on gün içinde tebligat yapılır. Yapı sahibinin bulunmaması halinde binanın içindekilere tebligat yapılır. Onlar da bulunmazsa tebligat varakası tebliğ yerine kaim olmak üzere tehlikeli yapıya asılır ve keyfiyet muhtarla birlikte bir zabıtla tespit edilir. Tebligatı müteakip süresi içinde yapı sahibi tarafından tamir edilerek veya yıktırılarak tehlike ortadan kaldırılmazsa bu işler belediye veya valilikçe yapılır ve masrafı % 20 fazlası ile yapı sahibinden tahsil edilir. Alakalının fakruhali tevsik olunursa masraf belediye veya valilikçe bütçesinden karşılanır. Tehlike durumu o yapı ve civarının boşaltılmasını icabettiriyorsa mahkeme kararına lüzum kalmaksızın zabıta marifetiyle derhal tahliye ettirilir.
Kamunun selameti için alınması gereken tedbirler: Madde 40 - Arsalarda, evlerde ve sair yerlerde umumun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen enkaz veya birikintilerin, gürültü ve duman tevlideden tesislerin hususi mecra, lağım, çukur, kuyu; mağara ve benzerlerinin mahzurlarının giderilmesi ve bunların zuhuruna meydan verilmemesi ilgililere tebliğ edilir. Tebliğde belirtilen müddet içinde tebliğe riayet edilmediği takdirde belediye veya valilikçe mahzur giderilir; masrafı % 20 fazlasiyle arsa sahibinden alınır veya mahzur tevlit edenlerin faaliyeti durdurulur.

Arsaların yola bakan yüzleri:
Madde 41 - Belediyeler veya valiliklerce belirli yollar üzerinde mahzurlu bina bulunan veya binasız arsaların yola bakan yüzlerinin tayin edilen tarzda kapatılmasına karar vermeye selahiyetlidir. Bu takdirde gayrimenkulün sahipleri, belediye veya valilikçe verilen müddet içinde bu yerleri kapatmaya mecburdurlar. Bu mükellefiyete uyulmaması halinde belediye veya valilikçe gereği yapılarak masrafı arsa sahibinden tahsil edilir.

Ceza hükümleri: Madde 42 - Ruhsat alınmadan veya ruhsat veya eklerine veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının yapı sahibine ve müteahhidine, istisnalar dışında özel parselasyon ile hisse karşılığı belirli bir yer satan ve alana 500 000 TL.` dan 25 000 000 liraya kadar para cezası verilir. Ayrıca fenni mesule bu cezaların 1/5`i uygulanır. Birinci fıkrada belirtilen fiiller dışında bu Kanunun 28, 33, 34, 39 ve 40 ıncı maddeleri ile 36 ncı maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen mal sahibine, fenni mesule ve müteahhide 500 000 TL.`dan 10 000 000 liraya kadar para cezası verilir. Birinci ve ikinci fıkralarda belirtilen fiillerin tekrarı halinde para cezaları bir katı artırılarak verilir. Yukarıdaki fıkralarda gösterilen cezalar, ilgisine göre doğrudan doğruya belediyeler veya en büyük mülki amir tarafından verilir.
Bu cezalara karşı cezanın tebliğinden itibaren yedi gün içinde sulh ceza mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinde inceleme yapılarak sonuçlandırılır. İtiraz üzerine verilen karar kesindir. (1) İlgili idarenin Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla sulh ceza mahkemesine başvurması üzerine, bu mahkemelerce ayrıca, yukarıdaki fıkralara göre ceza verilen --------------------------- (1)Bu fıkra , Ana.Mah`nin 15/5/1997 tarihli ve E.:1996/72, K.:1996/51 sayılı kararı ile, kararın yayımı tarihi olan 1/2/2001 tarihinden başlayarak altı ay sonra fenni mesuller ve müteahhitler hakkında bir yıldan beş y ıla kadar meslekten men cezasına da hükmolunur. Bu husustaki mahkeme kararları ilgili idarelerce Bakanlığa ve meslek mensubunun bağlı olduğu meslek teşekkülüne bildirilir. Bu maddeye göre belediyelerce verilen cezalar dolayısıyla tahsil olunan paralar belediye bütçesine irad kaydolunur.
Yürürlükten kaldırılan hükümler: Madde 43 - a) 9/7/1956 tarih ve 6785 sayılı İmar Kanunu ve 1605 sayılı Kanun ile ek ve değişiklikleri, b) 11 Ocak 1963 tarih ve 141 sayılı Bursa Merkez İlçesindeki Gedik ve Zeminlerin Tasfiyesine Dair Kanun, 11 c) 28/5/1928 tarih ve 1351 sayılı Kanun (menkul ve gayrimenkulleri, varsa iştirakleri, bütçesi, gelirler ve personelin özlük hakları ile birlikte Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanlığına bağlanır.) d) 3/6/1937 tarih ve 3196 sayılı Kanun, e) 18/1/1966 tarih ve 710 sayılı Kanun, İle diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır.

İŞ ve İMAR HUKUKU DERS NOTLARI - 2



ÇEVRE DÜZENİ PLANI :
Çevre Düzeni Planları, Bölge Planlarına uygun olarak, yönetsel, mekansal ve işlevsel bütünlük arz eden bir veya birden fazla il sınırlarını kapsayan planlardır.
Bu planlar 1/25.000 ile 1/100.000 ölçekler arasında olan planlardır. ilgili Bakanlıklar tarafından yapılarak onanır ve ilgili Valiliklere ve Belediyelere uygulanmak üzere gönderilir. İlgili Bakanlık Büyükşehir Belediyelerinin olduğu yerlerde Kentsel Gelişme Alan ihtiyacının olması halinde plan yapma yetkisini Büyükşehir Belediyesi ve Valilikçe beraber yapılmak üzere Çevre Düzeni Nazım İmar Planı yapma yetkisini verebilir.
Planların hazırlanma sürecinde, genel başlıklar halinde belirlenen konular ve planlama alanının özelliğine ve planlama türüne göre ilgili kamu kurum ve kuruluşlardan aşağıdaki başlıklara göre veriler elde edilir.
-Planlama alanının yeri
-Yönetim yapısı, idari bölünüş sınırı
-Fiziksel yapı
            Jeolojik Durum
            Topografik özellikler ve eğim durumu
            Göller, Akarsular, Taşkın Alanlar
            İklim
            Toprak Kabiliyeti
            Tarım alanları, Tarımsal arazi kullanımı
            Sulama alanları
            Bitki örtüsü
            Yer altı ve yüzeysel su kaynakları
            Afet verileri ve afete maruz alanlar
-Maden Kaynakları
-Demografik yapı
-Sosyal yapı
-Arazi kullanımı
-Sektörel yapı
-Askeri alanlar
-Mülkiyet yapısı
-Yerleşim alanı ile ilgili özellikler
Verileri değerlendirilerek Bölge Planı doğrultusunda ilgili Bakanlıkça hazırlattırılıp onaylanan, en az 1/25000 ölçeğindeki plandır.

NAZIM İMAR PLANI :
Tasdik edilmiş halihazır haritalar üzerine, mülkiyet durumu işlenmiş, Bölge ve Çevre Düzeni Nazım İmar Planlarına uygun olarak, bölge tiplerini, Nüfus büyüklüklerini, yapı yoğunluklarını, ulaşım sistemlerini düzenleyen Belediyeler ve Valiliklerce 1/2000 ve 1/5000 ölçeklerde hazırlanıp gene Belediyelerce ve Valiliklerce onaylanan planlardır.


REVİZYON NAZIM İMAR PLANI
PLAN NOTLARI (1/5000)
AMAÇ VE KAPSAM:
17.08.1999 TARİHİNDE MARMARA DEPREMİ SONRASI, BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞINCA YAYINLANAN 15.10.1999 TARİH VE 12297 SAYILI GENELGE UYARINCA, 1996 YILINDAN ÖNCE YAPILMIŞ OLAN JEOLOJİK VE JEOTEKNİK ETÜD RAPORLARININ YENİDEN REVİZE EDİLMESİ GEREĞİ ORTAYA ÇIKMIŞTIR. BU GENELGEYE İSTİNADEN, 24.10.1991 TARİHİNDE BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞINCA ONANAN JEOLOJİK RAPORUN REVİZE EDİLMESİ AMACIYLA HAZIRLANARAK 14.08.2000 TARİHİNDE BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞINCA ONANAN VE YERLEŞİMİN YAKLAŞIK 1200 HA’LIK BİR KISMINI KAPSAYAN JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜD RAPORU VERİLERİ DİKKATE ALINARAK İMAR PLANLARI YENİDEN DEĞERLENDİRİLMİŞTİR.

GENEL HÜKÜMLER
1- HER KOŞULDA “AFET BÖLGELERİNDE YAPILACAK YAPILAR HAKKINDA YÖNETMELİK” HÜKÜMLERİNE UYULACAKTIR.
2- SIĞINAK YÖNETMELİĞİNE UYULACAKTIR.
3- OTOPARK YÖNETMELİĞİNE UYULACAKTIR.
4- İMAR KANUNUN 23. MADDESİ UYGULANACAKTIR.
5- 08.05.2000 TARİHİNDE 24043 SAYILI RESMİ GAZETEDE YAYINLANAN “BİNALARDA ISI YALITIM YÖNETMELİĞİ”NE UYULACAKTIR.
6-MİMARİ PROJELENDİRME AŞAMASINDA T.S.E. YÖNETMELİĞİNDE BELİRTİLEN HÜKÜMLER YERİNE GETİRİLECEKTİR.
7-PLANDA KIYI DÜZENLEMESİ OLARAK GÖSTERİLEN DOLGU ALANLARI ŞEMATİK OLUP BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI VE ULAŞTIRMA BAKANLIKLARI İLE DİĞER KURULUŞLARIN GÖRÜŞLERİ ALINDIKTAN SONRA UYGULAMA YAPILACAKTIR.


UYGULAMA İMAR PLANI :
Uygulama İmar Planları, Nazım İmar Planlarına uygun olarak, 1/1000 veya 1/500 ölçeklerde Halihazır Haritalar üzerine kadastral mülkiyetleri de çizilmiş ve Nazım İmar Planı esaslarına göre imar planı yapımı esaslarına dair yönetmelikte belirtilen teknik ve sosyal altyapı alanlarını da belirleyen, bölgelerin yapı adalarını, yapı yoğunluklarını, yapı düzenlerini, yolları, imar uygulama programlarını belirleyen sınırlamalar ile bunlara ait plan notları, lejand ve plan açıklama raporuyla bir bütündür ve kentlerin gelişmesi için bağlayıcı hüküm niteliğindedir.


İŞ ve İMAR HUKUKU DERS NOTLARI - 1


 İŞ ve İMAR HUKUKU DERS NOTLARI


İmar kelime anlamını bayındırlık, bayındır duruma getirmekten almaktadır. Bayındır, gelişip güzelleşmesi, hayat şartlarının uygun duruma getirilmesi için üzerinde çalışılmış olan mamur (yer) anlamındadır. Böylece imar kelimesinin insan yerleşmelerinde yaşam alanının hayat şartlarına uygun hale getirilmesi, geliştirilip güzelleştirilmesi eylemlerini tanımlamaktadır.

İnsanlar bir arada yaşama gereğini çeşitli araç-gereç ve mekan üretebilme yetisi ile birleştirip ilk toplu yaşama alanlarını yarattığı dönemden günümüze kadar imar faaliyetlerinde bulunmaktadır.

İnsanların keşfettiği ve ürettiği tüm araç-gereç ve hizmet insan tarihi boyunca sürekli geliştirilmiş ve keşifler tarih boyunca devam etmiştir. İmar hizmeti de amacı,kapsamı ve kalitesi yönünden bu değişimi yaşamış ve yerleşme alanlarında yaşamsal öneme sahip bir çalışma alanı, bir tür meslek ve disiplinler arası bilimsel bir uğraş haline gelmiş ve yasalarda da tanımlanan bir işleyişe kavuşmuştur.
İşte imar faaliyetlerinin çok yönlü aktörlerinin, hizmet üretim ve sunum biçimlerini, etkileme ve etkilenme derecelerini, kamusal ve özel yararın yerleşik alandaki ilişkisini yorumlayan ve düzenleyen yasaların, yönetmeliklerin ve mevzuatların tamamına imar hukuku denilmektedir.

Şüphesiz ki yerleşme alanında meydana gelen tüm aktiviteleri tek başına imar hukuku ile yönlendirmek olanaklı değildir. Çünkü alanın kendisinin çevresinde bir etkileme alanı söz konusudur. Etkilenen bu çevre hakkında da çeşitli yasalar vardır. Bu çevre çeşitli doğa elemanlarını ve tarihsel-kültürel varlıkları da kapsamaktadır. İmar hukuku ile doğrudan ilişki içerisine giren bu yasalar da imar hukukunu algılayabilmek için incelenmesi gereken konulardır.

İmar etme sözcüğünün kapsadığı tarım, orman, hayvancılık, turizm, sanayi, yer altı ve yerüstünde bulunan ve endüstriyel alanda kullanılan madenler ile tabiatta bulunan diğer ağaç, bitki, su, hava, petrol ve her türlü doğal varlığı işleyerek insanın kullanımına sunmak için yapılan bina ve tesisleri ile bu imalatları yaparken bir başka değeri yok etmemek için İmar Hukukunun yanında diğer Hukuki düzenlemeleri de birlikte getirme zorunluluğu doğmuştur.

Olaya bütünsellik açısından da bakabilmek için planlamanın öncelik kazandığı gerçeğine varırız. Buradan hareketle planlama hakkında da sıkça konuşulacaktır. Planlama genel bir tanımlama ile yerleşmelerin fonksiyonlarının kapasitelerinin belirlenmesi, yerseçim kararlarının verilmesi, yerleşim tasarımının yapılması, uygulama modellerinin üretilmesi, yerleşik alanlarda fonksiyonların ve veya fiziksel mekanların korunması, yenilenmesi ve dönüştürülmesi gibi konularda kararlar üreten, bunları grafik metotlarla planlar halinde ifade eden ve raporlayan bir bilimdir.

Planlama çeşitli alt uzmanlık sahalarına ayrılır. Örnek olarak fiziki planlama, tasarım, bölge planlama, koruma, dönüşüm vb.

Yukarıda ki kent planlama ve imar hakkında ayrı ayrı verilen bilgiler doğrultusunda imar konusunun planlama ile ne kadar iç içe bir konu olduğu aşikardır.

Eski çağlarda yapılan yapılara bakıldığında; gelişmiş teknoloji olmamasına rağmen insan ve hayvan gücüne dayalı emekle muhteşem yapılar yapıldığı gözlenmektedir.

Bu yapıları sınıflandırdığımızda bireysel kişilerin yani hükümdar, kral, padişah, kumandan gibi ünvanları taşıyanların yaptırdığı köprüler, su kemerleri, sarnıçlar, hanlar, hamamlar, kervansaraylar, saraylar, savunma için kullanılan kaleler, surlar, bentler ve kışlalar görürüz. İnsanlığın her döneminde Havralar, Kiliseler, Camiler gibi dini yapılara rastlarız. Bu yapıların, sitili ve süslemeleri ile bulunduğu devrin mimari sitilini ve mühendislik tekniğini yansıtmakta olduğunu görürüz. Bu kültürel değerler bir yasa ile günümüzde ne şekilde korunacağı tanımlanmıştır. Günümüzde bu kentsel fonksiyonlar için yapılan yapılar kamusal yapılar olarak imar hukukunda tanımlanmıştır.

Eski medeniyetler inançları gereği bazen bir önceki medeniyetlerin ihtişamını, ibadet yerlerini yok etmek için baskılar uygulamış, buna dayalı olarak kendinden önceki devrin yapılarını, kültürünü veya dinini yok etmek için koydukları baskılar yeni mimari anlayışlarını ortaya çıkarmıştır. Yeraltında veya mağaralarda ibadet yerleri inşaa etmişlerdir. Bu yapılar bile yeni bir imar anlayışı getirmiştir.
Planlama, arazilerin belli ölçeklerdeki Halihazır Haritalarının üzerine yerleşim fonksiyonlarını çizerek bu fonksiyonları belirlemektir. Planlanan paftalar üzerinde gösterilen ve yapılması düşünülen yapıların tasarımı mimarlığı, mimarlarca tasarlanan yapıların yapımı da mühendisliği ortaya çıkarmıştır.

Sosyal yaşamın içinde yer aldığı kentsel alanla büyük bir etkileşimi vardır. Geleneksel kent dokusu kendi sosyo-ekonomik, coğrafik ve teknolojik dinamikleri ekseninde gelişmiş bir yapı sergiler.

Ülkemizde imar hukuku günümüz modern yaşamını ve teknolojik gelişimlerin kentsel etkileşimlerini göz önüne alarak oluşturulmuştur. Bu yasalar bütünü zaman içerisinde geri kaldığı düşünülse bile kentsel alanlarda geleneksel sosyal yapıyla uyumsuzluk yaşamaktadır. Bu sosyal adaptasyon halen devam etmektedir. Hukuk ve onun getirdiği planlama sosyal yaşamı doğrudan etkilediğinden geleneklerden gelen kentsel alandaki planlama %100’e yakın doğru olduğu kabul edilmiştir.

Örnek 1) Yeni doğan bir çocuğun bakımı, büyütülmesi önce ilköğretim sonrası orta öğretim daha sonra yüksek öğretime devam etmesi hem hukuksal hem de geleneksel olarak planlanmıştır. İlköğretim, ortaöğretim ve yüksek öğretimde bir sıralama yapılmıştır. Kısaca ilk veya ortaöğretimi tamamlamayanın yükseköğretim yapma şansı yoktur.
Örnek 2) Kırsal kesimde belli yaşa kadar evlenme geleneği vardır. Ayrıca hukuksal olarak da belli yaşa ulaşmayan kişiler evlenemez, evlenir ise suç teşkil eder.
Örnek 3) Ailede geleneksel görev dağılımı vardır. Yasalarda aile kurumunda görev dağılımı olmayışına rağmen geleneksel kurallara uyulur. Bunların hepsi bir planlamadır.Uyulmamaları halinde geleneksel ve hukuksal sorunlarla karşı karşıya kalınır.


İnsanlar barınacakları yerleri yapmaya başlayınca ve bu yerleşim yerleri çoğalınca birbirleri ile olan sosyal ve ekonomik ilişkileri, ulaşım ilişkileri, su ihtiyacının karşılanacağı çeşme yerleri ve su yolları, eğitim, ibadet yerleri, imalathaneler, fabrikalar, tarım, orman, turizm alanları derken komşu beldeler, ilçeler ve bölgeler arası ilişkiler olarak geniş bir yelpaze altında değişik arazi kullanma alanlarında kentsel fonksiyonların birim ve konumlandırılmalarına dikkat edilerek esnek bir plan düzenleme ihtiyacı doğmuştur. Planlanan alanlar ve de bu alanlarda yapılacak yapıların tasarımının yapılması mimarlığı, yapıların inşa edilmesi ise mühendisliği gündeme getirmiştir.
Konumuz imar hukuku ve uygulamaları olduğuna göre önce imarı tanımlayıp oluşan imar hukuku sistemine uygun olarak uygulamaları da birlikte değerlendirmek gerekir. İmar hukuku sadece imar kanunu ile açıklanamaz. Bağlı diğer uygulamalarla ilgili bir çok kanunu da ilgilendirmektedir. İmar uygulamalarında da planlama ve uygulamanın bir sitem dahilinde yapılması gerekir. Tıpkı yasal düzenlemedeki sıralama gibi;


Yasa, Anayasaya
Plan, Yasaya
Yönetmelik, Plana
Prensip kararları yönetmeliğe aykırı olamaz, prensibi getirilmiştir.

Merkezi idarenin vali yönetimindeki en önemli bölümü il, illerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır. İl, valinin yetki ve sorumluluğundaki alanlardır, buna ilçeler ve sınırına kadar tüm il toprakları dâhildir.

İlçe yönetim bakımından yurt bölünmesinde ilden sonra gelen bölümdür. İl sınırları içerisinde bu kademelenmeye göre iller merkezi yönetimden gelen kararlara, ilçeler ilden gelen kararlara uymak zorundadır. Bu bölümler birbirlerinden bağımsız karar veremezler ve verdikleri kararların uyum içinde olması gerekmektedir. Belediye, 5272 sayılı Belediye Yasasına göre kurulmuş, şehirde yaşayacak olan insanların ortak ihtiyaçlarını karşılayan il, ilçe, kasaba, belde gibi yerleşim merkezlerinde kent planlama çalışmalarının yapılması ve bu planlara uygun olarak yol, meydan, yeşil alan gibi donatı alanlarının tesis edilmesi temizlik, aydınlatma, su, toplu taşıma ve esnafın denetimi gibi kamu hizmetlerine bakan üyeleri halk tarafından seçilen başkan, encümen ve meclis olmak üzere üç organı olan teşkilattır. Belediyelerin yetki ve sorumlulukları, belediye ve mücavir alan hudutları içerisin de söz konusudur.


Mücavir alan:
İmar mevzuatı bakımından belediyelerin kontrol ve mesuliyeti altına verilmiş olan alanlardır. Mücavir alan sınırları belediye meclisi ve il idare kurulu kararına dayanarak vilayetlerce bakanlığa gönderilir ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığı bunları inceleyerek tasdik eder. Mücavir alanın ilgili belediye sınırına bitişik olması gerekmez. Ayrıca, bu alanlar köyleri de ihtiva edebilir.
Mimar ve mühendislerin mesleklerini uygularken yararlanacağı ve uyulması gereken kuralları belirleyen bazı kanunlardan örnekler verirsek:

1-2863 SAYILI KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KANUNU
Tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili, yeraltında ve yerüstünde bulunan; Taşınmaz Kültür Varlıkları, Taşınmaz Tabiat Varlıkları, Kentsel Sit, Tarihi Sit, Arkeolojik Sit ve Tabii Sit’lerdir. Bunlar şöyle özetlenebilir;
a)Her türlü yapı ( Hanlar, Hamamlar, Köprüler, Su Kemerleri, Kışlalar, İbadet Yerleri, surlar )
b)Kullandığı taşınabilir yiyecek kapları, masa sandalye vb
c)Ziynet eşyası, para, sikke vb kalıntılar
d) “Tabii Sit” Doğal değerlere sahip korular, koylar, mağaralar
e) “Tarihi Sit” Toplumları ilgilendiren, devrim niteliği taşıyan ya da toplumu olumlu ya da olumsuz yönde etkileyen savaş, doğal afet,antlaşma vb olayların geçtiği alanlar
f) “Arkeolojik Sit” Arkeolojik değerlere sahip kalıntıların ihya edilmesi ya da olduğu gibi korunması, projelendirilmesi, restorasyonu vb işlemlerin yapılması için getirilen kurallar ve uymayanlara verilecek cezaları içermektedir.

ESKİ ESER YAPI
Geçmiş medeniyetlerden günümüze intikal etmiş yapı cinsleri, insanlık veya belli toplumlar için o toplumun yararına işler yapmış insanların o işleri yaparken kullandığı tarihi olaylara sahne olmuş binalar, konut yapıları, dini yapılar, umuma açık hanlar, hamamlar, su yapıları, enerji yapıları ulaşım yapıları gibi günümüze intikal etmiş yapılardır.
Eski eserlerin restorasyonu, restitüsyonu veya yıkılıp yapılması yada yıkılmış eski eserlerin yeniden Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun kararlarına uygun olarak yeniden yapılması ve Eski eser yapılarına ruhsat alınabilmesi için yapının rölevesinin çıkarılmasında, yapı yıkılmış ise fotoğraflardan ve yapı ile ilgili toplanacak bilgilerden yararlanılır. Rölevesinin hazırlanması, koruma kurulunca onaylanması rölevesine uygun olarak restorasyon ve restitüsyon uygulamasının yapılmasını düzenlemektedir.
İnşaat yapılan alanda arkeolojik kalıntı, taşınabilir nitelikte geçmiş dönemlere ait yiyecek içecek kapları, kullanılan ziynet eşyaları veya paralar çıkabilir. Bu durumda Arkeoloji Müzeler Müdürlüklerine haber verip incelettirilmesi gerekir. İnceleme sonuçlarına uymayanlar kanuni takibata tabidir. Sit alanlarında yapılacak sit alanları koruma amaçlı planlarının ne şekilde yapılacağı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nca belirlenmektedir.

2-4734 SAYILI KAMU İHALE KANUNU
Belediyeler, özel idareler vb kamu kurum ve kuruluşlarının yatırımlarının yaptırılması hakkındaki 4734 sayılı Devlet İhale Kanunu çeşitli vergi ve harçlardan elde edilen gelirin bütçede belirtilen harcama ve yatırımları yüklenici kişi veya firmalara, uluslararası kuruluşlara yaptırılması halinde nasıl yaptırılacağını yapılan işin projelendirilmesini, bedelinin belirlemesi, denetimin nasıl yapılacağı, bir bakıma halktan toplanan gelirin en ekonomik ve en uygun koşullarda yaptırılmasını amaçlayan, buna uygun kuralları gösteren, kurallara uymayanlara verilecek cezaları belirleyen kanundur.
3-1475 SAYILI İŞ KANUNU 
İşçinin iş güvenliğini, emniyetini, işçi ve işveren ilişkilerinde doğacak ihtilafın ne şekilde çözüleceğini, ulusal ve uluslararası sözleşmelere uygun çözümler getirmeyi, tüm bu ilişkileri düzenlemeyi içermektedir.
4-5272 SAYILI BELEDİYELER KANUNU VE 5216 SAYILI BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİ KANUNU
Kent yaşamını kentle ilgili alınması gereken kararlar, planlamalar, uygulamalar, inşaat ruhsatları, işletme ruhsatları özetle kent yaşamının düzenlenmesi, ihtiyaçların tespiti ve uygulamasının yapılmasını düzenleyen kanunlardır.
5-4708 SAYILI YAPI DENETİM KANUNU
Yapılacak yapının projesine uygun yapılması, kullanılan yapı malzemelerinin standartlara fenni ve teknik verilere uygun olması gibi her aşamada denetimin yapılmasını temin eden bir yasal düzenlemedir.
6-2942 – 4650 SAYILI KAMULAŞTIRMA KANUNU
Kamu kurum ve kuruluşlarının veya kamunun ihtiyacı olan arsayı temin etmek amacını düzenleyen kanundur.
7-7269 SAYILI AFET İŞLERİ KANUNU
Deprem, Heyelan ve Sel gibi doğal afetlere maruz kalan alanlar ile bizzat Afete uğramış kişilere yapılacak yardımlar, Afete maruz kalmış bölgelerde alınması gereken tedbirleri içeren kanundur.
Görüldüğü üzere sadece 3194 sayılı imar kanununda getirilen kurallarla mesleki sorumluluğumuzu açıklamak mümkün olmamaktadır. Uygulama yaparken toplum hayatını düzenleyen diğer kanuni sorumluluklarımızı da bilmemiz gerekmektedir.
Ayrıca şuandaki yasaların verdiği sorumluluklar bugün için geçerli olup iler ki yıllarda tekniğin gelişmesi sonucu veya toplumsal ihtiyaçların değişmesi uluslararası antlaşmalar gereği iç hukuk sistemimizde yapılacak değişiklikleri takip etmemiz gerekmektedir.
8-3621/3830 SAYILI KIYI KANUNU
Deniz, tabii ve suni göl ve akarsu kıyılarının sahil şeritlerinin doğal ve kültürel özelliklerini koruyarak toplumun yararlanmasına açarak, kamu yararına kullanmak esaslarını tespit eden kanundur
9-3194 SAYILI İMAR KANUNU
Mühendis ve Mimarların mesleklerini icra ederken temel ilgili yasaları 3194 sayılı imar yasasıdır. Bu yasanın birinci bölümünde ki 1-2-3-4-5 maddeleri, genel hükümler ve tarifleri; İkinci bölümünde ki 6-7-8-9-10-11-12-13-14. maddeleri imar planlarının yapımı; Üçüncü bölümde ki 15-16-17-18-19.maddeleri imar planlarına uygun olarak arsa üretilmesi için tevhit, ifraz, terk şartları;
Dördüncü bölümde ki 20-21-22-23-24-25-26-27-28-29-30. ve 31-32-33-34-35-36-37. maddeleri bina ve tesisleri yapımı, ruhsat alma – ruhsatsız yapıya yapılacak işlem gibi hususları; Beşinci bölümde ki 38-39-40-41-42-43-44 maddeleri Halihazır harita ve İmar Planlarının hangi meslek mensupları tarafından yapılabileceğini, yıkılacak yapıları, umumun sağlığının korunmasını ve ceza hükümlerini, 45. madde mücavir alan sınırlarının tespitinin nasıl yapılacağını;
Altıncı bölümde ki 46-47-48. maddeler 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu ile ilgili hükümleri, yapıların bölgeler içerisindeki yapılanma koşullarını; Yedinci bölüm de geçici madde olarak 1-2-3-4-5-6-7 ve 8. maddeleri ihtiva eder.
49.madde İmar Yasasının yürürlüğe girme süresini belirler. 50.maddesi imar kanunun hükümlerinin Bakanlar Kurulu tarafından yürütüldüğünü belirlemektedir.
3194 sayılı imar yasasının birinci bölümü genel hükümler başlığında toplanan maddeler tüm meslek mensuplarını, ikinci bölümdeki maddeler daha ziyade Mimar ve Şehir Plancılarını, üçüncü bölümdeki maddeler Harita Mühendisleri, Mimar ve Şehir Plancılarını, dördüncü bölüm tüm mimar ve mühendisleri, beşinci bölüm tüm meslek mensuplarını ve gayrimenkul sahiplerini kapsar.
Buna göre herhangi bir yapının inşaatına başlanılabilmesi için öncelikle;


İMAR PLANLARI : 3194 sayılı yasanın 8. Maddesindeki sıralamaya göre imar planlarının yapılmış olması gerekiyor.
PROJE: İmar planlarında belirtilen şartlara, sağlamlığa, estetiğe, fen ve sağlık şartlarına, çevresel değerlere, ulusal ve uluslar arası teknik, hukuki kural ve kriterlerine uyularak yapılan tasarıya proje denir.
RUHSAT : Hukuksal ve teknik kriterlere göre hazırlanan projenin uygulanması için yapılacak her türlü çalışmaya İnşaat, inşaat yapmak için imar kanunun 21-26. maddelerde belirtilen, yetkili kurumlardan alına izne İnşaat Ruhsatı denir.
YAPI KULLANMA İZNİ : İmar kanunu 30. Maddesine göre ruhsat ve eklerine uygun olarak tamamlanan yapının kullanılabilirliğinin fen ve sağlık kurallarına göre tetkik edilip verilen izne Yapı Kullanma izni denir.
Nasıl ki yasal düzenlemelerde makro düzeyden mikro düzeye doğru açılım sağlanmışsa planlamada da aynı disiplin getirilmiştir. Buna göre;
İmar Kanunun 8.maddesinde belirtildiği üzere;
  
Uygulama planı, Nazım plana,
Nazım plan, Çevre Düzeni planına,
Çevre düzeni planı, Bölge Planına aykırı olmaması gerekir.

BÖLGE PLANI :
Bölge Planları, ülke düzeyinde veya bölgeler bazında ( İç Anadolu Bölgesi, Karadeniz Bölgesi gibi ), Kalkınma Planlarına da uyulmak suretiyle, Ulusal ve Uluslar arası Antlaşmalar; hukuki ve ticari ilişkiler ve ülke geleceğini belirleyecek Tarım, Orman, Sanayi, Turizm ve Yerleşim Alanları gibi fonksiyonların dağılımı ile birlikte nüfusun ekonomik ve sosyal yapısını güçlendirecek ve gereksinimlerini makro düzeyde hedefler koyarak belirleyen planlardır. Bölge planları, ölçek olarak 1/100.000 ve üzerinde olan ve Devlet Planlama Teşkilatı tarafından hazırlanıp Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce onaylanması gereken planlardır.
Bu planların hazırlanma sürecinde, planlanacak bölgenin yakın çevresindeki diğer bölgelerle bir bütünlük içerisinde ele alınması ve değerlendirilmesi için;
Kalkınma Planındaki öneriler
Yönetim yapısı, idari bölünüşler
Orman Alanları
Tarım Alanları
Jeolojik-jeoteknik ve Afete Maruz Alanlar
Askeri Alanlar
Maden Kaynakları
Turizm Alanları
Doğal Sit Alanları
Arkeolojik Alanlar
Tarihi Sit- Tabii Sit Alanları
Ulaşım Planlaması
Yerleşim Alanlarının Yön ve Büyüklükleri ve birbirleriyle olan ilişkileri
Nüfus Planlaması


Bunların hepsi bir bütünlük içerisinde ele alınarak bilimsel yöntemlere dayalı, yeterli kapsamda araştırmalar yapılıp ilgili kamu ve kuruluşlarının görüşleri alınır.
Devlet Planlama Teşkilatı tarafından hazırlanarak tasdik edilen Bölge Planları Bakanlıklar ve Valiliklere gönderilir. Bundan sonra yapılacak olan Çevre Düzeni Nazım İmar Planının hazırlanmasına yön verecek bir plan olup, ölçeği bölgenin özelliğine göre 1/100.000 veya üzerinde olabilir.

YARARLANILAN KAYNAKLAR
•İMAR HUKUKU VE UYGULAMALARI(Ders Not)İNŞ. MÜH. REŞAT AKÇAY


KARAYOLLARI TANIMLARI